ateistlerin cinleri görememelerinin yegane sebebi

entry26 galeri1
    1.
  1. hayırlı geceler arkadaşlar...

    geçtiğimiz günlerde iftarı beleşe getirmek amacıyla kedim salih'le beraber gittiğimiz bir ak parti çadırında çok tanıdık çıkınca mikrofonu elime tutuşturup zorla sohbet yaptırdılar. ilk başta sibel can triplerine girsem de dayanamayıp başlayıverdim konuşmaya. işte imandan, oruçtan, namazdan, gusül ve boy abdesti nasıl alınır, vücudun nereleri tam olarak yıkanmalıdır diye bayanlara gösterirken, sohbet cinlere falan geldi o ara. işte cinlerle alakalı özellikler, nasıldırlar, ne yerler ne içerler, islam'da cinler alemi falan diye koyu bir sohbete dalmışken; çadırdaki kurnaz bedavacı ateistlerden birinin can alıcı sorusuna maruz kaldım:

    ateist: ya pardon bişiy sorucam ama yane ben şimdi anlamıyorum bu cinler kuranda geçiyor madem, yani siz gerçek olduklarını iddia ediyorsunuz bazen gözüküyor falan diyorsunuz... ee peki bu cinler neden hiç bi ateiste gözükmüyor?

    etu: ğhm... şey... şimdi bakın beyefendi, cinler kuranda geçer. bizatihi cin suresi falan var. yani böyle sorular sormak yersiz, dinimizde de yeri yok böyle soruların.

    ateist: eheheh alın lan şu mikrofonu şunun elinden cevaba bak. ııyy cahiller. oh yemeğinizi de nası yedim ama!

    etu: lan casus piçi, hangi dış dalgalar yolladı seni buraya geldin milletin önünde beni küçük düşürüyosun. salih yakala şunu!

    ateist: eurheuhe cin varsa göster göster göster. kanıtla kanıtla kanıtlaaa.

    etu: ulan seni kazıdım kafama, ben de sana muska yapıp s.kmezsem belanı...

    hemen bi çözüm bulmalıydım. çadırdan da kıçıma tekme atıp kovmuşlardı cevab veremedim diye. rezil olmuştum semte. aldığım istihbaratlara göre ak parti irtibat bürosundan da rütbelerimi düşüreceklermiş. özel talimat gelmiş yukarıdan, böyle rezilliklere tahammül yokmuş... tam mahalle başkanı olmak üzereyken bi anda düşmüştü prestijim. oçları beni fena punduna getirmişlerdi...

    bizim semtteki cinci aysel teyze'ye mi gitsem acaba diye düşünürken, evde annanemden kalma gizli ilimler kitabı geldi aklıma. korkudan gebericektim. salih de böyle gözleri yusyuvarlak oldu sağa sola bakıyordu sanki birileri varmış gibi akoyim altıma sıçtım. açtım kitabı...

    cin davetleri diye bi bölüm vardı. özel dualar falan vardı ilginç şeyler. hemen abdest alıp iki rekat davet namazı kıldım. ondan sonra orada yazan duaları falan okudum pat diye mürteza adında 270 yaşında bir cin gözüktü bana:

    mürteza: ey insan! söyle neden çağırdın beni?

    etu: euzubirahmanillah... ya kusura bakmayın ben bugün biri tarafından rezil edildim. sırf dinimiz adına sizi çağırdım yani rezil olmayalım diye. sonuçta hepimiz akpartiliyiz yane.

    mürteza: ne oldu anlat? kimmiş bu gafil? ne sordu sana?

    etu: akoyim tam muhabbeti kurmuştum yemeği de bedavaya getirmenin sevincini yaşarken pat diye "cinler madem herkese gözüküyor da neden ateistlere gözükmüyor" diye soru sordu. bok gibi kaldım afedersin, bi çare söyle bana.

    mürteza: anladım etu. boşver gitsin. bizim onlara gözükmememizin bir hikmeti vardır elbet.

    etu: neymiş bu hikmet ey mürteza dost. bana da anlat.

    mürteza: hiç düşünmez misin, aklını çalıştırmaz mısın; bu cinler neden pek çok insana gözükmüştür de ateistlere gözükmemiştir diye. zaten allah onların belalarını vermiştir, bizim gözüküp de ekstradan bela vermemize ne gerek vardır. hiç bu gelmedi mi aklına.

    etu: haaa... vay anasını haklısın be. cidden hiç böyle düşünmemiştim.

    mürteza: ...

    etu: nerdesin, gittin mi?

    gitmişti... bana da büyük bir akıl dersi vermişti. bunlar hakkaten bizden daha akıllıydı akoyim. olaya hiç bu açıdan bakmamıştım... cidden allah bu ateistlerin belasını zaten rahmet nurunu onların kalbinden söküp alarak vermişti, bir de üstüne cinlerin gözükmesine hiç gerek yoktu. onlar içi boş saman sapları gibi yaşamlarını sürdürüyorlardı zaten. bir daha ekstradan çarpılmalarına hiç gerek yoktu...

    çöktüm yere ağır ağır, bağdaş kurdum yerde. başımı ellerimin arasında alıp düşündüm uzun uzun. üzüldüm hem de... ne kötüydü ateistlik, "zaten allah belalarını vermiş biz versek kaç yazar" sözleri tekrar çınladı kulağımda cinin. dua ettim onlar için.

    "cahil onlar allah'ım, bilmiyorlar, affet onları" dedim. ağladım dua ederken, ellerimi yüzüme sürüp amin dedikten sonra koşa koşa semt kahvesine gittim:

    etu: amına koyduklarım geçen gün attınız beni çadırdan cevab veremedim diye. o piçi çağırın bana şimdi cevabını vericem.

    kalabalık: dur hele otur şöyle soluklan. cin çarpmışa dönmüşsün otur etum otur.

    etu: susun lan ikiyüzlü piçler. o çocuğu çağırın bana.

    kalabalık: dur bi dakka hele o çocuk şimdi yok burda.

    etu: tamam o zaman size söyleyeyim iyice açın kulağınızı dinleyin beni... o piç dün bana sormuştu ya hani "madem cinler herkese gözüküyo peki niye ateistlere gözükmüyo" diye. ben de bok gibi kalmıştım hani... işte gittim akşam cin çağırdım evde canım pahasına. az kalsın ölücektim korkudan akoyduklarım sizi. ama buldum cevabı. cin dedi ki: "zaten allah belalarını vermiş biz versek kaç yazar" dedi. yaa gördünüz mü ibneler. aldınız mı cevabı.

    kalabalık: ...

    etu: hadi şimdi siktirip gidin. ya da ben gideyim siz kalabalıksınız hadi eyvallah.

    işte böyle... aynı günde hem büyük bir ders almıştım, hem de süper bir ders vermiştim. bok gibi kalmışlardı ibneler. 99'luk tespihimi boynumdan çıkarıp undostress umpassi lopatrette mariya şarkısını söyleyerek salladım çılgınlar gibi. o çocuğu da bulamamıştım ama olsun, işin aslını öğrenmiştim...

    "her kim ki akıllı olup iman ede, cinleri göre."
    24 ...
© 2025 uludağ sözlük