türk genci olarak devleti erkana sorulan marjinal sorudur. türkiyede herkes eleştirilirken atayla ilgili düşüncemizi neden beyan edemiyor eleştiremiyoruz 5816 nolu kanunu kim çıkardı onayladı bize dayattı sorular sorular bitecek gibi değil.
ilgili sorularını sorabilirsin. Düşüncelerini de söyleyebilirsin. Ama düşüncelerin "hakaret ve aşağılama" yerine yapıcı eleştiri, farklı bir bakış açısı getirecekse.
Örnek veriyorum, Atatürk inanılmaz zeki bir adam değildi, çok başarılı bir askerdi, fetö diye bir şey varsa ilk sembolik mücadeleyi başlattı ve elinden geleni yaptı.
Edit: bu arada hatırlatayım, türkiyede herkes eleştiril(e)miyor.
Atatürk'ü eleştirebilecek kapasiteye sahip olmadan yapılmaması gerektiği içindir. Doğru düzgün kitap okumayan, araştırma, öğrenme derdi olmayan kulaktan duyma laflarla eleştirmeyin bi zahmet.
bir soru. aslında bunun çeşitli bakış açılarıyla farklı ama mantıklı cevapları var.
resmi bir minnet diye bir şey yoktur. yani sen atatürk'e minnet duymazsın. ama devlet, kurucu babasına minnet duyar ve minnet duymayı öğretir. evet, bu biraz faşizanca. ama azıcık mantık sahibi isen, makul isen, izana sahipsen atatürk'ün bir stalin olmadığını kavrarsın. yine de bunu faşizanca bulursak o halde biraz teoriye bakalım.
senin bulunduğun coğrafya, stratejler/stratejistler tarafından asya minör olarak tanımlanmış. dünyanın merkezinde yaşıyorsun. koca imparatorluğun yıkıldığı yerde yoktan doğmuşsun, öyle ya da böyle ayaktasın.
bunu, üniter devlet yapısına borçlusunç üniter devlet yapısı milli bütünlüğe dayanan, merkezi idare ile taşra arasında sıkı bir bağı ihtiva eden bir devlet yapısıdır.
üniter devletin, adı konulmasa bile, her zaman diri tutulan bir düşmanı vardır. en az bir.
bu, uzun süre bizde yunanistan devleti olmuştur. 6-7 saatte işgal edebileceğin bir devlet, sana hep düşman olarak gösterilmiştir. bu kasıtlı bir seçimdir. amaç, milli bütünlüğe karşı, üniter yapıya karşı bir düşman oluşturmak ve bu düşmanı diri tutmaktır.
bu safları sıklaştırma saikının bir diğer boyutu da milli bir kahramandır. ki o da dünya tarihinin belki de en nadide figürlerinden biridir; atatürktür.
tüm bunların ardından aklıma ısrarla takılan şu;
herhalde 2. cumhuriyetin artık kurulduğuna hiç kimsenin şüphesi yoktur.
90lardan itibaren mehmet barlas gibi altan tan gibi adamların 2. cumhuriyet diye kopardığı yaygara nihayete ermiştir. siyaset bilimi açısından birinci cumhuriyet tüm unsurlarıyla tasfiye edilmiştir.
yasama; yeni sistemde işlevsizdir.
yürütme; bakanlar kurulu yerini amerikan sistemindeki sekreterlere bırakmışıtır.
yargı; ... gerçekten değerlendirelim mi?
ve nihayet son 15 yılda adı konulan 4. erk; medya
medyadaki hakimiyeti reisin bir konuşması üzerinden değerlendirebiliriz. 1813 kanalda canlı yayınlanan bir konuşma üzerinden.
evet, manzara bu kadar netken neden ısrarla atatürkü eleştirmek değil de ona küfür etmek özgürlüğü talep ediliyor ve buna dayanak olarak da artık sembolik bir metin haline gelen kanun seçiliyor?