nasıl allah'a inanmanın bahanesi olmuyorsa ateist olmanında bahanesi yoktur. netice itibariyle bu işler sigişmeye benzemez, inanırsın veyayuh inanmazsın, bu manevi duygular bahane ile sağlanamayacak kadar kuvvetlidir.
inanmak kolaydır. insan her suçu kadere veya bi yaratıcıya atmayı sever. ben de severdim eskiden. hala daha seviyorum aslına bakarsanız.
fakat her şey bu kadar basit degildir. ben gözlerimi kapadıgımda tanrının ne kadar egoist ve acımasız oldugunu görebiliyorum. resmen beynimde şimşek etkisiyle çakıyo. ha ben ateist degilim evet. fakat deistim. isterseniz agnostik de olabilirim dert degil. fakat asla bi dini inanca baglı degilim. kolay olanı seçmek gibi bi zorunlulugum yok sonuçta.
özet: kafam dagınık. zaten yazdıklarımı toplayınca 1 kelime anlamı bişey etmiyo fakat olsun dert degil.
özet1: ateist olmak bahane gerektirmez. inanmak bahane gerektirir. korkaklık gerektirir.
- başıma gelen her boku şeytana; uğraşıp didindiğim her şeyi "allah"a atmaktan kolay da ondan.
çok kolay a.q. düşlerde yaşamak. sonra zırlarlar "inanca saygı" diye. siz önce kendiniz dışındaki inançlara ve inançsızlığa saygı gösterin. ayrıca saygının seçimlere olacağını ve inanmamanın da bir seçim özgürlüğü olduğunu; bunun da sizin yaşadığını düşler âleminden çok daha zor olduğunu bilin.
kıt zekânızla "karı kaldırmak" için demeyin. sırf bunun için sizin düşlerini paylaşmayanların da yalnızca ağızlarında "ateist" olduklarını bilin. ateist adam öldüğünde yok olacağını ve bilincinin bile kalmayacağını bilen(bunu düşünen) kimsedir. götü sıkışınca kelime-i şahadet getiren, istavroz çıkaran zaten ateist değil malın önde gidenidir.
size kalsa inanca saygı zaten sizin inançlarınızı paylaşmak ve sizin tapınmalarınıza katılmak anlamında. bunun adına da saygı denmez düpedüz baskı denir. sigara içtiğimi göre göre bana "sadaeke, oruç tutmuyon mu?" diye sorana kafa göz girişip bir daha oruç tutamaz duruma getiririm ama yasalar bu ülkede müslüşleri korur. onları adamdan sayar. sonra işin yoksa uğraş dur davalarla.
neymiş efendim? el-ilah'ın muhammed'in kıçından uydurduğu ve kökünü ta babil'in ay tanrıçası nanna'dan aldığını söylemişiz. bu satırları okuyabildiğinize göre; elinizin altında bilgisayar ve internet var. google'da on dakikalık araştırmayla her boka ulaşırsınız. araştırın. ama sonra "araştırdım; o öyle değil. aslında nanna, allah'ın o dönem babil'e gönderdiği peygamberin adı" gibi 125.716* peygamber geyiğine sığınmayın. bahane uydurmayın.
sizler, cehâlet akan muhabbetlerinizde, "budistler ineğe tapıyorlar" diye ,sizinkinden çok daha köklü ve mantıklı, bir inanç sistemiyle yarı çapınızca "taşak" geçiyorsanız; sizin düşlerinizi paylaşmayan herkesi "karı kaldırmak için ayak yapıyor." diye yaftalarsanız; "tüm dinler değişti bir bizimki sağlam" diye betonarme masallar anlatırsanız ben sizin inancınıza saygı duymam. böyle bir zorunluluğum da olamaz. karımın dünyanın en güzel kadını olduğuna tüm yüreğimle inanıyorsam ve sizin buna saygı duymanız ne kadar sağlıklıysa; benim, sizin masallarınıza saygı duymam o kadar sağlıklıdır.
evrim teorisi gibi bir sistemi "0,00000000000...01'de 1 ihtimâl" diye çürüttüğünüzü sanıp milyonlarca yılın nelere kadir olduğunu beyniniz almıyosa ben sizi adam yerine koymam.
"inanca saygı" diye iltica ettiğiniz batı memleketlerinde eski memleketinizin örflerine göre yaşıyorsanız ve bunu "hak" olarak görüyorsanız ve üstüne üstlük iltica ettiğiniz bölgeleri kendinize benzetmeye kalkıyorsanız ben size kapıyı gösteririm.
demokrasiyi araç hâline getirip devletin gücü, ulusun birliği ve vatanın bölünmezliği ile oynamaya kalkarsanız ben size düşman olurum.
"%99'ı müslüman olan bir ülke" diye söze başlayıp farklı inançlara bağlı olanları ve inançsızları 700.000'e sıkıştırırsanız ben sizi sikerim!
yirmi milyon alevî'yi din dışı ilân edip de bunu yapıyorsanız size götümle gülerim.
devlet olanaklarıyla sallasam çarpar usûlü cami yapar ama kendi olanaklarıyla kilise yapanları boğazlarsanız size söverim.
bu vatanın öz çocukları olan yirmi milyon alevî'nin tapınaklarına "tapınak değil" derseniz; alevî köylerine cami yaparsanız size insan olmadığınızı söylerim.
sırf içlerinde ateistler var diye içindekilerle birlikte koca oteli cayır cayır yakan gözü dönmüş on binlere kıyak geçip yalnızca üç-beş müslümanı yargılarsanız sizin adalet ve yasa anlayışınıza sokarım!
türk ile müslümanı aynı şey gibi göstermeye kalkar ve müslüman olmayanları türklük'ten azletmeye kalkarsan seni döverim.
zamanında mark twain'in dediği gibi; inanmadığımız bir dine inananları kâfir sayabilmemizin rahatlığının bizleri de kendi dinimizi sorgulamaya götürmesi kolaylıkla bu kategoriye dâhil edilebilir.
dini yükümlülüklerden kurtulma çabası değildir.zatı alim ateist olmasına karşın içki kullanmaz.
farklı görünme çabası değildir.dünya üzerinde hele islam ülkelerinde zorluklarla karşılaşmayan ateist yoktur.
evrim teorisi gibi bilimsel gerçeklere dayandırılan bir düşünce sistemine inanır,insanlık tarihinin binbeşyüz tane tanrısından birine inanmak zorunda hissetmez,araştırır.
diyalektik materyalizm hakkında bilgi sahibidir.
kelle kesmiş,kan dökmüş insanlara bakıpta müslümanlık kötüymüş ben en iyisi ateist olayım diyecek kadar sığ değildir.ha o kadar sığ olsaa ateist olamazdı zaten.
ateistler yalnızca bir dini hedef almazlar.bunu yazmak bile çok fgarip geliyor ama cevap nitelğinde olması,sözlüğün kalitesini gösteriyor zaten.
inkarda sebatkar olmaları en büyük bahanedir. olağanüstü bir kararlılıktır. Her gün belkide yüzlerce binlerce Allah'a iman etmelerine neden olacak bir işaret görürler ama inatçıdırlar. Kararlılık gerektiren en zor müesseselerden bir tanesidir dinsizlik...
Yanlış anlaşılmanın giderilmesini istiyorum. Ateistler sadece islam dinine karşı değildirler. Tanrı yokluğunu savunurlar. Hedef bir din değildir. Bunu islama indirgeyense müslümanlardır. Olaya islamiyet penceresinden değil, daha geniş bir açıdan bakılmalıdır. Zaten "Ben müslüman değilim ateistim ama tevrata inanıyorum" gibi bir söylemle karşılaşan müslüman olduğunu sanmıyorum.