sözlüğümüzde özellikle hissettiğim ama nerdeyse bütün sanal platformlarda rastladığım ateist söylemlerde anlamlandıramadığım baskıdır.
muhataplarını hep zekasızlık veya cesaretsizlikle suçlayan bu söylemlerde yazarının hırçınlığını hissetmemek mümkün değildir.teknik ve objektif olarak ele alındığında ortada 2 teori vardır. evrim teorisi ve yaradılış teorisi. teorinin ne olduğunu bildiğimizi varsayarak ve atlayarak teori taraflarının birbirini ikna, düşüncesini inanışını ispat çabası dışındaki açık ve örtülü hakaretlerini kesinlikle makul karşılamıyorum.
fakat ateist dostlar herzaman kendilerini herkesten akıllı ve mantıklı bulurlar. olabilir belki en akıllı insanlar sizsiniz de dostum bu aptal, koyun, embesil yaklaşımların öncelikle senin aydın, düşünsel beyan ettiğin kimliğinle çelişmiyor mu? onun ki doğmatikse seninki de ayakları tamamen yere basabilen bir kanun değil ki. bana kalırsa ateist dostların beyinlerini kemiren şüphe onları bu konuda agresifleştiriyor. kendinden emin ayakları yere basan bir fikrin duruşu bu denli sallantılı çırpınışlı olmaz.
ateizmin önce nereden ele alındığı önemli bence bu konuda. tanrı kavramını hiçe sayan bir materyalizm de var elimizde. tarihsel ve diyalektik olarak. tabi öğretici insanın, kendi doğrusunun yada ona doğru gelenin tartışılması esnasında karşısındakini küçük düşürmemesi gerekir kişinin. çünkü saygı ayna gibidir. ne gösterirsen onu görürsün.