o yıllarda suikast ve kazaların (hatta netameli kazaların, misal (bkz: milan rastislav stefanik)) çok ve daha kolay gerçekleştiği ve içeride stabil bir düzenin henüz oturmadığı faktörleriyle birarada değerlendirilmesi gereken bir konu.
evet doğrudur. zira kendisi bazıları gibi gidip abd'den falan el etek öpüp icazet almaktansa görüşmek istediği lideri ayağına getirtecek kadar büyük adamdı.
Ya bazıları tarihten de bihaber. Tarihi tespitler sıçmakta üzerlerine yok. Osmanlı padişahları hacca bile gidememiş. Halbuki gazi asker iken, reisicumhur olmadan önce şamda trablusgarpta vazife almıştır. Güvenlik burada en dikkat edilmesi gereken husus. Demek ki neymiş ? Atatürk ülkesi ve milleti için hep yurtiçinde çalışmış, yurtdışı gezilere vakit bulamamış. Zaten 1930 sonrası sağlık sorunları nedeniyle doktorları da buna izin vermemiştir.
Kıyaslama yapmak gibi olmasın ama. 6 yaşında gezen çocuktan değil, padişahlık döneminden bahset. Atatürk siyasi bir figür olmadan önce Fransa ve bulgaristana gitmiştir. (Görevli olarak) Gezmek için değil, memleket için. Tabi gezebilmesi için ayrıcalıklı sülaleden olması lazım.
dünyanın en güçlü devletlerinin başkanlarını, krallarını ayağına getirdiği için gerek görmediği eylemdir. başlık trol başlığı eksi oy amaçlı açılmış her zamanki gibi lakin trol amaçlı bile diğer ismi lazım değil ile atanın isminin yan yana anılması ayıptır. edirne ve kars arasında eyyyy x sen kimsin yeaeaeaea diye bağrınıp edirneden dışarı çıktığında sevimli tontona dönüşen birisi ile koskoca atatürkü karşılaştırmak..
Vizyonu, duruşu ve uygar kimliği, avrupa' nın fersah fersah üstündeydi.
O yüzdendir ki, o Avrupa' ya değil, avrupa, saygısını, hürmetini iletmek ve maruzatını belirtmek için Ata' nın huzuruna gelirdi.
Bilenler, bilmeyenlere anlatsın!
Ayrıca imam hatipler kapatılsın!!
Kendisine emir verilmediği halde cephelere gönüllü olarak giden (ve bu esnada başlakarı savaşırken bir delikte saklanıp her şeyin bitmesini beklemeyen) büyük komutanın cesaretini sorgulayan trol beyanı.
o zamanlar devletimiz o kadar zengin olmadığı için başkanına özel uçak filosuda yoktu.
o günün imkanları iyi değerlendirilirse seyahat vs. kolay değildir.
bunların haricinde giden insan talep ile gider,
o gitmeyi değil getirmeyi tercih eden bir strateji izledi.
bu değerlendirmeyi yapan arkadaşa sormak isterim, konuyu neden bu tarafından incelemek sorgulamak istedi.
adam hayatı savaş cephelerinde geçmiş, ölüm ile yaşam arasında gidip gelmiş , onlarca savaşın tam kalbinde yer almış bir insana , sev yada sevme ama saygı duymak zorundasın,
cesaretden bahsetmek demek klavyede tuşlara basmak demek değil.
bugün 2017 yılında anneleri 18- 20 yaşındaki çocuklarına eve çok geç kalma derler,
gidip çanakkale şehitliğini gezerseniz, orada 16-17 yaşında yurdun diğer ucundan gelip şehit düşmüş kardeşlerimizin kabirlerini görürsünüz, onların anneleri vatan için canlarını vermeye gönderdi.
diyarbakırlısı, ağrılısı, rizelisi,adanalısı, izmirlisi hatta şamdan gelen insanların kabirlerini görürsünüz, gördünüz mü bilemiyorum...
kısaca klavye ile olmuyor bu işler arkadaşlar, gidin gezin yada okuyun.
ulu önderin ne turistlik gezi için zamanı vardı ne de ülkenin böyle bir gezi'ye ihtiyacı. o cesaretini göstermesi gerektiği her mecrada gösterdi. günümüz siyasetçileri gibi ayağı yanmış tazı gibi gezmesine gerek yoktu
yürekli komutanların yapağı eylemdir. fatih sultan mehmet yauz sultan selim kanuni sultan süleyman ülke toprakğını milyonlarca kare at üstünde büyütürken atatürk çanakkale sivas samsumdan öte gidememiş. yazık...