millet iradesini hiçe saymak, milletin üzerinde hak sahibi olduğu şeyleri onlara sormadan değiştirmek, bozmak, yok etmek vs... şeklinde gerçekleşir. örnek vermek gerekirse "milletin iradesi hiçe sayılarak" devlet parası ile yine aynı halkın üzerinde yaşadığı toprakları kalkındırmak adına yapılan bir yatırımı millete sormadan satmak ...işte bu milletin iradesini hiçe saymaktır. ya da herkesin özeli olduğu halde telefon konuşmalarını kayıt altında tutmak..
atatürkçülük elit insanların diğerlerini yönetme isteği değildir... öncelikle atatürk'ü götünden anlayan ve atatürkçü ya da kemalist kisvesi altına dikatatörlük kurmak isteyen insanların... mustafa kemal'i anlamadığından eminim..
yanlış anlaşılmasın. bu benim değil kemalistlerin söylemi. hatta çok partili sisteme geçtikleri için inönü'yü devrimcilik ilkesini yıkmakla ağır iham etmişlerdir. diğer chp geleneğinden gelen ve millet iradesine azıcık değer verenleri de sert eleştirirler. onlara göre devrimcilik yukardan aşağı yapılır. avam kesimin cahilce isteklerine, yani onların iradesine saygı duyup onların teveccühünü kazanmak için ödünler vermek kemalizm'e ihanet sayılır ve sağ olmaktır.
belki de deniz baykal ve gürsel tekin yaptıkları açılımlarla kemalizm'e ettikleri ihanetin bedelini ödemiştir.
belki kemal kılıçdaroğlu deniz baykal'ın oy almak için yaptığı açılımlar gibi dersim açılımı yapmaya kalkmış fakat parti yönetimi bu kadar devrimcilik çizgisinden ayrılmayı yediremeyeceğinden ve tam bir sağ parti olmaktan korkup geri adım atmaya zorlanmıştır.
şimdi yapabilecekleri tek şey var. eskisi gibi devam etmek. seçimler zamanı halkın hoşuna gidecek şeyler söyleyip hiçbir şey yapmamak. seçim sonu millet iradesini yine yok saymak.
neden atatürk gibi bir lidere kin güttüklerini bilmeyen, (bu vatanın topraklarına göz koymuş bir ingiliz komutanı, bir fransız amirali veya bir amerikan başkanı olmayan türk vatandaşlarından bahsediyorum. zaten diğerlerinin nedeni tüm dünya'ya kafa tutan, zeki ve başarılı bir asker olan, büyük önder mustafa kemal'in yaptıklarıdır. hani o ülkelerden birinin vatandaşı olsalar anlarım, derim ki kuyruk acıları var konuşsunlar boş boş.) koyun zihniyetiyle hareket eden, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" felsefesiyle dinine bağlı birer müslüman olduklarını zanneden şizofren göt kafalı*ların gördüğü halüsinasyondur.
şimdi gelelim bu göt kafalıların tutarsızlığına* : müslümanım dersin. sana giren çıkan yoktur. senin gibi olanlardan bazıları binlerce türk lirası değerindeki arabalarla gezip, yüz binlerce türk lirası değerindeki evlerde götünün üstünde otururken, akıllarına hiç gelmez "ben ekmeğimi yiyorum, sahibi olduğum bir evde sıcak ve huzurlu bir şekilde oturuyorum. ama kim bilir sokakta yaşamak zorunda olan, defalarca haksızlığa maruz kalmış insanlar neler yapıyor? dinimin gerektirdiği gibi onlara yardım etmeliyim." demek. şimdi sen diyeceksin ki yardım ediyorlar ya. burda nisap miktarından bahsediyorum. yani asli ihtiyaçlardan(ev, araba, ailenin bir yıllık nafakası vs.) değil de sahip olunan lüks şeylerin(ikinci bir ev, ikinci bir araba vs.) kırkta birinden bahsediyorum. kıyamazsın değil mi o kadar malın kırkta birine? e bunu bile yapamazken sen -ki bu bir çok basit örnekten sadece biriydi-, karşıma geçmişsin "türban takmazsam müslüman değilimdir. dinimi insan gibi yaşayamıyorum." diyorsun. lan amına koyduğum; kendi elinle yapabileceğin, kimsenin karışmadığı bir çok şeyde dinine uyum sağlamıyorsun, ama siyasi bir konu oldu mu eline provakasyon fırsatı geçti mi en düzgün müslüman oluyorsun. aslında sen de biliyorsun göt kafalı olduğunu. sen de biliyorsun türbanın siyasi bir simge olduğunu. ama senin amacın, sevmediğin yönetim şeklini ve bu yönetim şeklini türkiye'ye getiren sevmediğin büyük önder atatürk'ü karalamak olduğundan, demokrasiye, atatürk'e, atatürk gibi düşünenlere, atatürkçülere saldırıyorsun. ulan hayasız, sokakta gördüğün hatuna arkasından "hey yavrum hey, bir kere versen ne olurdu ?" şeklinde laflar atarsın (#7207319), sonra gelir buraya provakasyonun allahını yaparsın. siktir git, kafanı kölesi olduğun o göt kafalıların götüne sok çıkar. moron.
kemalistler; kemalizmi ilericilik, kemalizm karşıtı olmayı gericilik görürler.
kemalizmin dindarları gerici görmesinin sebebi dindar olmaları değil kemalizme karşı olmalarıdır. yoksa dindar olup kemalizmi benimsersen hiç sorun yok. fakat bizim dinimiz insanlara zorla bir şeyi kabul ettirmeye karşı olduğundan ve insanlara karşı faşist yaklaşımları red ettiğinden kemalizmin türkiye'de en büyük düşmanı dindarlar olmuştur.
nedir kemalizm? kemalizm devrimcilik demektir. cahil halkı gerekirse öldürerek zorla devrimleri uygulamayı savunur. yani millet iradesi yoktur. kemalist irade ne istiyorsa zorla onu kabul edeceksin yoksa ebeni bellerler. yani geri kalmış dedikleri halkı koyun, kendilerini çoban gören aydın kesimler koyunları eğitip istediği yönde otlatmak ister, koyun olmaya karşı çıkanları asarlar, keserler.
yani kemalizmin devrimcilik anlayışı yukardan aşağıdır. aydınlanmış kişiler, cahil ve gerici halkı zorla aydınlatacaktır. fakat insanların özgür seçimlerinden yana olan bir din buna engel olmuştur. bu nedenle dinin tasfiyesi gerekmiş ideolojik rejim yukardan aşağı doğru tabana inmeye çalışmştır. tepeden inme şeyler ise halkta ters tepki vermiştir.
kemalizmin sola yakınlığı ise aynı yönde ilerlemiş olmalarıdır. her ikiside tek partili totaliter bir rejimdi. tek parti düzeninde yukardan aşağı zorla gerçekleşen bir yapılanma. halkı rejimin istediği yönde biçimlendirme çabası vardır. gerçi komunizm herkesi eğitmeyi seçmemiş fakirlere toprak vererek onların gönlünü almıştır. kemalizm ise toprak reformu için çok çabalasa da gerçekleştirememiştir. halen günümüzde toprak reformunu destekleyen bol sayıda kemalist görürsünüz. cahil gericiler kömüre makarnaya kanarlar. biz de komunizm gibi ağalık düzenini bitirip onlara iş aş verirsek, toprak verirsek kemalizme karşı olmazlar diye düşünmekteler.
sonradan kemalizmin en büyük düşmanı demokrasi olmuştur. demokrasiye, kemalizm yeterince tabana inemeden geçildiğinden kemalistlerin elindeki güç kaybedilmiş, bir daha geri almak mümkün olmamıştır. bunun yerine kemalizm inönü tarafından değiştirilip atatürkçülüğe çevrilmiş ve halka toprak veremiyorsak en azından kemalizm uygulamalarını hafifletelim de oy alalım çabası olmuştur. bazı kemalistler inönü'yü kemalizm'e ihanet ettiği iddiasıyla hain olarak görmüşlerdir. çünkü kemalizmi yumuşatmak cahilleri yolundan döndüremez aksine cesaretlendirir demişlerdir. örneğin falih rıfkı atay ve yakup kadri karaosmanoğlu kemalizmden ödün verdiği için inönü'yü kıyasıya eleştirmişti. her ikisi de "Kemalizm halka dayanan bir rejim değildir, Rejimin halka değil silaha(devlet gücüne) dayandığını" söylemişlerdir. kısaca demokrasiye değil devlet gücüne dayanan bir oligarşi. gerçi ben de inönü'yü sevmem. sonuçta kemalizm'i yumuşatıp olmadığı şeymiş gibi gösterip insanlara yutturuyor. ama bir yönden faydası unutulamaz. öyle yapmasaydı demokrasiye nasıl geçecektik?
kemalizm komunizme çok benzer bir rejim olduğundan kemalistlerin çocukları solcu olmuşlardır. demokratik olacak değiller ya. gerçi onlar da inönü'nün amerikancı tutumu sayesinde layıklarını bulmuşlardır. bunu farkedince inönü'yü indirip yerine ecevit'i getirmekte gecikmediler.
ara sıra darbeler yaparak, yaptırarak ordu yoluyla cahil gericiler demokrasi yoluyla kazandıkları mevkilerden tasfiye edilmiş ve devlet cahillerden temizlenmiştir. bu yüzden solcular ile ordu arasında bir yakınlık doğmuştur. sonuçta darbelerle yapılan hukuksuzluklar, acımasızlıklar ulvi bir amaçla yani cahilleri yönetimden atmak için gerekli olduğundan görmezden gelinmiştir. kemalizm de cahilleri sindirebilmek ve koyun sürüsü haline getirebilmek için yer yer şiddete başvurmuştu denmiştir. bunları yazdığım için başıma bir şey gelirmi bilmem ama kemalizm'in ne olduğunu bilmek lazım. zaten bunlar daha önce yazılmış şeyler. taha akyol'un başına gelmedi de benim mi başıma bir şey gelecek. **
işine gelince atatürkçü işine gelmeyince 'elhamdulillah müslümanız' edebiyatı çeken malların eylemidir. bugün milletin aklını mantığını zeka oranını ölçen sikim akıllılara sesleniyorum atatürk'ün devrinde tüm aydınlar savaşlarda şehit düşmüştü. tc'nin kuruluşunda okuma yazma bilen doğru dürüst insan yoktu. atatürk onlara emanet ederken ülkeyi, kayıtsız şartsız millete bırakırken egemenliği neye inanıp da güvendi acaba ey sikim akıllı ?
kemalist rejimin bu gün aldığı haldir. millet iradesini bile hiçe sayarak her türlü hukuksuzluğu meşru görebilirler sırf kendi ideolojileri zarar görmesin diye. statüko devam etsinde ister vesayet altında devam etsin ister dış mihraplar tarafından devam ettirilsin fark etmez onlar için. atatürkçü geçinenlerin çoğu bu zihniyettedir.
hangi milletten bahsedildiği önemli olduğundan bahsedilesi mevzuattır.
bir millet düşünün ki kömür yardımıyla oy veriyor.
yani bir nevi rüşvet alıyorsunuz ulan işte. hemde en barizinden.
bir millet düşünün ki seçtiği başbakan şehitlerine kelle, terörist başına sayın diyebildiği halde orada kalabilsin.
size garip gelmiyor mu? bana garip geldi doğrusu.
bir millet düşünün ki memleketi babalar gibi satarım diye bir maliye bakanını kendi iradesiyle seçsin.
açıkcası bana en ağır gelen bu. resmen dalga geçiyorlar.
bir millet düşünün ki önce israile uçuş eğitimi veren sonra davos kahramanı diye lanse edilen bir başbakana sahip olsun.
işte irade budur abicim. benim en sevidğim.
ve bir millet düşünün ki kenan evreni %90 iradeyle seçsin. üstelik darbe yapmış bir adamı. hani şu anda olamayan darbelere bile tahammülü olmayan insanlar varya heh işte ondan.
çok iradeliyiz hamdolsun. irade bizi teğet geçecek.
egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözünü 1920'de kullanıp, benzer şekilde islami ögeleri osmanlı'dan çok kullanarak kurtuluş savaşını başlatanların daha sonra bunları terkedip unuttuklarını gösterir.
aslında ben ne karışıyorsam daha kemalisttler ve atatürkçüler kendi aralarında anlaşamıyor. biri egemenlik kayıtsız şartsız milletindir demişti diyor diğeri oyunu kömüre ve pirince satan millete dememişti diyor. kemalistler ile atatürkçüler arasında fark bu. kemalistler millet cahil diyerek millet iradesini yok sayar, atatürkçüler ise işlerine geldiğinde var sayıp saygı gösterirmiş gibi yapar.