tam açılımı ''sen cehennemde cayır cayır yanarken karşına geçip zevkle gülüyor olacağım''
nasıl bir psikopatsın ki sen diğer insanları düşüncelerini söyledikleri için cehenneme postaladın ?
nasıl bir psikopatsın ki allaha şirk ederek kendini cennetlik karşınakini cehennemlik ilan ettin ?
nasıl bir psikopatsın ki bir insanın ruhani olarak acı çekmesinden zevk alabiliyorsun ?
nasıl bir psikopatsın ki BU KADAR PiS BiR KALBE SAHiP OLDUĞUN HALDE allah c.c nin seni kollayıp yanan insanı sana izletme ayrıcalığı tanıyabileceğini inanıyorsun ?
nasıl bir psikopatsın ki ademoğluna bu kadar düşman olup kendini cennete layik görebiliyorsun ?
Aklıma Şam beylerbeyi mi yoksa Bağdat Beylerbeyi mi ne onun oğlu geldi başlığı görünce. Tabi o bölgeler iran ile Osmanlı'nın nüfuz etmek için birbirleriyle yarıştığı yerler. Şimdi de öyle değil mi zaten. Oradaki Osmanlı yöneticileri de 17. Yüzyılda zayıflamaya başlayan Osmanlı'dan biraz daha serbest hareket etmek hatta bir devlet kurmak için iran'ı osmanlı güçlerine karşı denge unsuru olarak kullanıyorlarmış. Doğal olarak gücü eline alabilmek için baba ile oğulun birbiriyle yarıştığı bir böygeymiş o topraklar.
Bağdat Beylerbeyi de iki taraflı çalışıyormuş. iran birgün Bağdat'ı kuşattığında Beylerbeyi'nin oğlu iran'a yaranmak için, ağaca asılan Demir kafese kapatılan babasının altına yakılan ateşi harlıyor bir taraftan gülüyor şarap içiyormuş.
Böylece iran şahının güvenini kazanmış lakin şah babasına bu derece gaddar olan bu adamın nefsinden korkmuş ve adamı öldürtmüş.
