gayet açık seçik olan paralelliktir. bir insan ancak eğitimden geçtikten sonra, yaşam standartları yükseldikten sonra dini sorgulayabilecek kapasiteye ve imkana ulaşır. karnı aç birinin veya cahil birinin ateist olması beklenemez.
ateizmle doğrudan bağlantılı olmasa da, dini bizim gibi hardcore yaşayan toplumlarda gelişim daha yavaş oluyor. çünkü din üzerinden illa ki bir kulp takılıyor.
boş yere inanmaktan doğan dinciliğe inat, kendini parçalayarak inanmayan birinin gelişimi kaçınılmaz bir sonuçtur. yani düşünüp ateist olmuş. beyni zorlamış fakat kim düşünerek inanabiliyor diye sorduğumuzda, sonucu bilirsiniz işte.
unutmayınız ki, hz. ibrahim bile tanrıyı sorgulama gereği duymuştur.
ibadet yapmaktan feragat ettikleri vakti şayet bilim ve teknolojiyi ilerletmeye adamış ateistlerden oluşan bir toplum söz konusuysa olabilecek paralelliktir.
kapitalist gelişmişlik anlayışı meta üretimi ile alakalı olduğundan ötürü modern çağda gerçeklik algılanabilirlikle doğru orantılıdır. bu yüzden ateizm ile gelişmişlik arasında bir paralellik olduğu aşikardır.
dinin buyruğu altına girip, kandırılmış o kadar insanı, dışlanmış bireyleri, toplumun ahlakını bir kitaba indirgemiş oluşumları görünce görülen paralellik.
bir bireyin ahlakını, düşünce tarzını tek tip tutamazsınız, tutarsanız kişilerin düşünceleri aynı olur, zaten devlet abilerimizin istedikleri hep bu olmuştur, tek tip düşünen insan, tek tip giyinen insan, tek tip inancı olan ve tek yolda yürüyen insan. yani idare etmesi kolay bir topluluk. hani dersiniz ya bu komunistler bile kendi aralarında ayrılıyor diye, işte bu yüzden homojen olarak kalmıyor sol taraf yada ateistler. din inancıda ateizm, deizm, agnostisizm diye ayrılıyor.
ahıret inancı olmayan ateistlerin dünya zevklerine düşkünlükleri ile açıklanabilecek önerme. müslüman ne yapacak fazla çalışıp. "mezara götürmeyecem ya" der ve çalışmayı bırakır bir zaman sonra.
şunları da ekleyeyim. farkettiyseniz dünyada müslümanların yoğun olduğu yerler, zengin madenlerin yer aldığı yerler ve bu sebeple de o çok çalışkan ve medeni avrupa ülkeleri tarafından sömürülen yerler.
be yavşak. senin savunduğun adamlar onun elinden gelişme fırsatını almış. o öve öve bitiremediğin adamlar çoluğun çocuğun rızkını çalmış o topraklardan. ellerinde sadece tarım imkanı kalmış.
e yana yana sosyalizmi savunan da sensin. hem sosyalizmi hem batıyı savunmak ikiyüzlülük değil mi?
herhangi bir oluşla gelişmişliğin pek bir alakası yoktur ama temel düşünceleri aşmanın zorluğunda böyle gözükebilir, bu da hala insanın ilkel oluşunun bir handikapıdır. o olunca gelişmiş bu olunca geri olmuyorsunuz, aslında herhangi birini o olmuş gibi görerek gelişime kapalı, somutlaştırıcı biri olarak kalıyorsunuz. her hangi bir bireyi olduğu gibi kavrayabildikçe gelişiyorsunuz, ona, yaklaşık yüzbinlerce insana yapıldığı gibi belli bir tanımlamayı layık gördüğünüz için değil. yani ne ateist ne deist ne panteist oranı arttıkça gelmişmiş olmazsınız, kavrayabilme yetisi ne kadar yüksek insanlarınız varsa o kadar gelişmiş olursunuz. *