m. kemal rejimi faşist uygulamalardan her zaman etkilenmiştir. buun en güzel örneği o dönemdeki partinin devletle bütünleştirilmesidir. bugün aydınlarda büyük bölümünün kemalizm'e bağlılıkları ve taşıyıcı olmaları! var olan söz konusu inkılapların yarattığı hizmet alanlarından nemalanmak ve bu yol ile halkın bir bölümü üzerinde ''saygınlık'' kazanmaya çalışmalarından kaynaklanmaktadır. hali hazırda var olan halkçılık kavramı nutuk'da da belirtildiği gibi yeşil ordu etrafında toplanan sol muhalefet'i tasfiye etmek amacıyla oluşturulmuştur. * bilinmelidir ki mustafa kemal bu ülkenin kaderini elinde tuttuğu sürece, siyasal baskınlığının yıkmakdan gurur duyduğu osmanlıdan farksız değildi! buna örnek olarak ise daha sonradan anayasa'ya dahil olan halkçılık programının altıncı maddesinde''hakimiyet bila kaydü şart milletindir. Usulü idare halkın mukadderatını bizzat ve bilfiil idare etmesi müstenittir,'' deniliyor. yani artık iktidarda tek bir kişi yok.
hiç bir halkçı yanı olmayan tamemen çıkarlar amacıyla çıkarılan bu programlar(inkılaplar) etrafa şirin görünmek amacıyla halka mal edilmiş gibi gösterildi. Şimdi demek istediğim var olan cumhuriyet aydınları (ben bunlara cumhuriyet yobazları da diyorum) nelere dayanıp neleri savunduğunu dahi bilmeden boru öttürüyorlar bu ülkede.
bu sadece bir inkılap ele alınarak verilmiş bir örnekti. DEmem o ki din üzerinden ahkam kesen cumhuriyet aydınları ve sözde cumhuriyet çocukları;,
kemalizm anlaşıldığı ve istendiği tarzda yürütülememiştir. Din düşmanlığı da buna ortak edilmiştir. ASlında inancını sonuna kadar yaşamaya izin veren bu sistem! kendi adının kullanrak karşısındakileri vurmaya başlamıştır.
RAhat bırakın bu insanları, Göğsündeki imanı siper edip savaşmış insanların torunlarını, Bırakın okusunlar,çalışssınlar, Düşünebilsinler her yerde her zaman.
