Olmuş bir olaydır, Atatürk Milli mücadele'ye başlamadan önce Vahdettin'in kızı Sabiha Sultan'ı kendisine istemiştir,bunu duyan Padişah Vahdettin durumu kızına iletmiş; fakat Sabiha Sultan, karşımda Naciye Sultan ve Enver Paşa gibi örnek varken bu evlilik teklifini kabul edemezdim demiş. Açıkçası Sabiha sultan güzellik ve seksilik açısından latife hanıma beş çeker, zaten latife hanımda pek bir cazgırmış, ne diyelim hayırlısı olsun.
genç subay mustafa kemal'in çanakkale savaşı sonrasında Vahdettin'in kızı Sabiha Sultan'a evlenme teklif ettiği ve Ömer Faruk Efendi ye aşık olduğu için reddettiği iddiasıdır.
not:
Sabiha sultan teyid etmiş ama Atatürk'ün hatıratında ve güvenilir. kaynaklar da ben bulamadım bu güne kadar.
erişen varsa aydınlatırsa sevinirim.
normal bir dest-i izdivaç talebidir. ancak istediği sultan -muhtemelen bir kuzenine olan ilgisinden ötürü (ki o kuzeniyle sonradan evlenmiştir)- teklifi kabul etmemiş ve evlilik gerçekleşmemiştir. bunlar normal şeylerdir. evlenebilirlerdi de. yani olayı abartmaya, başka taraflara çekmeye, övgü veya yergi çabalarına dönüştürmeye gerek yoktur.
hasan izzettin dinamo nun kutsal istan adlı romanında olay hiçteböyle değildir.
1919 yılının ilk aylarında vahdettin kızını mustafa kemal paşa ya vermek ister hatta bunun için mustafa kemal e haber yollatır ancak mustafa kemal prenses böyle birşey istiyorsa şayet kendisi gelsin bir göreyim der. ve açıkça padişaha meydan okur.
şu saatten sonra padişahın kızıyla evlenmek onur değil, lekedir diyerek o defteri kapatır.
böylece bir sultan ı reddeden ilk paşa olarak tarihteki yerini alır.
vahdettinin kızı atatürkü istemiş ancak vahdettin de atatürkü isteyince baba kız kavgaya tutusulmustur. Olaya ingilizler el atmış vahdettin de kızı da bizimdir demiş ve olay kapanmıştır.
evlilik çağında olan yüksek rütbeli bir subayın, kendine uygun gördüğü ve kendisinin de uygun olduğunu düşündüğü bir izdivaca talip olmasıdır. kabul edilip evlilik gerçekleşebilirdi de. şaşıracak, gaza gelecek, tepki göstecek bir durum yoktur.
Tam tersi, saraydan gelen talebi "sultan hanımla bir görüşsek" diyerek kibarca reddetmiştir. Çünkü evlenmeden görüşmelerinin mümkün olmadığını biliyordu ve doğrudan reddetmek kabalık olacaktı.
Evlenme talebinin atamızdan geldiğini iddia eden mallar ne Osmanlı geleneğini, ne de atamızın karakterini biliyorlar. Osmanlı geleneğinde kimse saraydan kız isteyemezdi. Damat adayını saray belirlerdi.
Sultan hanımlarla evlenmek diğer bir kadınla evlenmeye benzemezdi. Damat hanımın emrine amade olmak, kaprislerine katlanmak zorundaydı ki atamız asla o karakterde birisi değildi.
