ulu önderimiz ileri görüşlülüğünü kullanarak, gençliği öğretmenlere emanet etmiş. yani burda öğretmenlere sadece öğretmek değil, eğitme görevi de düşüyor. bir bireyin kişilik gelişiminde, her türlü zorlukta yol gösterici olması gerekiyor falan. ama öğretmenler, atamızın emanetine hıyanetlik ediyor ve saatini doldurup gitmeye bakıyor, bunun yanında bir çok şey oluyor. öğrenciler de öğretmenlerden nefret ederek okulu bitirmeye çalışıyorlar. bir hayvanı bile eğitebilirsiniz şartlandırarak. ama öğrenciler hayvan değil, öncelikle bu ayrımın yapılması gerekir.
elbette tüm öğretmenler mesleğinin gereğini yapmıyor diyemeyiz. çok iyi ve başarılı öğretmenler var. lakin her devlet kurumunda olduğu gibi öğretmenler arasında da her işi 2-3 kişi yapıyor, geri kalansa keyif sürüyor.
atamızın emaneti demiştik değil mi? neden emanete sahip çıkmıyorsunuz ey öğretmenler?!
emanete ihanet eden öğretmenlerin; yozlaşmasında büyük etkisi olduğu yeni nesil.
her yönden -öncelikle de insan olma yönünden- daha donanımlı ve mesleğinin gereğini vatan aşkıyla yerine getirecek öğretmenler -memleketin imdadına- yetişmelidir.
bu ülkenin ilacı doğru düzgün eğitimdir. öğretmenlerimize büyük görevler düşüyor.
insanı utandıran ve ümitsizliğe gark eden, hedeflenen büyük amaçlarda ilerlemenin, yokuş yolda sırtında taş taşıyan insandan farksız olmayan bir ülke için ne kadar zor olduğunu gösteren vahim tablonun baş aktörlerini oluşturan nesildir.
malesef büyük bir çoğunluğu serseriliği , çakallığı marifet sayan , kızlarda ise izledikleri dizi filmlerdeki karakterleri taklit etmeye çalışmaktan öteye gitmeyen nesildir.