bu ülkede din tüccarı ve onun tebası olan yobaz kesim atatürk'ü hiç sevmedi, sevmez de bundan sonra.
şahsi düşüncem sevmesinler de zaten.
bunların dışında kalan takribi %50'lik kısım da değil yahudi, kavuna karpuza bile tapsa saygı ve sevgisinden bir şey eksilmeyeceği için gereksiz bir başlıktır.
israil devletinin, müslümanların en kutsal mekanlarından olan mescid-i aksa'da yaptıklarını hiç umursamayan yavşak solucanların yine güldüren önermesi. yahu sen yahudilere mi düşmansın yoksa atatürk'ü mi sevmiyorsun? sen dindar mısın yoksa atatürk düşmanı mısın? atatürk'e yahudi diyeceğine, kalk da israil'in mescid-i aksa'da yaptıklarına bak.
annelerinize bu küfür ettirme gayretinde olmanız gerçekten de çok düşündürücü. eğlenmekse maksadınız, bunun adı eğlence değil. zaten sizin derdiniz ne müslümanlık, ne de başka bir şey. tek istediğiniz şey size umarsızca küfür edilmesi.
ülke insanımın faşizm eğiliminin bir tezahürüdür. yahudi olmanın iğrençleştirilip sonra da onu bir hakaret vesilesi olarak kullanmak başlı başına tam bir faşizmdir. tıpkı israil dölü demek gibi!
Büyük anneannem ile birlikte büyümüş olan Atam, Yahudi olsaydı bunu ilk benim sülalem bilirdi. Yorumcuların ispatlayamadığı durumdan başka bir şey değildir paylaşmış olduğunuz.
akla "dindar müslümanların"(!) yahudi düşmanlığını getiren yalandır. olmuşken konuyla ilgili bir anımı anlatayım. burada yazılıp çizilenlerden daha ciddi ne de olsa:
efendim israil'in gazze'yi bombaladığı günlerdi. alışveriş yaptığım bir fırına gittiğimde köşedeki coca cola dolabının üzerinde "yahudi malıdır. satmıyoruz" yazmışlardı. sırf ciddiyetlerini görmek için almak istedim, satmadılar.
aradan bir hafta geçti... bombalamalar hala sürüyordu. bir baktım yazıyı kaldırmışlar. bir kola aldım ve tezgahtarlık yapan türbanlı kıza parasını öderken "hani satmıyordunuz?" dedim. sadece güldü...
tezgahın yanında bilmemne kuran medresesine yardım kutusu vardı...
yobazlar böyledir işte. para gözlerinin nurudur. para tanrılarıdır. işin ucunda para olduğu için asıl işleri kola satmak olmadığı halde o dolabı kaldırıp atamazlar.
yahudi olmanın kötü bir şey olmadığını savunmak başka bir şeydir; bir ortadoğu toplumunda neyin infiale neden olacağını bilerek veya kestirerek hilaf-ı hakikat yazmak-çizmek başka bir şeydir.
Atatürk yahudi midir değil midir. tartışılan konu budur. bir insanın yahudi veya müslüman veya mason veya fethullahçı olmadığını ifade etmek, otomatik olarak bu kimliklerin kötü bir şey olduğunu ifade etmek-kabul etmek olarak algılanamaz.
bugün hakkında bu kadar rahat ileri geri konuşabiliyorsan, iddialarda bulunabiliyorsan bu, onun sayesinde.
bu ülkenin sorunu insanları bir türlü iyi ve kötü olarak ayıramama. "iyi bir insan ama yahudi/alevi/hristiyan" ya da "kötü biri ama müslüman bir kardeşimiz yardımcı olmak lazım" bu cümleleri duymayan ya da kurmayan kaldı mı artık bu ülkede?
ne fark eder ha yahudi olmuş ha budist olmuş ha müslüman olmuş? sen şu an kıçının üzerinde oturup rahat rahat klavye delikanlılığı yapıyorsan bu, onun sayesinde.
neyse ya coca cola içmeyerek israil'i bitirebileceğini düşünen bir insansın neticede. vizyon bu.
bir iddiadır. "atatürk yahudidir" olarak sunulmuş değildir "atatürkün yahudi olması" şeklinde, bir durumun irdelenmesi için öne çıkartılmıştır.
ancak yahudi olmanın hakaret olarak algılanması düpedüz faşistliktir.
başlığı açan bunun böyle olacağını biliyor muydu? muhtemelen. sosyal bilimcilik bağlamında da, faşistliğinize ayna tutmak bir sosyal bilimcinin görevidir, görevi olmalıdır. (bkz: eleştirel bilim)
DOENMEH
....
One assertion that was commonly made by many Jews of Salonika (denied, however, by the Turkish government) was that *Kemal Atatürk was of Doenmeh origin. This view was eagerly embraced by many of Atatürk's religious opponents in Anatolia.
....
[Gershom Scholem]
Source Citation (MLA 7th Edition)
Scholem, Gershom. "Doenmeh." Encyclopaedia Judaica. Ed. Michael Berenbaum and Fred Skolnik. 2nd ed. Vol. 5. Detroit: Macmillan Reference USA, 2007. 730-733. Gale Virtual Reference Library. Web. 5 Nov. 2014.
Document URL http://go.galegroup.com/p...4732d45ebc0f8cd8d81b712c9
encyclopedia judaica'da bulunan dönme (=doenmeh) başlığında da sadece "dediler" "inanılır" gibisinden bahsedilen iddiadır. "Kesindir", "aha böyledir" gibi bir ibare, mutlak bir tespit orada bulunmamaktadır.
Esas terbiyesiz olan, oradaki bir iddiayı kesinmiş gibi, belgeli bir sahipleniş, bir tespit gibi Türk kamuoyuna sunmaktır. Bu ne ahlaklı bir tavırdır ne de akademik anlamda sağlam bir sosyal bilimciliktir.
Daha ziyade siyasi propaganda veya daha da kötüsü komplo teorisi üretmektir.
Atatürk zaten Selanikli (=merkez) değildir, bugün Makedonya sınırları içinde kalan bir Türkmen köyüdür kökeni ve bu zaten bilinen, aşikar bir bilgidir, alenidir!
"Atatürk'ün Yahudi olmadığına en net kanıt, tarlada karga kovalamasıdır." Demiştir.
Malum Osmanlı zamanında en zengin tebaa yahudilerdi. O kadar zengin olan milletin tarlada karga kovalamak gibi basit bir işle uğraşmayacağına işaret ederek son noktayı koymuştur.
Şimdi dağılın buradan. O her ne olursa olsun bu millet için ulu bir kişiliktir.
selanik'in 1870'li yıllarda yahudilerin/sabetayistlerin çoğunlukla yaşadığı bir şehir olmasından dolayı sürekli ortaya atılan iddia. soner yalçın'a göre mustafa kemal'in gittiği yahudi okulu şimon zvi, diğer yahudi okullarıyla farklı eğitim sistemini benimseyen bir okuldu ve bu sebeple selanik'te yaşayan müslümanlar çocuklarını bu okula gönderiyordu.
iyi işte önerme velev ki doğru bile olsa bu yahudi dönme veya mason sizin dedelerinizi esaretten, ninelerinizi tecavüzden kurtarmış. Müslüman Türk halkına, kendisini davar sürüsü diye görüp güden sarayı, tahtı, tacı, saltanatı ve soylu düzeni yıkarak cumhuriyeti armağan etmiş.
söz konusu ansiklopedide olmayandır. hadi dağılın.
"""
KEMAL MUSTAFA°
KEMAL MUSTAFA° (Ataturk; 18811938), Turkish general and statesman, founder of the Republic of Turkey and its first president (192338). Endowed with far-sighted vision and boundless energy, he was responsible, after the defeat of the *Ottoman Empire in World War I and its dismemberment, in leading the remnants of the Ottoman army to victory. No less significantly, he shaped Turkey into a state with institutions modeled on West-European patterns, aiming to achieve a modern society. What was noteworthy in his reforms was the comprehensiveness of his approach and his drive to institute change in practically all walks of life, from the roots up. His most important reforms in modernization and secularization (he limited, intentionally, the influence of *Islam ) were the following:
The creation of a modern republican state structure with a constitution (proclaimed in 1924), a freely elected parliament (for which women could vote), the founding of a political party (as an agent of modernization), recruitment of a modern bureaucracy, building a new capital in Ankara, disestablishment of religion by secularizing education and the courts, emancipation of women both politically (by giving them the right to vote) and socially (by instituting monogamy and discouraging the veil), adoption of the Latin instead of the Arabic alphabet, and reformation of the Turkish language.
Mustafa Kemal set out to change the mentality of his people in order to induce them to adopt and support his reforms. He never tired of lecturing them on their proud past (and insisted on a patriotic school curriculum in history as well as on historical research at the universities). He insisted on symbols that would enhance love for the fatherland and increase national solidarity for nation-building. The single party he headed was mobilized for these ends and for promoting the reforms within parliament and outside it. While Turkey's economy did not improve visibly, other aspects covered by the reforms did, largely carried out due to his impressive charisma.
Jews and other religious groups were freed from all limitations imposed by the late Ottoman Empire and considered equal citizens. Of course, equality had some drawbacks such as the laws instituting Turkish as the language of instruction (instead of minority languages) in the entire school system. However, Mustafa Kemal should be remembered, also, for his magnanimous and far-sighted decision to invite about 300 professors, physicians, and lawyers, most of them Jewish, from Germany, during the 1930s (along with their extended families), thus rescuing them from Nazi persecution (and worse) and raising the level of teaching and research in Turkey's universities, where many were offered academic appointments.
BIBLIOGRAPHY:
The best bibliography on Mustafa Kemal is still the 3-vol. compilation of Mozaffer Gökman, Atatürk ve devrimleri bibliyografyasi (19631977). See also: R. Mantran, " Atatürk," in: EIS2, 1 (1960), 73435; Lord Kinross, Atatürk: The Rebirth of a Nation (19642); A. Kazancigil and E. Özbudun, Atatürk: Founder of a Modern Nation (1981); J.M. Landau, "New Books about Atatürk," in: Wiener Zeitschrift für die Kunde des Morgenlandes, 75 (1983), 18392; idem, Tekinalp: Turkish Patriot (1984); idem (ed.) Atatürk: Founder of a Modern Nation (1984); L. Macfie, Atatürk (1994); E.J. Zürcher, Turkey: A Modern History (1997); A. Mango, Atatürk (1999); F. Tachau, "German Jewish Emigrés in Turkey," in: A. Levy (ed.), Jews, Turks, Ottomans (2002), 23345; G.E. Gruen, "Turkey," in: R.S. Simon a.o. (eds.), The Jews of the Middle East and North Africa in Modern Times (2003), 30315.
"""
Kaynak:
Landau, Jacob M. "Kemal Mustafa°." Encyclopaedia Judaica. Ed. Michael Berenbaum and Fred Skolnik. 2nd ed. Vol. 12. Detroit: Macmillan Reference USA, 2007. 72. Gale Virtual Reference Library. Web. 5 Nov. 2014.
Document URL http://go.galegroup.com/p...ee8f92778d9d7282a702ce3d7
