Okunmasını tavsiye etmediğim salakça bir inanç. Size müslüman olmayın demedik gençler, elinde din kitabı gördüğünüz her hocanın kucağına oturmayın dedik.
istiklal mahkemeleri sırasında " gavur kılığına girmek istemiyoruz" diyen rize halkı şapka kanununa tepkisini gösteriyordu. çıkan olaylarda jandarmanın açtığı ateş sonucu 10 vatandaş öldürüldü.
olayların büyümesinden endişelenen hükümet, hamidiye savaş gemisiyle rize sahillerrini topa tuttu.
ve o dönemde rize halkının duygusal tepikisi "atma hamidiye din kardeşiyiz!" gibi bir haykırışla oldu.
şapkayla uygarlaşıp batılı ve ilerici olabilseydik türkiye nin mevcut durumu çok farklı olurdu.
kaldı ki fes için de aynı şeyler söylenebiliyorsa doğru önermedir.
ama pardon fes için aynı şey söylenmez, fes müslümanlık sembolüdür. zaten batan kısmı da bu ya; merkezde din!
bir benzeri için de kravat konusunda tartışma yapılır.
kafayı kafaya şapka takmanın gereksizliğine değil de asıl yapılmak istenenleri düşünmeye zorlamamak, böyle basit düşüncelere dalmak ancak bu ülkede olur.
yeni kurulan bir cumhuriyetin içinde barındırdığı insanların eğitim seviyesini ve dünya ya bakış açılarını irdelediğinizde bu tarz yasaklara muhalif olmaları çok normaldir. asırlar süren bir alışılmışlık ve yaşam tarzını değiştirebilmek sadece tavsiyelerle ve öne sürmekle olamaz.
fakat o dönemdeki türk insanının eğitim seviyesi ve düşünce geriliği ile şuan eğitim seviyesi arasında himalayalar kadar fark olmasına rağmen düşünce ve kafa yapısı olarak hala aynı düzlemde giden insanlara şahit olunca demek ki ne şapka ne de diğer reformlar hiçbir işe yaramamış görünüyor.
insan üzülüyor.
acınası haldeyiz.
demokrasinin diktayla yerleştirilmeye çalıştığını gösterir -ki başka türlü yapılamazdı. karşına oturtup demokrasi şudur bak, ilericilik budur diyerek bir şeyler öğretebileceğin adamlardan değil, okuma yazma bilmeyen bir milletten bahsediyoruz. dolayısıyla zorlama ile bir takım kurallar koyarak belirli bir kalıba sokmalısın insanları. şapka da bunlardan bir tanesidir. semboliktir fakat "millet bu kalıba girer mi?"nin bir denemesidir.
tüm bunlar bir yana, bu fikir demokrasinin kendisine uymamaktadır. millete sorduğunu varsaysan %99'u etki ve baskı olmadığı takdirde hayır diyecektir halkın ve bu biline biline millete şapka dayatılmıştır. ve yine dediğim gibi bunun gibi onlarca şey. padişah döneminde her karar böyleydi evet fakat demokrasi ve cumhuriyet namına bir iddia ya da söylem yoktu zaten.
özetle cumhuriyet getirilirken cumhura söz verilmemiştir, bu da bugünkü bir çok toplumsal karmaşaya ışık tutar sanırım.
dipnot: iş bu entry kişisel görüşlerin tümünden arınılmaya çalışılarak, objektif bakış açısıyla yapılmıştır. cumhuriyet karşıtı ya da atatürk düşmanı yaftalamaları ancak sizin taraf olduğunuzu gösterir bana herhangi taraftan pay vermez. çift taraflı okuyunuz.
demokrasi ve modernlik konusunda zirve yapmış olan osmanlıdan sonra halka zulüm edip geriletmeyi amaçlayan harekettir. özgürlüklere alışık olan halkımız bu zulüm altında ne yapacağını bilememiştir.
olay şapka değil, şapkanın içindeki kafayı değiştirebilmektir. bu evrimi pardon devrimi bazıları uygulamıştır, bazıları uygulamamıştır.bu tabi ki yüzeysel görmekle ilgilidir. işte şapka devrimi, gerçekten zulümdür! çünkü enerji gerektirir, sorgulamak gerektirir.
Kadınlara 5 metrekare siyah çarşafa bürünün diyen dincilerin uydurduğu palavradır . Gece yatarken bile kavukla yatacak olan Osmanlı paşalarına zor mu gelmiş şapka takmak ?
Çok acıklıdır efendim afyonda olmak üzere istiklal mahkemelerince pek çok insan idam edilmişitir. Fes gitti şapka geldi ne farkı var bunların hani özgürlüktü hani demokrasiydi?
o zulüm dediğiniz kanunlar ve daha nice yenilikler ile gitseydi, belki de türkiye şimdi bir fransa, bir italya gibi olabilirdi!
ama nerede yobazlık var, orada gerileme ve gerikafalılık akabinde cahillik var.
zulüm daha planlı ve sonucunda yapanın kısa vadede bir edinim kazanacağı birşey olduğundan daha çok abukluk olarak değerlendirilecek durumdur. bu inkılap kimseye böyle bir alışkanlık kazandırmamıştır. gelgelelim bu dayatmaya direnen elmalılı hamdi yazır ve said nursi gibi pek çok ulemanin çekildikleri inzivada kurmak istediğin seküler rejimin altına dinamit koyan ve milyonlarca evde bulunan kitaplar yazmasına neden olmuştur.
bilgisayar başında ahkam keserken içeriden tıkırtı gelse korkudan altına sıçacak beyinsiz bünyelerin, silahı sadece die hard bilmem kaç ta görmüş salakların, evine ne zaman kapıyı kırıp girecekleri belli olmayan zamanlarda düşman işgali altında yaşamamış, zulüm!!! görmemiş sefil dijital ruhların iddiasıdır.
her sistem içinde bir takım buglar vardır.
henüz yaygınlığı ispatlanamamış zulümdür. Atatürk döneminde yapılan yerinde devrimlerin etkinliği çarpıcıdır, ancak bir burjuva oligarşisi oluşturulduğu, işçi ve köylü sınıflarının ezildiği de bir gerçekliktir. batılılaşma uğruna emekçi kitleler devrimler ve kemalist burjuvazi arasında sıkıştırılmıştır.
devlet kapitalizmi ve bürokrasisi yüceltilirken geniş halk kitlelerinin örgütlenmesi günümüze kadar gelen süreçlerde her daim baskılanagelmiştir. sosyalizm bu bağlamda zaman aşımına uğramaksızın önümüzde bir ışık kütlesi halinde durmaya devam etmektedir..
dünyada yapılabilecek en aptal icraatlerden biri.
Osmanlıda gayet batı tarzı giyim vardı. Takım elbise üzerine fes vardı. Binlerce insanın kellesi o fesi çıkarıp saçma sapan başka bir aksesuarı takmadığı için gitti. Kimse bunun haklı olarak yapıldığını savunamaz.
Dünyada birçok ülke batı tarzı giyimi benimsedi ama öz giysilerinden de vazgeçmedi. Bizim diktatörse şapkayı zorunlu kıldığı yetmiyormuş gibi osmanlıya dair hep türlü değeri yasakladı.
Osmanlı düşmanı köpekler hemen hırlamaya havlamaya başlar osmanlı şöyle kötüydü böyle kötüydü diye. Osmanlının herşeyiyle dosdoğru olduğunu kimse iddia edemez. Her devletin tarihinde inişler çıkışlar, başarılı başarısız yöneticiler olmuştur. Ancak şu unutulmamalıdır ki osmanlı dair birçok değerimizden vazgeçtiğimiz-vazgeçirildiğimiz için dünyanın en yozlaşmış toplumlarından biri haline geldik.
Kimileri de diyor ki okuma yazma bilmeyen millete bunu anlatamazdı. E millet okuma yazma biliyordu da dil inkilabi sayesinde tüm millet bir gecede cahil bırakıldı. Bunu da biliyor herkes. Ama kimse kabullenmek istemiyor .
medeniyeti getirdiğini iddia eden bir yönetici sözümona medeniyeti medeniyetin m sini içermeyen bir şekilde, silah zoruyla, asarak keserek dayattı yönettiği millete.
Bugün tayyip erdoğan basit bir sigara yasağı getirdi diye, o da yasak değil sadece toplumu etkilemesin diye bazı kurallar getirdi diye bazı köpekler kuduruyor özgürlüğümüz elden gitti diye.
Aynı kafalar atatürkün kestiği kellelere utanmasa göbek atacak kadar sevinmekte. Oh olsun demekte.
Memleketi kurtarırken başla başla savaşan insanlar sırf değerlerinden vazgeçmedi diye kelleleri alındı.
Şapka takmadılar diye eminönü meydanında asılıp kafalarına şapka geçirildi. Insan onurunun atatürkün emirlerine itaat edilmediği sürece hiç bir önemi yoktu.
Bugün atatürk memleketi kurtardı diye ona duyduğun minnetin kat kat fazlasını duymalısın o kellelerini ortaya koyan insanlara.
Ama eşşek hoşaftan ne anlar ki.
bak kardeşim. bak sevgili dostum. bak benim bi şeyi öğrenirken sadece tek taraflı öğrenen kardeşim.
atatürk diktatör bi adamdır. ve bu şapka olayı da bunun en güzel örneklerindendir.
bak bebeğim; yıllarca hatta ne yılı asırlarca; sarık, fes giyen bi toplum düşün. bu adamların yüzyıllardır alışılagelmiş bi takım örf adet ve aneneleri var. bazıları inandıkları din ugruna yapılmış şeyler, bazıları hurafe olsun tamam kabul. lakin bi adam gelıyor. ülkeyi kurtarıyor evet ama, bu adamların ezberini bozuyor. hayır dıyor ben buraların yeni ağasıyım benim dediğim olacak... bundan kelli türkçe konuşulacak. kürtler lazlar sizde iyi dinleyin. siz de bundan sonra anadilinizde (bak anadili diyorum dikkat et) değil size öğrettiğim gibi türkçe konuşacaksınız. bu yeni alfabimiz. bu yeni kılık kıyafetimiz. aha bu da şapkamız.. çıkarın kafanızdan o fesi, sarığı kavuğu bilmem neyi. (tüm yenilikler yenilik adı altında batının kılık kıyafeti, alfabesi bilmem nesi.. bari bunu yeni yapsalardı ya)
sen olsan ne yaparsın? düşünsene seni sen yapan tüm olguları bi anda sikip atan bi adam var. güç onun elinde. o ne derse o olmalı. olacak başka yolu yok. ölüm var. ceza var sonunda. buraya gelene kadar din için de savaşmış bu halk için de savaşmış. ama şimdi yaptıkları tamamen zıt işler...
şaşırmaz mısın. aman atam biz o şapkayı nasıl giyelim, aman atam biz o etekleri nasıl giydirelim hanımlara demez misin?
işte diyenleri astılar... demeyenleri kral ettiler. vakko o dönem parayi alının ortasından vurdu. alamayan halka şapka almak için evet evet şapka almak için bankalar krediler tahsis etti.
rize halkı ayaklandı hamidiye gemisi rizenin kıyıların yerle bir etti. neden şapka giymıyolar diye.
ha o yüzden farkı yok şimdi olanlarla o zamanda olanların... şimdi de bi takım güçler sana başka kılık kıyafetı mi dikta ediyor... eee sen alışkınsın 100 sene önce de birileri gelip etmişti.
olay hangi kılık kıyafeti senin seçimine bırakacakları günleri getirebilmen. aynı bokun laciverti olanlarla sidik yarıştırman değil.
atan dedi, o güç damarlarındaki asil kanda mevcutmuş. hade breee yiğitt...
ahajkhfjhfahaajgyuahkjga...
atma hamidiye atma..
vergi de vereceğuzz
şapka da giyeceğuzzzzz...
sistem içinde bug yeaa diyen çok uluslu orospu çocuklarını ortaya çıkaran fikir. kendisi bu kültürel yozlaşma içinde bug yerine hata yazmaktan acizdir. işte bu kültürel arada kalmalardan, yozlaşmalardan onca potansiyelimiz varken bir bok olmadı bizden. atatürk ve aşırı batı hayranı liberaller yüzünden ülke kimliğini unuttu. ulan dinle en ufak alakam yok ama adamlar kendi dini günlerini tatil etmiş; rahatça ibadetini yapsın diye. biz cumaya gideni dışlamışız, izin vermemişiz ne tatili amk!
neyse özetle şapka devriminden vakko gibi birilerinin iyi dostu olan yahudi ve ingiliz iş adamları zengin olmuştur.
kadınlara türban erkeklere sarık diyenlerin zulüm diye ortaya koyduğu salaklık.
bir de dönemin Fransız gazetesinin sözünü ele almış tabii Fransızlar da bizi çok severlerdi değil mi? hani işgal devleti olan fransa hani kurtuluş savaş falan bildin mi yiğenim?
