zaman makinesinin icat edilmesini beklerdi.
'hımm, bağımsız olunca bu hale geliyormuş demek ki, belki de manda olmayı reddetmek pek iyi bir fikir değilmiş' diye de düşünüp makineye atlayıp farklı bir gelecek oluşturmayı deneyebilir.
gelmesinin ardından, birkaç cılız muhalefet girişimi, 1925 Takrir-i Sükun kanunu gibi kanunlarla yine cumhuriyetin kurulduğu dönemlerdekli gibi bastırılır.
yeni geliştirilen kanunlar kapsamında, ülkede eskissi gibi sıkıyönetimler ilan edilir. muhalefet partileri de Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası gibi cumhuriyet döneminde (!) kapatılır. ardından yapılan "devrimlerle" halkın örgütlenmeleri dağıtılır. ve yeniden kurulmalarına izin verilmez.
"Devrimlere" muhalefet etmek de vatana ihanet suçu kapsamına alınır. yine yine yeniden...
15 nisan 1923'te olduğu gibi hıyanet-i vataniye kanunu tarzı kanunlar çıkartıp bir de kabul ettirerek kendisine muhalefet etmeyi kesin olarak yasaklar. yani mustafa kemal'e herhangi bir konuda muhalefet etmek vatan hainliği olarak adlandırılır ve ağır cezalar verilir.
hadi be ordan diyenler ya tarihi bilmiyorsunuz ya da cidden kör olmuşsunuz!
muhtemelen statükoyu destekleyecekti. cumhuriyeti kuran her 10 kişiden 9 tanesinin de mason olduğunu düşünürsek muhtemelen israil ve amerika ile çok iyi geçinecekti. kendisiyle birlikte ilkokulu şemsi efendi mektebinde okuyan yahudi dostları gibi osmanlı çemberinin içindeyken osmanlıyı, hilafeti ve saltanatı överken cumhuriyet kurulduktan sonra insanları inim inim inletecekti. hangi cumhuriyet mi? elbette 2. cumhuriyet. bunun farkında değil misiniz? 2. cumhuriyet kuruluyor şu an. statüko çöküyor. sonra dersim e bomba olup inecekti belki, dersimin adının hala tunceli olduğunu gördüğünde sevinecekti. Dersime bomba atacak birsürü sabiha gökçen ler olduğunu gördüğünde kahkahalara boğulacaktı belki.
Bir insanın gelecekte neler söyleyeceğini bilebilmenin en kolay yolu geçmişte neler söylediğine bakmaktır. Aşağıdaki mektup mustafa kemal in vahdettin e yazdığı bir mektuptan alıntıdır.
''şimdiye kadar gerek kutsal zatların gerekse harbiye nezaretine sunduğum arzlarımda, vatan ve millet ile yüce hilafet makamını uğradığı ve halen içinde bulunduğu acı durumlar ve buna karşı duyulan üzüntülerin ve milletin aldığı vaziyeti, bütün safhaları ile gerçek olarak anlattım.
hilafet makamıyla soylu milletlerinin soylu milletlerinin , hayatımın son noktasına kadar daima koruyucusu ve sadık bir ferdi gibi kalacağımı arz eder, bu hususta teminat veririm.
askerlik mesleğinden istifa etiğimi harbiye nezaretine bildirdim.yüce zatlarının sıhhat ve afiyette bulunmasına dua eder ve her türlü afetlerden korunmanızı cenab-ı allah'tan niyaz eylediğimi yüce bilgilerinize sunarım.
kulları mustafa kemal.''
mustafa kemal anadolu'da iken padişaha gönderdiği bu telgrafta ömrü boyu saltanat'ı ve hilafeti koruyacağına dair yemin ediyor ve telgrafın sonunda padişah'a "kulunuz mustafa kemal" diyor. bu belge mustafa kemal'in anadoluya padişah tarafından gönderildiğinin kanıtıdır.
ne yazık ki cumhuriyet kurulduktan sonra atatürk,vahdeddin'i önce vatan hainliğiyle suçlama, daha sonra da padişah soyunu ülke sınırlarından dışarı çıkarma vefasızlıklarında bulunmuştur.
...'ya tıklarken yine sabah sabah "rte'yi asacaktır, rte'yi kesecektir" şeklinde şeyler görmeyi düşünüyorken hiç de aklımdan geçirmediğim "chp'den hesap soracaktır, kılıçdaroğlu'nun kulağını çekecektir, chp'ye ne yaptınız? diyecektir" şeklinde entry'lerle karşılaşınca mutluluk-şaşkınlık arasında bir duyguda kalıverdim.
demekki chp artık yemiyor, herkes anladı ne bok olduklarını...
stephen hawking gibi 3-5 bilim adamıyla birlikte uzaya bi yerlere gideceği kesindir. bu saatten sora diğil türkiye ile uğraşmak dünyadaki en ufak ülkeyle bile uğraşmak istemez kanımca. **
- mirkelam'ı dgm'de yargılarlardı. ulan sen kimsin de koskoca atatürk'ün sigarasını klibinde yakıyorsun denirdi.
- üstünde atatürk'ün fotograflarının olduğu yapbozları yapıp bozanlar hakkında dava açılırdı... terbiyesiz yapıcaksın ama bozmayacaksın! evet.
- Mustafa Kemal'in bir serada görüp beğendiği ve kemalistlerin evlerinin başköşesinde bulunan Atatürk çiçeğine Ponsetia (Euphorbia pulcherrima) diyenler cezalandırılırdı.
ülkenin satılan yerlerini mecburen geri alacaktır. Akabinde, kömür dağıtma işine son verecektir.
Neden mi? hayır akp hükümetine karşı olduğu için değil.
Bir çuval kömür almaya muhtaç olan insanlar kalmayacaktır ülkemizde.