gençler...görüyor okuyor ve gülümsüyorum naçizane ateist bir bünye olarak..görüp okuma kısmında bir problem yok, hepiniz ergen ergen buralarda ana babalarınızdan, en olmadı etraftan duyduklarınızdan hani kendi bilgi dağarcığınızla bir şeyler yazıyorsunuz..ki destekliyorum, hiç yazmayıp ezik ezik bakınıp durmaktan çok daha iyidir...ama gel gelelim entryi yazmaya başladığımda kurduğum ikinci cümledeki o gülümseme konusu hiç hoşunuza gitmiycek..neden ?? çünkü kuranı kerimi okumuyor ve bilmiyorsunuz..ha bi çok mümin çıkıp ben okudum dicektir, okuyana lafım yok, bu konu inanç konusu sonuçta..ben burda kuşu sıkıp efenime söylim götünden taş çıkarsam sana nafile, zaten eyvallah..senin inancın ve dininin gereklerini yerine getirmen için elimden gelen desteği de sağlarım; iki felsefe kitabı okuyup sizleri yermenin ve saçma sapan ergen davranışları sergilemenin aksine...
neyse gelelim konumuza.bizim derdimiz sadece islamiyetle değil, bütün dinlerle..hele bi bunu anlayın..kavrayın..oturtun zihninizde...saçma sapan yorumlarla gelmeyin sonra..ama ben naçizane yurtdışı sitelerle yazışmalarımla elde ettiğim verilere dayanarak şunu söyleyebilirim ki, kimse alınıp gücenmesin, din konusunda en bilgisiz toplumuz türkler olarak...bunu bi net olarak bilin..örneğin hala ve hala bu çağda ve bu yılda kalkıp ezanın farz olduğunu sanan, istemeyen siktirsin gitsin diyebilen bilinçsiz müslümanlar var...
arkadaşlar..bzim derdimiz böyle küçük olaylarla değil..hadi oldu konusu açıldı bahsedelim..gidin ilahiyat prof larına mı soruyosunuz kime sorarsanız sorun, artık bu ezan olayının kuran da olmadığını farkedin..en büyük problemlerden biridir bu, bizim gibi yaşadığı coğrafyada hem ateistleri, hem yahudileri hem de sürayanilerinden tut en hristiyan olanlarını barındıran toplumlarda..ezan kuranda geçmez, bahsedilmez, tek bir kelimesi bile yoktur ezanın..bu yüzden aynı toplumda yaşayan laik bir ülkede, kimse kimsenin uyku hakkını gaspetmemeli (sabah ezanından bahsediyorum özellikle).bunun artık kaldırılması gerektiğini, islamiyetin çağa ayak uydurması açısından şahsımca bütün müminlerce de desteklenmesi gerektiğini ortadoğu coğrafyası haricinde herkes anlamıştır heralde..
neyse konuya dönelim...arkadaşlar, inandığınız, iman ettiğiniz nerdeyse tamamiyle bütünü diyebileceğim ayet ve sureler, biraz dinler tarihini araştıran herkesin ulaşabileceği gbi bilinen tarihte var olan sümerlerden gelmedir..muazzey ilmiye çığ diye yetmişlerine gelen bi kadın var bilirsiniz, bunları hep yazdı..dünyaca ünlü sümeorologdur kendisi...
hani demem o kji, bütün ateistler olmasa bile ateist olduğuna kendisi araştırark karar vermiş her birey sizleri mensup olduğunuz dinlerle ilgili bilmediğiniz farklı konulara yönlendirebilecektir..bunu kötü algılamayın...kiminiz için inancı kuvvetlenecektir, kimininz için ki çoğunlukla böyle olmuştur sizleri araştırmaya yöneltecektir...
neyse harfleri çifter çifter görmeye başlamamdan mütevellit sonuca gelim.. ateistlerin her dediğine inanmayın tamam, ama sizlere bahsettikleri konuları da lütfen gtünüzü kaldırıp bi araştırın gençler...
baştan sona okudum suan telefon ile yazdigim icin cok uzatmadan yazmam gerek. güldürürken düşündürmüşsün. ezanin farz oldugunu sanan 2 satır insandır dogrusunu da birgun kavrayacaktır. ortadoguyu begenmiyorsun ama sende muhtemel orta dogulusun belki orta balkanlisindir. adet ve gelenekler yasatilmalidir ezan okunmalıdır, sirf rahatsiz olanlar oldugu icin adet ve gelenekler kaldirilamaz. 7yıl bir caminin yanında kı evde yasadim bir sabah da sırf ezan yüzünden rahatsiz olup uyanmadım.
Dini Harun Yahya'nın sitelerinden, ateistlerle tartışmak, zeka fetişi yapmak için öğrenen müslüman bünyelere, hiç gereği yokken, sırf şamata olsun diye * verilen tavsiyelerdir. Gerçek Müslümanın din konusunda bir ateistten alacağı bir tavsiye yoktur. Bir ateistin din konusunda verebileceği bir tavsiye de yoktur.
sümerlerden gelmedir dendiği anda boş olduğu netleşen iddiadır. islamiyet, hristiyanlık ve musevilik öncesinde de dinler gelmiştir. sümerlere niye din gelmemiş olsun? mevcut dinlerin birçok özelliğinin sümerlere benziyor olmasından daha doğal birşey olamaz. sümerler yazıyı bulduğu için tarih anlayışınız da mantığınız da sümerlerde sıkışıp kaldığı için başka bir şeye kafa basmıyor.
sümerlere gönderilen din de islamiyet-hristiyanlık-musevilik gibi bir dindir ve hepsinde benzer noktalar olması doğaldır çünkü kaynak aynıdır.
zaten her müslüman bilirki ya da bilmek zorundaki ezan kuranda geçmez. ezan sonradan namaz vakitlerinin geldiğini belirtmek için çıkmıştır.ama bu demek değildir ki siz rahatsız oluyorsunuz diye ezan kalkmalı.
ikinci bir konu, sadece islamiyetle değil tüm dinlerle derdiniz olduğunuzu söylemişsiniz fakat yaptıklarınızdan hiçte bu sonuç çıkmıyor. sizler sadece islamla ugraşıyorsunuz ve uğraşmakla kalmayıp küfre varacak şekilde hakaretlerde bulunuyorsunuz.
kimsenin inancına karışmayan ve kim neye inanıyorsa inansın diyen ben bile böyle hakaretleri gördükçe sizlere olan düşüncelerim tamamen değişiyor.
ateizm insanı değerli değil değersiz kılar. kendisini değerli hissetmek isteyen herhangi bir birey, annesini, anne, babasını baba olarak görmek isteyip onları biyolojik üretici taşıyıcı olarak görmek istemeyen her birey, bu türden tavsiyelere kulak asmaz ; diyerek karşılık vereceğim tavsiyelerdir.
ateizm psikoloji ilmini bile açıklayamaz. freud u madara eden dr. guderian´lar, gazetelerde bu adamlarla hemen hergün dalga geçen prof.junker´lar falan burada sayılabilir.ateist senin onun bulduğu sonucu bulman amacıyla sana araştırmayı tavsiye eder, sen başka sonuç çıkartırsan, o da sana "inanmayacaktır"...böylelikle ateizm´inde bir "inanç" olduğunu anlarız.
illa tapınacaksanız doğru tanrıyı seçtiğinize emin olun insanlık kaç bin yıldır kaç bin farklı tanrıya veya kutsala tapmışlar. bi araştırın cebinize en uygununu bulun derim. gerçi bu tüm inananlara yönelik bir tavsiye oldu.
(bkz: kibele) (bkz: zeus) (bkz: şimşek) (bkz: ateş) (bkz: göktanrı) vb.
Dinlerin kökenlerinin sümerler gelenek ve efsanelerine (sümer dinine) dayandığını (sümer tarihini s.kramer'in de dediği gibi tarihin başlangıcı sayan biri olarak) yaratılış karşılaştırması ile anlayabilmek mümkündür;
YARATILIŞ
SÜMERLER: Herşeyin başlangıcında her yer su iken Tanrıça Nemmu sudan dağ çıkarıyor. Hava Tanrısı (Enlil) dağı ikiye ayırıyor ve üstü GÖK, altı YER oluyor. Bilgelik Tanrısı Enki ve Hava Tanrısı Enlil yeri, bitkiler, ağaçlar ve hayvanlarla donatıyor. Bunları idare edecek tanrılar oluşturuyorlar.
Bilgelik Tanrısı kilden kendine benzeyen (kendi suretinde) şekiller yapıyor. Ana Tanrıça ona üfleyerek şekillere can veriyor. Üflediği şekil insan oluyor.insan yaratılırken Ana Tanrıça, Yer Tanrıçası, Doğum Tanrıçası ve Bilgelik Tanrısı birlikte bulunuyorlar.
TEVRAT: (Tekvin 1. Bölüm) Tanrı 6 günde yeri, göğü, bitki ve hayvanları yarattıktan sonra 6. Gün kırmızı topraktan Adam'ı yaratıyor. (Tevrat da ilk önce Adam diye bahsedilen insan daha sonra Adem olarak geçiyor. Adam yani Adem'in anlamı kırmızı toprak demek.) 6. Gün insanı da yarattıktan sonra Tanrı 7. Gün dinleniyor.
KURAN: (Hicr Suresi) Allah yeri göğü yarattıktan sonra, insanı kuru pişmiş kuru çamurdan, cıvık balçıktan şekillendiriyor. Daha sonra kendi ruhundan üfleyerek insana can veriyor. Meleklere, insana secde etmesini buyuruyor. Şeytan dışında hepsi insana secde ediyor ancak şeytan çamurdan şekillendirip yarattığına secde etmeyi kabul etmiyor.
KADININ YARATILIŞI
SÜMERLER: Sümerlerde tanrıların yaşadığı Dilmun adında bir yer var. Bu yerde ölüm ve hastalık bulunmuyor. Ancak su olmaması nedeniyle Su Tanrısı, Güneş tanrısına yerden su çıkarmasını söylüyor. Güneş Tanrısı yerden su çıkarınca Dilmun'a tanrıların cennet bahçesi deniliyor. Yer tanrıçası cennet bahçesinde 8 şifa verici bitki yetiştiriyor. Bitkilerin şifa verici olması nedeniyle de yenmesi yasaklıyor. Bilgelik Tanrısı bu bitkilerden toplatarak yiyor. Yasağa uymayan Bilgelik Tanrısına kızan Yer Tanrıçası, onu ölüme lanetleyerek cennet bahçesinden ayrılıyor. Bilgelik tanrısı hastalanıyor ve diğer tanrılar Yer Tanrıçasını bularak Bilgelik Tanrısını iyileştirmesi için ona yalvarıyorlar. Yer tanrıçası, hastalıklı 8 organa karşılık 8 Tanrı ve Tanrıça yaratıyor. Hastalıklı olan kaburgayı iyileştiren Tanrıça'nın adı Nin-ti.Nin-ti'nin anlamı; yaşamın hanımı.
TEVRAT: Tanrı'nın bahçesi Aden'de, Adem yaşıyor. Tanrı buraya meyve ağaçları ile birlikte, yenmesi yasak olan bir ağaç dikiyor. Daha sonra Adem'in kaburgasından kadını yaratıyor ve adı Havva oluyor. Havva'nın anlamı; yaşamın hanımı. Daha sonra yılan Havva'ya yasak meyveyi yediriyor ve Adem ile Havva Tanrının bahçesi olan Aden'den kovuluyor.
KURAN: Kuran'da kadının kaburga kemiğinden yaratıldığı ve adının Havva olduğu geçmemektedir. Kuran'da da adı Adn olan bir cennet bahçesi var ve burada yenmesi yasak olan ağacın adı; yaşam ağacı. Muhammed Suresine göre; Adn bahçesinde ırmaklar, kuvvet veren şaraplardan, baldan ve sütten yaratılmış. hristiyanların sünnet olmamalarının nedeni ise imanın şeriattan önce geldiğini kabul edip (ibrahim sünnetten önce iman ettiği için) sünnetin şeriat olduğunu, şeriatın da imandan sonra geldiğini ve hükmü olmadığını savundukları içindir.
------
ek olarak; pek çok müslüman geleneği de, sümerlerden başlamak üzere gelmiş geçmiş diğer medeniyetlerin geleneklerine dayanmaktadır. bunlardan biri de sünnet'tir. eski mısırlı'larca bereket sembolu kabul edilip kutsal sayılan erkeklik organından bir parça kesilerek tanrıya sunulması, ona karşı olan saygı ve bağlılığı göstermekte imiş. zaten muazzez ilmiye çığ'ın ibrahim peygamber- Sümer Yazılarına ve Arkeolojik Buluntulara Göre isimli kitabında bu konudan bahsetmiş ve ibrahim (abraham)'ın tanrısının ibrahim'den ve onun soyundan gelenlerin kendine bağlılığı devam ettireceğine dair anlaşma yapılmış ve anlaşma sembolü olarak da penisten bir parça kesilmesini istemiştir. müslümanlarca da devam ettirilen bu gelenek hakkında kutsal kitapları olan kuran'da tek kelime dahi geçmemektedir.
* işbu entry, başlığı açan yazarın dinlerin kökenlerinin sümer'e dayandığı tespiti üzerine somut kanıt getirmesi açısından yazılmıştır.
bende vereyim. fakirim dediğinizde dininiz şükret der, mağdurum dediğiniz de öteki dünya da rahatsın der. peki neden bunu diyenler zengin ve güçlü müslümanlar siz ise fakir ve sıradan müslümanlarsınız. bunu düşünmenizi tavsiye ediyorum.
ateistlerden müslümanlara tavsiyeler aslında mühim bir konu. gerçekten yaşamını ve ölüm sonrasını ilgilendiren inancıyla ilgili, sırf taklidi imanla bir yere kadardır. yukarıda uzun uzun yazan aşmış ateist arkadaşın dediği gibi insan kendi inancından bihaber olamaz, olmamalı. ateistler allah yok diyor, biz allah var diyoruz ama allah yokmuş gibi yaşıyoruz. biliyorum imanın insanın içine verdiği o huzur ve kısa bir akıl yürütme dahi bu evrenin sahipsiz olamayacağı gerçeğini insaflı birer akıl sahipleri olarak bize fısıldıyor ama kur'an yolculuğu yapmamız gerek. bilmemiz yetmez kendi alanımızda derinleşmemiz gerek, derinleşerek insanlığa hizmet etmemiz gerek. kendi alanımız herneyse o konuda insanlara maksimum faydalı olmamız gerek. dinin bize emri budur, iyi insan olmak ve bunun yanısıra üretken insan olmak.
Saçma bir başlıktır. Müslümanlık ateistlerden tavsiye alabilecek kadar henüz düşmedi. Bu çağda ezanın okunmasından şikayetçi olan arkadaşa söylerim: islam evrenseldir. Müslümanlık konusunda bizi cahil görüyorsun ancak henüz bu gerçeği bilmiyorsun. Kuran'da ezan yokmuş madem peygamberimiz ne güne duruyor. Onun söyledikleri biz müslümanlar için boş şeyler değildir. Ezan neticede bir namaza çağırıştır ve bir çok müslüman ezan ile uyanır ve ibadetini gerçekleştirir. Zaten geri kalan yazılarda saçmalığın danizkosudur.
ateist kişinin isterse yazmak istediği entrydir. yukarıda yazanların tartışmaya dönüşmüş olması hoş değil. inanan ya da inanmayan... kimse kimseyi elinden tutup ne cehenneme ne cennete sokabilecek, ne atabilecek. bırakın özgür insanlar özgür iradeleriyle karar versinler. ne ataistler abuk subuk desturlar versin ne inananlar saçma sapan rencide edici kınayıcı demeçler yazımsasın ki bunu yapacak kudret ve ilme sahip şahsiyetin burada olabilitesinin çok çok az olduğu kanaatindeyim. sıkılmaya başladım buradan. sözlük oysa...(!) bütün gün ya cimbom ya fener ya aziz yıldırım ya din ya türk kürt. sıktınız. matta-yuhanna-zebur-tevrat-kuran-ı kerim bitirdim; burada bir demeç verme gereksinimi gördüm.
'yaradılanı sev, yaradandan ötürü' yunus emre.
'gel, ne olursan ol yine gel. bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değil' mevlana celaleddin rumi.
'dinde zorlama yoktur. islam hoşgörünün dinidir.' hadis-i şerif.
hiç bir tavsiye içermeyen başlık. eleştirinin adı ne zamandan beri tavsiye oldu... ezan farz değildir evet ama; semboldür. islamın sembolleri anadoluda bin küsür senedirde yaşamaktadır. minaresi, kubbesi, ezanı, yeşili, hilali... koca haçlı ordularının kaldıramadığı bu sembolleri beyim uykusunda güya rahatsız oluyormuş, uyanıyormuş diye kaldıracakmışız. o senin uyanıp rahatsız olduğun ezan sesine, la ilahe illallah diyerek huşu içinde eşlik edip uykuya dalan insanlar yaşadı ve yaşayacak ülkemde. sen uykudan uyanma sebebini içinde bulunduğun gaflette ara.
insan geçirdiği evrim süreci neticesinde ayrıcalıklı bir konuma gelebilen yer yüzünde ayakta kalmayı başarabilmiş ender bir kaç türden biridir..insan; başkalaşması-değişmesi ve bu değişimlerin birikmesi neticesinde, evrim sürecinde birekerek değişebilme-ilerleme hızı açısından türler arasında tektir..tabi bu hızlı değişim, zaman içerisinde farklı topluluklar, anlayışlar ve dinler yaratmıştır..en kaba tabiriyle bu gidişat çok tanrılı dinlerden insanın kendisinin farkına varacağı tanrıtanımaz çağa doğrudur..eğer tarih ve istatistik bir bilimse, son yıllarda yapılan din eksenli anketlere ve bilimsel çalışmalara bakılabilir ve görülebilir ki bu gidişat zaten birikerek ilerleme temelli evrimsel düşüncenin sonucudur..demem o ki, yüzyıllar sonra bütün insanlığın ulaşacağı sonuca şu an itibariyle ulaştığını sanan ya da gerçekten ulaşan bizler gibi ateistlerin, kendilerini bir bok sandıklarını düşündüğünüz o saçma düşünceler yanlıştır...
dinlerin insanlığa en büyük kötülüğü riyayı açık ve net bir şekilde ortaya koymasıdır..hızlı bir geçiş oldu, alkole verin.*insan her ne kadar reddetse de davarnış temellerinde güdülerine göre hareket etmeye mahkum bir türdür..erkek güzel bir kadın görünce sevişmek ister, kadın ortamı değerlendirerek niteleme sırasına soktuğu erkekler arasından en nitelikli olanıyla..
riya ahlaki bir olaydır aslında, burada niçe amcamızın naçizane ahlakla ilgili yorumunu aktarmakta yarar görürüm: ahlaksal olay yoktur, olayların ahlaki yorumlamaları vardır..peki dinler neden riyakarlığı riyayı yaratmıştır.. dediğim gibi insan dürtülerine göre hareket eder, etmeye de mahkumdur..şu anda bir insan ırkından bahsediyorsak bunu güdülerimize borçluyuzdur..ben canım bir şey istediğinde onu yaparım, yapmaya çalışırım misal..misal güzel bir ortamda eğlenirken canım içmek isterse içerim..güzel bir kadını gördüysem, onunla konuşup sevişme temelli adımlar atarım..engizisyon mahkemelerinden tutun insanlık tarihi insanların güdülerine göre hareket etmesini engelleyecek yasaklarla bezenmiş ama bir türlü bunu engelleeyememiştir..yani insan ırkı yapmak istediği neyse onu yapmaya meyilli ve programlıdır doğası gereği..
evet ben sen o veya biz gibi ateistler doğamız gereği ortaya çıkan isteklerimize gem vurmadan, içinde bulunduğumuz toplum şartlarına uygun şekilde - adını hiç sevmediğim ve benimsemediğim ahlak denilen durum- gerçekleştirmeye çalışır ve bu konudaki saflığımızı insan doğasına karşı duyduğumuz dürüstlükle niteleriz..dürüstlük insanın kendine duyduğu saygıdan gelir..
her ne şekilde olursa olsun, bir insan yapmak istediği bir şeyi, yukarıdan birinn kamerayla izlediği düşüncesi gibi bir sapkınlık neticesinde engelliyor ve hiç öyle değil ve istememiş gibi davranıyorsa, bunun adı riyakarlıktır ...ve dinlerle doğmuştur..
tavsiye: riyakar olmayın..
konular arasında bağlantı kopuk olabilir..boşlukları yazarın eski yazılarına bakarak doldurabilirsiniz..uğraşamıyciim şimdi, hadi sağlığınıza..
