allah´la ateist in diyalogu bence su sekilde olur ;
al-allah, at-ateist
al - bu gördüklerin gercek miymis?...
at - gercekmis. evet simdi biliyorum ki öyleymis.
al - sana kitap gönderdik, envayi cesit örnek verdik orada, sen ne kitabi okudun, ne verdigimiz örneklerin üzerinde düsündün. aklini "süpheye" kullandin. kullarim sana bir sürü ayetimizin bilimsel dayanagi oldugunu bile gösterdi, sen onlari "bakmaya deger seylermis gibi" bile görmedin. kuran´i hic eline aldin mi?...hic okudun mu?...
at - marx "din afyondur" dedi, ben de ona inandim...
al - marx´in konusu gene bizim konumuz, senin durumun sana onun ki ona ait. sen karisma ona. sen kendinden cevap ver. sana kuran´da apacik bir tehditte bulunduk, bu tehdidin hayatin boyunca bilincinde miydin?
at - evet.
al - size "bildiginiz, aklinizin ermedigi seylere süphesiz bu da allahtandir deyin, bu dünya bir sinav oldugu icin size herseyi aciklamadik, diye ayet indirdik, sen beni inkar ederken, belki de hic bilmedigin boyutlardan, konulardan bihaber vaziyette, cehlücahil bir vaziyette beni inkar ediyor olabilecegin, hic aklina gelmedi mi?...
at - ama süphe olmadan da insanlik ilerleyemiyordu...
al - madem süphe var, neden sana senin inandigin seyleri söyleyen adamlardan süphe duymadin da, direk benden süphelendin?...madem süphe var, bu süphe sadece konu "ben" olunca mi var, inkar edenlerden neden süphe duymadin ?...
at - onlar bana bilimsel dayanaklar getirdiler...beni ikna ettiler, darwin, insanin hayvandan türedigini söyledi, marx da allah´in insanlari degil insanlarin ölüm korkusuyla allah´i yarattiklarini söyledi, ben de ona inandim.
al - o seni bilimsel dedigin dayanaklara tamamen karsi cikan baska bilimsel argumanlar vardi. mesela senin o darwin dedigin kisi, "cekirdegi" aciklayamiyordu. kanser diye bir hastalik gönderdik, hücrenin bölünmesinin hic de öyle söylendigi gibi birsey olmadigini anlayin diye,bir sürü bilimadami kanserli hücreyi inceledikce, hücrenin normal bölünmesinin tarafimizdan gönderilmis bir mucize olduguna inanmaya basladi, hic o bilimadamlarinin görüslerine göz attin mi?...
at - hayir atmadim. o görüsler bana deli sacmasiymis gibi geldi.
al - yani sen hic marx´tan darwin´den süphelenmedin...
at - hayir...
al - e hani süphe vardi?...
at - valla tanrim, kusura bakma ama sana inanmamak dünyadayken cok "cool" bir olaydi, güzel kiz kaldiriyorduk, yani ben , dünyada trendde olan bir seyi birakip hic de öyle "cool" olmayan bir sekilde sultanahmet camii ne gidip, namaz mi kilsaydim?...yani sen de amma konusuyorsun...
al - e kulum, o zaman seni o senin kaldirdigin güzel kizlar, o marx, o darwin kurtarsin. sen önyargilarinla beni yok saydin, bak ben seninle konusmaya tenezül edip, senin neden cehennemlik oldugunu sana acikliyorum. bunu sana dünyadayken de kuran vasitasiyla aciklamistik, ama biz sana birsey yapmadik, sen kendine yazik ettin...
...götürün !!!...
edit : bu diyalog kuran´daki "bakara, enam, yasin, maide, ali imran, surelerinde gecen ayetler ilham alinarak hazirlanmistir.
-niye inanmıyorsun?
+ne verdin ki ne istiyorsun?
-nimetler.
+akıl da vermişsin. sen yarattıysan neden sana inanmayayım. mantık bunun neresinde? kusurlu bir sen olamayacağına göre sen yoksun. bu akla rağmen sana inanacaksam, ben yokum.
-eöö bi çay alır mısın?
T : Merhaba ben tanrı...
A : Ben de ateist memnun oldum. O zaman ben gideyim.
T : Dur nereye gidiyosun daha yeni başlıyoduk.
A : Neye yeni başlıyoduk ?
T : Sorguya.
A : Anaaamm onlarda mı varmış ?
T : Tabi ya ne sandın hepsi gerçekti, ve sen bu gerçekleri hayatın boyunca inkar ettin.
A : Ama ne bileyim emin olamıyo insan. inanmak kolay olan şey. Hiç sorgulamadan kabul ediyorsun. Ben ödülü kazanmanın bu kadar kolay olmayacağını düşündüm. Demek bu kadar kolaymış ?
T : Aynen herşey o kadar basitti. Ben seni yarattım. Sen kayıtsız şartsız ibadet ettin. Ve cennetime girmeye hak kazandın.Olay buydu yani.
A : Ama nasıl olur ? Hayatında tek kitap okumamış biri sırf babası ona namaz kılmayı öğrettiği için cennete mi gitcek ?
T : Evet aynen öyle. O haketti. Sen inkar ettin.
A : Ama seni bulmak için ondan daha çok uğraştım. En azından bunun bi mükafatı olmalı. Lütfen bi şans daha verin bana.
T : Verecem ben sana şans.
A : O zaman ben gidiyim eve hadi görüşürüz.
T : Dur la şaka yaptım.
A : Şakacı seni. Şaka maka ben yanacak mıyım harbiden ya ?
T : Aynen öyle hemde sonsuza kadar.
A : Offf yandık desene.
T : Evet hemde nasıl...
a: burda mısın?
t: evet.
a: gulp !! (yutkunma)
t: beni aramıyor muydun?
a: evet de.. yoksun diye..
t: korktun mu ?
a: evet... şimdi ne olcak ?
t: yanacaksın..
x: oğlum kiminle konuşuyorsun?
a: tanrıyla..
x: kimse yok lan burda
a: sus lan çarpılacaksın..
x: kesmeyecektik senin tedavini.. bağladın yine şizoya ( (bkz: şizofren))
a: yok mu lan harbiden
x: yok lan yürü hadi.. geç kalıcaz derse..
varsayım repliktir. (dileyen inanmamaya devam edebilir zaten dinde zorlama yok ki).
bir ateist: ee heh buldum bilgi ve işaret görememiştim.
Allah: sen kimsin ki kişiye özel işaret beklersin? ayrıca ap açık delillerime inanmayıp akşam sana 5 çayına gelmemi mi bekledin?
yaklaşık 174 bin tane peygamber geldi kuran geldi alemlere rahmet olan muhammed(s.a.v) geldi .
yoktan var oldun ve bunları görmek için 1 değil 2 adet göz verildi (3 de değil!) ve gördüklerinize inanmanız içinde beyin verildi sen ne yaptın?
o beyini bana inanmamak için kullandın ve beni her hangi biriymişim gibi düşünüp ziyaretine gelmemi bekledin sen şüphesiz zalim ve nankör birisin.
bir ateist: sanırım öyle.
Allah: sanırmısın? hala mı görmüyorsun?
atesitlerdeki bazı engellerin başlıcalarından.
bakara 18. ayeti kerimesi
Summun bukmun umyun fe hum lâ yerciûn(yerciûne).
Onlar sağır, dilsiz ve kördürler. Artık onlar dönemezler.
dönemeden ölen ateistlerin ayeti kerimeyi harf harf doğruladıklarını şimdi okuduk.
anlamak için reşit olmuş bir akıl kafidir süper zeka olmaya gerek yoktur efendim.