Bakara Suresi 13. Ayet :
"Onlara, "insanların inandıkları gibi siz de inanın" denildiğinde ise, "Biz de akılsızlar gibi iman mı edelim?" derler. iyi bilin ki, asıl akılsızlar kendileridir, fakat bilmezler."
bak bir kere demiştim dünya üzerinde herhangi bir dine inanan herkesin zeka seviyesi ortalama altıdır. kuranda blabla. cahil kuranda biz müşrik diye geçiyoruz senin gibi sözde dindarlarında bizi yakalayıp elimizi kolumuzu çaprazlama kesmesi gerekiyor.
sorduğum soru çok basit, bir ateist. nasıl şeytana uyar. tam aksine bunu daha önce aptal dindarlarla dalga geçmek için bir yazımda belirtmiştim şeytana uydum dyenler hep müslümandır çünkü ateist için şeytan yoktur.
zaten kuranı okusan onun şeytan değil iblis olduğunuda bilirdin.
bakınız teorim yukarıdakiyle desteklenmiş oldu. diyorum beyin fukarası hepsi. kendi bir kaç kere gitmiş gelmiş biliyor oraları.
şimdi de götünden ayet uydurdu. kendini tanrı yaptı.
1500 sene evvelden ayet geliyor diyor ki onlara böyle derseniz onlar böyle der böyle yapar. Harbiden de öyle diyor öyle yapıyorlar , heyecanlı agresif ve saldırgan tutum ile inanıyoruz diye hem bize hem Allaha saldırıyorlar. Acısan acınmaz gülsen gülünmez hallerine ve önemli bir yanılgı olarak kendilerini akıllı sanıyorlar ki bu da ayetlerde geçiyor malum. Üzgünüm popülarite kurbanı manipülasyona uğramış tiplersiniz sadece ve yapmak istediklerinizi meşrulaştırmadığı için islama karşısınız şimdi herkes işine baksın.
Nerde bu ayet, ayet mi uyduruyorsunuz, müslümanlık ayet uydurarak savunulmaz, sen kendin bile ayeti bilmiyor, yaZmaya, araştırmaya üşeniyorsun. Ama konu din savunmak olunca hemde ayet vere(meye)rek savunuyorsun.
inanıp görünüp inanmazsan: burada münafık olursun.
inandığı rabbine c.c. ortak koşarsan; müşrik olursun.
bozulmus hristiyanliktaki baba oğul kutsal ruh üçlemesi gibi.
biraz okuyun. bir dinin mueyyideleri size zor geliyor diye, okumadan anlamadan hemen reddetmeyin. ebedi azapla tehtid edilen insanlar olarak fazla haddini bilmez, bakar kör degil miyiz?
Ateistliği deistliği geç, kuranda inanan ve inanmayan vardır.
inanana neler vaat edildiğini biliyorsunuz, alamut'ta hasan sabbah da sağlamış bu vaat edilenleri fedailerine. Yani dünyada da elde edebilecekleri şeyleri vaat eden bir tanrı.. Belki ufkumuzu daha fazla açmalıydı.
inanmayanlara ise sonsuz azap zaten. iyi bir insan mı demeden sonsuz azap.
Üstelik şöyle ayetler var:
"Allah, iyiye ve güzele götürmek istediğinin göğsünü islam'a açar; saptırmak dilediğinin de göğsünü öylesine daraltıp tıkar ki, o, göğe yükseliyormuş gibi olur. Allah, iman etmeyenler üzerine pisliği işte böyle atıverir."
Bunun gibi birkaç ayet var. Yani beni kendisi saptırıyor sonra da beni sonsuz yangına mı hapsediyor? Şaka gibi.
Her neyse, tehdit ve baskıyla varlığını kabul ettirmek isteyen bir tanrı gerçeğini kabullenmek istemiyorum. Tanrı'nın egosu olmaz. Üstün bir varlık, hatta varlık demek bile saçma çünkü var edilmemiş. Öyle bir üstünlük bu ama gönderdiği elçinin eşlerine bir perde arkasından bakılmasıyla ilgili ayet yolluyor. Yersen.
Neyse, Bu konu uzar. Yazasım da yok daha fazla. Her şeye uydurulmuş bir kılıf var zaten. Boşa konuşuyoruz.
ay ne güzel ayetler varmış he, yalnız şey dicem, inancımız/inançlığımız hakkında bilgi sahibi olunca bize yaratık ve zihinsel özürlü muamelesi yapmasanız, linç girişiminde bulunmasanız inandık dediğimiz falan yok.
kuran kurslarında falan tecavüzlerle anılmanın verdiği aşağılık kompleksi olsa gerek, anlamıyorum ateistin derdi sizi mi gerdi ? kendi şalvarınızda ki boka bakmayın, hep gözleri başkalarında.
Herkesin dini veya görüşü kendine ama ateizm bence saçma neden saçma çünkü bu kâinat ve uzay kendi kendine olamaz. Bir düzen var ve bu da tesadüf olamaz. Onun için her şeyin bir yaratıcısı olduğu gibi bu metaların da bir yaratıcısı olmalı. Onun için doğru bir görüş olmadığını düşünüyorum. Siz bilirsiniz.
insan, kemiklerini toplayıp birleştiremeyeceğimizi mi sanıyor? Evet, parmaklarına varıncaya kadar yeniden yapmaya gücümüz yeter(Kıyame, 75/3-4)
bu ayet hakkında bir anım mevcut bir gün lisede din dersi işlenirken hoca bu ayeti okurken hoca "insan, kemiklerini toplayıp birleştiremeyeceğimizi mi sanıyor?"
dediği anda ateist bir arkadaşim kendini tutamiyarak kısık ama çokta kısık olmayan bir sesle "evet" dedi sonra hoca ayetin devamini okudu
demem o ki kuran insanin soracağı soruları kendi sorup kendi cevaplamiş.
“Meleklere “Âdem’e secde edin!” dediğimizde hemen secdeye kapandılar ama iblis öyle yapmadı, büyüklenerek direndi ve kâfirlerden oldu.”(Bakara 2/34)
kuran'da anlatılan en köklü ve eski kavramlardan birisi kafirliktir. Bakara suresi'nde de anlatıldığı gibi, şeytan da sonradan kafir olmuştur. demek ki ateistler şeytana uymak zorunda değil; çünkü kafirlik kavramı, yani allah'ı inkar etme, allah adına anlatılan masallara inanmama, hatta allah'ın masal olduğuna hükmetme, dolayısıyla bunların din ve emirleri ile alay etme ve takmama hadiseleri şeytan'dan ve herşeyden bağımsız olarak orada durmaktadır.
melek de olsan, insan da olsan aklını kullanarak itaat etmeme ve kafirlerden olma şansın orada durmaktadır, kimsenin peşine takılmak zorunda değilsin.
Ateist olduğum yok ama ne ateistler var gerçekten dinini yaşadığını iddia eden Müslüman ya da hristiyandan daha çok insan. Müslümanlık ya da Hristiyanlık ya da v.s. Her neyselik, inanıyorum demekle bitmiyor, eylemlerinizden görmek isteriz dini güzel anlatışlarınızı.
islamın ilk zamanlarında ateistler, müşriklerden farklı olarak muattıla olarak isimlendirilirdi. Bunların kaynağı dehriyyun (herşeyin kendi kendine yada tabiattan olduğuna inanan felsefik inanç türü) inancıdır.
Fransızca kökenli tanrı tanımaz anlamındaki Ateist, ati, ate ile arapça kökenli kelime muattıla nın türemiş fiilinin kökü olan atıl (etkisiz), utül (boş ve hâli kılan) ve tatil kelimeleri, dini literatürde hemen hemen aynı manaya işaret ederler. Bu felsefik anlam: Allahı kabul etmeme. Tanrı tanımazlık. Rabbın yok kabulü dür. Muattıla kelimesi, sözlükte “boş ve hâli olmak” anlamındaki atl (utûl) kökünün tef’îl kalıbından türeyen muattılın (boş ve hâli kılan) isim şeklidir. ilk dönemlerde Allah’ın zâtını sıfatlarından soyutlayanları ifade eden muattıla sonraları Allah’ın varlığını tanımayan, tabiatın yaratıcının tasarrufundan bağımsız varlığını sürdürdüğünü ileri sürenler için de kullanılmıştır (bk. DEHRiYYE). Kaynaklarda muattıla yerine ehl-i ta‘tîl tâbiri de geçmektedir.
Pek tabi bunlarla ilgili ayetler var.
"Yoksa onlar bir Yaratan olmaksızın mı yaratıldılar? Yoksa kendi kendilerini mi yarattılar? Yoksa, gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır, onlar kesin bilgiye ulaşmaya gitmezler." Tur-35/36
"Yahut Kur'ân'ı "kendi uydurdu" mu diyorlar? Hayır! Onlar bu iddialarında samimi değiller. Onların inanmaya niyetleri yok da onun için bu kabil sözler sarf ediyorlar. Eğer bu iddialarında samimi iseler Kur'ân gibi bir söz getirsinler bakalım!" Tur-33/34
"Akılları mı kendilerinden bunu istiyor, yoksa onlar azgın bir toplum olduklarından mı böyle yapıyorlar?" Tur-32