Mantığı yaratan allah olduktan sonra çok da fark etmez. Mantık; aklın, görünür bilinir tecrübeyle sabit mukayese ölçme biçme kabiliyetini ifade eder. Aklın tamamını değil sınırlı bir kısmını. Fakat muhakeme yapabilmek için salt mantık yeterli değildir. Muhakeme için tüm görünür delillerin yanında kendisi görünmeyen fakat emareleriyle varlığı apaçık ortada ve aşikar olan o kadar çok gerçek var ki. Buna hakim olabilmek için ilme idrake ilahi nurla aydınlanmış aklı selime ihtiyaç var. Yoksa sabahtan akşama kadar inkar etsin dursun. Şu yok bu yok diye. isterse bildiği halde kabul etmesin. Ruh var mı ? Var. Akıl var mı ? Var. Elektrik var mı var ? Enerji var mı var ? Peki görebiliyor musun ? Hayır. Ee yok mu sayacaksın yani bunları ?
Astro Fizikçiler dinlesin şimdi; Trilyon kere trilyonluk bir hassas matematik hesabıyla bu muazzam kainat ayakta duruyorsa bana biri kalksın da bunun mantığını açıklasın şimdi..! Kim koydu bu dengeyi ? Fizikten haberi olmayan dangalaklar lütfen sussun, --kendi kendine oldu-- masalıyla kendini aptal durumuna düşürmesin..
ateizme giden yol budur. önce din eğitimi alır. ardından yıllarca mensubu olduğu, inandığı din/tanrı olayını bilimsel olarak incelemeye başlar. en son olarak da doğa üstü olayları reddeder.
tamamen tercih meselesidir. kimse bu dünyaya gelip gelmemek konusunda seçim yapmadı. her insan kendi inancından sorumludur. irdelemeye gerek yok.
ateist mantıği denilebilecek bi genellemeye sığmaz bi kere ateistlerin tek ortak yönü tanrıya inanmamaları. gnostik ateistinden tut katı bilimci ateist örnek bie gösterebilirim.felsefi ateist veya panteistlerde ateizmin bir çeşididir.
Kırk metre boyunda dokuzyüz yıl yaşayan, hayvanlarla konuşan, yürüyerek güneşe ulaşan (en azından battığı yere) ayı ikiye ayıran, deniz tabanında doğa yürüyüşü yapan, balina midesinde yaşayan, kanatlı atlarla uzay yolculuğu yapan adamlara inanmayı gülünç bulan mantıktır.