aşırı saçmadır, aga düşünsene bu mükemmel bilincini sahipsiz sanıyorsun, kendi kendine falan. bide bunu çocukluk korkusu falan sanıyolar, gerçekten bazı ateistlere acıyorum o kadar geri zekalılar ki.
alakası yoktur, tanrıyı her alanda yalanyabilecek güçteyizdir, sadece çocukluk korkularından sıyrılamayanlar, kendi kültürün empozesi altında kendi dinin en doğru sananlar bu gerçekliği görmüyor hepsi bu.
allah ademi yaratır. ademin kaburga kemiğinden havvayı yaratır.
adem ile havva cennette iken elma yedikleri için cennetten kovulurlar.
dünyaya gelirler ve burada üreyerek insanlığı başlatırlar.
bu arada adem ile havva'nın çocuklarından olan habil ve kabil'in her ikisi de özbeöz kızkardeşlerine aşık olurlar ve bu uğurda biri diğerini öldürür. ilk adam öldürme suçu bu şekilde işlenmiş olur.
bu tarz hikayeler kişiyi entellektüel doyuma ulaştırıyorsa.
ateizm saçmadır, aptallıktır, haddini bilmezliktir, en büyük günahtır, alçaklıktır, nankörlüktür, hainliktir, düşmanlıktır, ve şeytanlıktır.
ama ya, allah varmışsa da sen bilememişsen, o zaman zebanilere ne diyeceksin öte tarafta?
hadi ulan tanrı var ok. ama islamın tanrısı mı, hristiyanlığın mı, museviliğin mi, yoksa irili ufaklı geri kalan 1000 civarındaki dinin mi?
bunu nasıl tutturacaksın?
belki tanrı kendisine körü körüne inanılmasını hiç mi hiç sevmiyor. o zaman bütün ibadetlerin ters etki göstermiş olacak, bunu nereden biliyorsun?
o zaman evreni kim yaratmış?
sana kim dedi ki evreni birisi yarattı diye, annen mi dedi, baban mı dedi kim öğretti sana bunu? kim yani? bu yaratmak denilen fiili sen nerden çıkardın da bunu soruyosun?
ama hiç bir şey yoktan var olmaz ki.
e kardeşim zaten yoktan var oldu sana kim dedi? kim yani, kim bunu diyen şahıs git ona sor.
evet kütle yoktan var edilemez, vardan da yok edilemez, eşyanın tabiatının en güzel özeti bu, çok doğru da,
niye zaten gözünle görüp, kulağınla duyup, elinle tuttuğun maddenin, diyelim ki altın olsun bu, ezeli ve ebedi olduğuna inanmıyorsun da, gidip ayrıca bir varlığa inanıp bir aşama daha ileri gidip herşeyi onun yarattığına inanıyorsun da bu sana daha mantıklı geliyor ben de bunu anlamıyorum."
gibi bir konuşmayı Sarayburnu'nda balık tutarken yanımdaki abiler yapmıştı. Ben ateist falan değilim. böyle şeylere ayıracak vaktim yok zati.
ciddi anlamda ateist adamin kafasi agridan kurtulmaz cunku ateistligin temelinde dusunmek vardir icinden cikilamayannonca soru icinde bogulup olur gider. klavye ateisleri olseler uzulmem bu konuda bi sey demeyecegim
kaybedecekleri bir şey var veya yok ona takılmıyorum ben. beni asıl meraka sürükleyen konu şu ki,
şimdi ben rahatım abi. diyorum ki her şeyi Allah yarattı. Allah'ı kim yarattı o zaman. Ee ben sadece Allahın bana şu anda verdiği akıl ve yeteneğimle düşünebiliyorum bu sebeple bulamıyorum Allah'ı kimi yarattığını. yani ben rahatım zira Allah'a inanıyorum ve tamamen ona bel bağlıyorum kafamda rahat. oh mis.
ee ateistler dünyanın varolmasını nasıl açıklıyorlar. yani büyük patlama falanda o patlayan toz bulutunu kim yarattı. bir madde veya enerji diyorlar veya son günlerde atom altı parçacık falan işte. ee tamamda onu kim yarattı. Allah sana göre yoksa bunu yaratan birisi lazım gene öyle değil mi ? ee Allah'a da bel bağlamıyorsun abi sen yani nasıl için rahat ediyor ki ?
bunları eleştirmek veya hor görmek için yazmıyorum. saf ve temiz düşüncelerim gerçekten. bu soruların cevabını mantıklı bi şekilde açıklayacak kişi varsa beklemesin beri gelsin.
ha bide, Allah'ı kim yarattı falan derken "lem yelid ve lem yuled" yani "doğmamış ve doğurulmamıştır".
neye inanmalıdır mesela, dünyada en büyük çoğunluğa sahip hristiyanlığa mı, ilk ilahi din olan museviliğe mi, değiştirilmemiş tek din olduğunu söyleyen islamiyet'e mi. biraz daha kıstlı algımızın dışına çıkarsak da, hinduizm, budizm (dindir), şenizm, ve sayılamayacak diğer binlerce dinden birine mi?
şimdi tekrar algımızın sınırları içine dönelim. dünya üzerinde var olan binlerce dinin ve mezhebin içinde hangisine inanmalıyız? yobaz demesinler, ben araştırıyorum, ediyorum demek istiyorsak, bütün dinleri araştırıp öyle konuşmalıyız. binlerce dini araştırıp özümsemek için de büyük ihtimalle ömrümüz yetmeyecek. demem o ki dindar diye geçinsek de hepimiz yobazız efendiler.
ateizm bir saçmalık değildir. çok belli başlı düşünceleri vardır. ateistlerden monoteistlerin farkı sadece bir tanrıya inanırlar daha fazla, diğer tüm tanrıları ateistler gibi reddederler. ateizm bir öğreti değildir bir din de değildir. yaşanılan hayatın bu olduğuna inanırlar. din emrettiği için ahlaklı değil, kendi istedikleri için kendi normları vardır. hiç bir ateistin bilim adamının dindar insanları öldürdüğünü sırf kendisi gibi düşünmüyor diye saldırdığını göremezsiniz. ama müslümanlıkta dinden çıkarsan cezan ölümdür. hayatın bu olmasına inanırlar ve hayatta keyif almaya çalışırlar. bir farklılıkları da şudur din de bir şey emrediliyorsa yapılır doğru da olsa yanlış da olsa. burda doğru olması ya da yanlış vicdan ile ilgilidir. örnek vermek gerekirse islamiyette dinden çıkanın öldürülmesi ilk akla gelen eylemdir. bunu araştırmak isteyenler mürtedin hükmü konusunda araştırma yapabilirler. onun dışında başka örnekler vermek gerekirse hırsızların ellerinin kesilmesi olabilir. teknik olarak insan hata yapabilir buna pişman olabilir, ya da onu hırsızlığa iten nedenler var olabilir. ama hüküm eli kesmek olacaktır. suudi arabistan çocuklara ilkokulda elin nasıl kesileceğini gösteren ve ayağın dersler verilmektedir. ateistler bir şeye inanmaz kolay kolay. delil ister ve ateizm de tanrının yokluğunu ispatlama kaygısı yoktur. bir şeyin varlığını iddia eden insan onu ispatlamalıdır. kesin bir ispat olmadığına göre inanılacak bir durum da yoktur.
Görünmeyene inanmama noktasından başlayıp görünene inanmama noktasına kadar giden ancak ruhun varlığını açıklayamayan, kafayı maymunla bozan ve kendini bilim adamı zanneden bir grup kaldırım mühendisinin kuyuya attığı taşı kırk akıllının çıkaramamasıdır.
bana da ateistlerin yasamasi sacma geliyor. madem oluceksin ve hicbir seyin farkinda olmayacaksin, her sey son bulacak,intihar etsene kardesim ne diye ugrasiyosun. boyle amacsizlik gormedim.
hiçbir şeye inanmasan da, ilahi adalete inan be kardeşim. yetimi öksüzü, çoluğu çocuğu öldürenler, bunun hesabını verecekler. onların ahları yerde kalmayacak.
bir sürü tüccar zihniyetli adamın ortaya çıktığı alandır. Blaise pascal der ki, "tanrının varlığının veya yokluğunun kabulü bir bahistir. burada tanrının varlığına bahis oynarsak; kazanırsak çok şey kazanır, kaybedersek hiçbir şey kaybetmeyiz. eğer tanrının yokluğuna bahis oynarsak; kazanırsak hiçbir şey kazanamaz, kaybedersek çok şey kaybederiz. haliyle menfaatimize olan, tanrının varlığına bahis oynamaktır."
birkaç kişi böyle örnekler sunmuş. eğer inancınız bu şekilde temelleniyorsa, sokayım öyle inanca. ticaret mi yapıyorsunuz kumar mı oynuyorsunuz.
Nedendir herkesin birini dinine katma merakı, inanmayan insan inanmıyordur, kendisini bulamamıştır inanırken. inançlardan vazgeçmek kolay mı sanırsınız be şakirtler. yıllarca kafanıza deffaretle yerleştirilen onca dogmadan sonra ateist olabilmek... sözüm meclisten içeri ya da dışarı pek farketmez ancak tanrıya inancı en sağlam olanlar ondan istekleri en çok olanlar oluyor. bağlıyorsunuz kendinizi, umutlarınızı bir yaratıcı imgesine ve umutlarınız ne kadar büyükse o kadar çok inanıyorsunuz. hani bir menfaatiniz olmasa ya ona da inanacağınız yok bence. kimisi cennet, kimisi araba, kimisi ev, sağlık, para vs. ateist insanın ise böyle bir istek kutusu yok. ilahi bir güç arayışı da yok. ayrıca ateist insanların da insan olduğunu unutmayınız. kimseye zarar vermediği sürece ateist ile ne alıp veremediğiniz var anlamakta zorluk çekiyorum. netice itibarıyla bu kendi düşüncelerim herkesin düşüncesine saygım vardır, beklentim de bu yöndedir.