din zaten ahlakı çalmıştır. şimdi de bilimi çalmaya kalkışıyor ama yemezler. ahlakın temel varoluş nedenleri insandaki tiksinme ve korku duygusudur. kişinin varlığını sürdürebilmek için daha rahat hareket edebilmek babında toplumsallaşmıştır.
reddedildiği anda anarşizm başlar, ateist toplumlar güncel belleklerinde ahlakı sözleşme halinde taşırlar, cezalar ağır değildir, ancak uyum yüksektir, ahlak güven düzleminde varlığını güçlendirdikçe inanç sistemi olmaya başlar, ateist toplum güveni ahlakın içine yerleştirip inanma noktaşında dine doğru yükselir, işte burada ateist devlet araya girer ve huzuru bozar böylece güven bozulur ve inanç düzleminden kayan ateist toplum yeniden ahlak için ahlak noktasına gelir.
devlet zaman zaman huzuru bozmaz ise ateist toplumu kaybedebilir çünkü toplum ahlakın içini güven ile doldurdukça inanma ihtiyacı hisseder.
ateist toplum, ahlak için ahlak olgusunda yaşamaktadır, kişileri benzeştiren genel ölçüt de budur; ahlakın sadece ahlak içermesi konformist bir hayat felsefesi ile birleştiğinde ise idealizm ve başkacılık ön plana çıkar.
bastırılmamış bir toplum olmasından ileri gelen sağlıklı bir ahlak sistemleri olması muhtemeldir. Lakin ahlak içinde bir çok ögeyi barındıran bir kavram öznel olarak incelendiğinde toplumun ekonomik yapısında çökelmeler varsa sonuç iç açıcı olmayabilir. Yani bu inanan ve inanmayan toplumlar kıstasına indirgenemez.
yaratılacak ahlak, herhangi bir tanrı ya da yüksek güç korkusundan kaynaklanmadığı için, bugünün teist toplumlarından çok daha yüce ve tutarlı olacağı aşikardır.
tabii yaratılırsa...
korkuya dayanan ahlaka ahlak denemez. bi çeşit pazarlıktır o. sen uslu ol bak ben sana ne verecem demektir, ki, hiç de ahlaki değildir.
ahlak din felsefesinin de varlık felsefesinin de temelini oluşturur, ateist toplumda huzura yer yoktur huzur din temelli bir bağımlılıktır, ateist toplumda faydacı bir güven anlayışı söz konusudur, ben merkezci toplum herkesin benliği için kural koyar, anarşizmin eksikliği de burada hissedilir, devlet gerekli midir? sorusunun varlığında.