-kızgınlık,
-inat ( muannit olmak),
-nefse tabi olmak,
-ikiyüzlü riyakar, menfaatçi sözüm ona dindarlar,
-çağdaş olmanın gerekliliği,
-din düşmanlığı,
-ben de burdayım, beni de görün havası,
-dikkat çekmek, anılma hissi,
-aklını kullanma ihtiyacı duymamak, görmek istememek,
-öyle olmadığını bildiği halde, ben böyle görüyorum ve inanıyorum demeyi sürdürme isteği.
çok basit bir temele dayalı sebeptir. temelde insan doğası, egosunun hakimiyetine kapılmayı, istediğini yapmayı, en büyük, en güçlü olmayı ister; herşeyin en iyisini kendisinin bildiğini düşünür ve bunu karşısındakilere dikte etmeye çalışır. işte atolar da tam olarak bu sebepten ötürü egolarına kapılıp atocan olmayı tercih ederler. atolar, hayatlarında kendinden büyük hiç bir şey veya kimse olamayacağına inanmak isterler ve bu çok eğlencelidir. kendisini tanrı olarak görmeye başlar, ondan dolayı başka kendinden büyük tanrı kabul etmez. kendi kurallarını kendisi koyar, çabalayıp bir yere ulaşırsa etrafındakilere hükmetmeye başlar, adaletlidir ama; adalet için bir tanrının koyduğu kuralları tanımaz kendi adalet kuralları geçerlidir. evet, tüm bunlar çok eğlencelidir; ama unutulmamalıdır ki dünyanın kurallarına göre her eğlenceli şeyin de bir sıkıcı sonu vardır.
çok fazladır ama hiçbir ateist şizofren değildir kendisini tanrı olarak görmez bunu düşünen adam birkaç aptal ateistin sözlerini yazıp kendini rahatlatmasın. ateistler inanmıyorum demez inanamıyorum der bunu anladığınız zaman çok şey değişicek.
"salak değildim" şeklinde kısa ve öz cevap verilmesi gereken soru.
edit: tamam uzun uzun anlatıyorum:
ego insanlara ait bir özelliktir ve tanrıda bilinen sebeplerden ötürü görülüp görülebilecek en büyük egoisttir (sırf bana tapsınlar diye insanları yaratması, bize övülmek için günde 5 kez boyun eğdirmesi) bu da insanların tanrıyı yarattığına dair en büyük ve reddedilemez kanıttır. sırf ileride cezalandırılmamak için, sırf ileride hurilere kavuşmak için sevap yapan insanın dininin tanrısı gelip elimi sıksa yine ateist olurdum. tanrı yok demiyorum tabi ki o var sığınacak bir liman arayan ve düşünmeye üşenen insanların zihninde var.
şefkat nasıl evrimleşir, kuru bir toprak nasıl bu kadar rızık verebilir ve bir dil bunlşarı kendiliğinden nasıl tanır. bir kuru odun parçasından her baharda nasıl hem kokulu meyve, hem çiçek. bebek doğar doğmaz gelen anne sütü. yörüngesinden şaşmayan gezegenleri kim döndürüyor, güneşi kim yakıyor. kim yakmış o güneşi ve neden sönmüyor. bu yaşamsal gazların uyumu nedir. daha uzar gider.
Mevcut din anlayışı ile Realite-gerçek dünya arasındaki çelişkilerden dolayı olur. Sonraki aşama ya doğruyu arama olur, ya da işin kolayına kaçarak büsbütün din olgusundan uzaklaşılır.
Çoğu insan bunu anlamayacak ama yazmasam içimde kalacak.
Ateist olma noktası, Kuran'da anlatılan Allah'ın varlığı ve birliğini tam olarak anlamanın bir önceki basamağıdır.
La ilah - e- : Allah yoktur
il Allah : Allah'tan başka.