Burada resmi tarih ve de gayri resmi tarih arasındaki yorum farkı ortaya çıkıyor.Tarih dersleri sırf bilgi vermeye yönelik olmamalı öğrenciyi düşündürecek,olaylar üzerinde tartıştıracak bir anlayışla yani objektif bir açıdan ele alınmalıdır.Resmi tarih çoğu zaman ulusal kaygılardan dolayı,kendi tarihini doğal olarak yüceltir ve bazı olayları ki özellikle (yakın tarih) sansürleyerek öğrencilere paketler.Gayri resmi tarih anlayışı ise günümüzde Türk-islam sentezi yaratmaya çalışan bir takım osmanlıcı,fethullahçı yazar ve düşünür tarafından geliştirilen kuramlardan ibarettir.Belki resmi tarih eksik olarak kabul edilebilir ancak çok daha tehllikeli olarak günümüzde eğitim kurumlarında şeriatçı ideolojiye sahip tarih öğretmenleri ve zamanının fethullahçı iktidarı,bakanları tarafından ders kitaplarına sokulan hurafelerle,düz mantık bilgilerle dolup taşmaktadır.Şeriatçı gayri resmi tarih anlayışı Çanakkale Zaferini bir takım mucizevi olaylara bağlar oradaki şehitlerin fedakarlıkları illa ki bir Said Nursi ya da osmanlıcı-tarikatçı bir imamla ilişkilendirilir.Hatta günümüzde 19 Mart gibi "Alternatif Çanakkale Zaferi Kutlaması" yapacak kadar ileri gitmişlerdir bu yobaz insanlar.Resmi tarihi ise şu bakımdan eleştirebilirim öğrencilere sırf "milliyetçilik" duygusu aşılamak olmamalı bu dersler.Tarihsel olayların günümüz konjunktüründe nasıl hala vuku bulduğunu öğrencilere sezdirecek tartışmacı,objektif sınıf platformları oluşturulmalı.Bakınız yakın tarihimize insanlar "Adnan Menderesi bir demokrasi şehiti kabul ederek,1961 darbesini anti-demokratik olduğunu iddia ederek,Fethullahçı devlet adamlarını baş tacı yaparak,daha da eskiye gidersek Vahdettinin vatan hainliğini yadsıyarak,kurtuluş savaşını ve de Cumhuriyet kazanımlarını hiçe sayan 1971-1980 darbelerini,bunu yöneten faşist zihniyetinin bugünkü söylemlerini ciddiye alıyor ve ağzını açıp söylüyecek bir tek lafı bile olmuyor.işte gayri-resmi tarihi yazan-yazdırttan-belleten şeriatçı iktidar olunca da günümüzde bu tür tablolar maalesef ortaya çıkmaktadır.
***Emre Kongar-Tarihimizle Yüzleşmek kitabını herkese tavsiye ederim***
Atatürk'ün sadece pembe boyalı evde doğduğunu, annesinin adının zübeyde, babasının adının ali rıza olduğunu, ülkemizi düşmanlardan kurtardığı öğretmemektir. Peki ya düşünceleri? nerede ne zaman hangi düşünceyle hareket etmiştir? bunu ne kadar öğretiyoruz gençlere? bunu öğrettiğimizde 18 mart'ın ne anlama geldiğini de öğreteceğiz. Türk kurtuluş savaşı'nda saldırıya uğrayan kadınlarımızın, bu vatan için, bizler bağımsızca yaşayalım diye kendi canlarını feda eden türk askerinin kemikleri sızlamayacaktır. çünkü atatürk'ü anlayan bilinçli bir türk gençliği olacaktır. dedelerimiz o'nun vizyonunu anladıkları için o'na güvenmiş ve vatan uğruna canlarını vermişlerdir.
Not: Bu girdiyi 18 mart çanakkale deniz zaferi'nin ruslarla yapıldığını, anzakların japonlar olduğunu, savaş yıllarında kenan evren'in adını sayıklayan türk gençlerinin görüntülerini izledikten sonra yazıyorum.