atatürk'ün sözleri ve bu günkü durum;
" Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın." bu gün hala okutmadığımız kız çocuklarını düşünün.
" Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim." askerden kaçmak için çürük raporu alanlara ve bunu onlara veren devlet memurlarına ithaf ediyorum.
" Benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır." bu ülkeyi bölmek isteyenler! size gülüyorum.
" Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır." bir porno cd ye fazladan not veren öğretmenler değil ama.
" Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir." ımf le mi?
" Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar." kürt, laz, cerkez, ermeni vesaire vesaire bir benlik tek yürektir. Benliğinizi başkalarından öğrenmeyin.
" Beni türk hekimlerine emanet ediniz." Dubai den gelen yatırımsal doktorlara değil.
***
ve daha bir çok sözünün anlamlarını unutuyoruz galiba. olsaydı böyle olurdu şöyle olurdu diyerek tembellik mi ediyoruz yoksa? son sözü yine atatürk desin:
" Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır."
Bu ülkede yasayan her insanin bağımsızlığını ve demokrasisini borçlu olduğu insan:
ATATÜRK...
Gençliğinde kot pantolon giyememiş.
Sevgilisinin elinden tutup hasılat rekorları kiran bir sinema filmine gidememiş...
Padişah ona Trablusgarp Cephesi'nde görev verdiğinde, lüks uçak şirketinin, first class koltuğunda viskisini yudumlayarak görev yerine gidememiş...
Halkına bağımsızlık fikrini anlatabilmek için kortej esliğinde
Mercedes'lerle gezememiş Anadolu'yu...
Kurtuluş hareketini başlatmak için 19 Mayıs'ta Samsun'a ayak basan ayağında spor ayakkabısı ya da kovboy çizmesi yokmuş...
Kazandığı her savaştan sonra savaş sahasına fırlayıp moral veren mini etekli ponpon kızlar da yokmuş...
Tarih kitaplarına bakılırsa, Yunanlıları izmir'den denize döktükten sonra timsah yürüyüşü de yapmamışlar...
Ülkesinde yapacağı devrimleri, unutmamak için not Alacağı bir cep bilgisayarı olmadığı gibi, kendisine suikast girişiminde bulunacakları da cep telefonundan öğrenememiş!
Atatürk için üzülüyorum. Dağ gibi adam, bir radyo programına faks çekemeden,
ismet Pasa için Safiye Ayla'dan bir istek parçası isteyemeden gitti ..
Lozan Zaferi'nden sonra veya Cumhuriyet'in ilanından sonra arabaya atlayıp sabahlara kadar korna çalıp, elinde bayraklarla sokaklarda tur atamadı.
Evinin balkonuna çıkıp, bir şarjör mermiyi havaya sıkamadı.
Atatürk'e acıyorum...
Sen kalk, dört kadınla evlenebileceğin bir dönemde dünyaya gel, sonra değerini bilmeyip tek kadınla evlilik sistemini getir.
Aaaah ah...
Çılgın diskolara gitmek, sabahlara kadar içip, içip rock yapmak, babasının mersedesini alıp söyle bir Emirgan turu çekmek dururken...
Bunları yapmadı Atatürk...
keyif çatmadı...
Tüm hayatini ülkesinin kurtuluşuna ve uygarlaşmasına harcadı...
ISTE ONUN IÇIN BÜYÜK ADAMDI ATATÜRK HER FIRSAT ELINDE VARDI.
O ISE SADECE BU MILLETIN BAGIMSIZLIGINI ISTEDI.
BÜTÜN SUÇU 2 KADEH RAKI IÇMEKTI
O KADAR.....
anadolu'nun türk yurdu olduğunu kanıtlamak amaçlı sözü;
" bu memleket dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir seçkin varlığın yüksek belirlemesine, yüksek sahne oldu. bu sahne en aşağı yedi bin yıllık, bir türk beşiğidir. beşik, doğanın rüzgarlarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk, doğanın yağmurlarıyla yıkandı; o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvelâ korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları doğanın babası tanıdı; onların oğlu oldu. bir gün o doğa çocuğu, doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; türk oldu. türk budur: yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. "
'Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. icabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.'(1923)
Efendiler!
Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vâdisine yuvarlanadurmuştur. Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklâl vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin?... Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!
Mustafa Kemal Atatürk
Türkiye Büyük Millet Meclisi
6 Mart 1922
din, bir vicdan meselesidir. herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. biz dine saygı gösteririz. düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamağa çalışıyor; kaste ve fiile dayanan taassupkâr hareketlerden sakınıyoruz. gericilere asla fırsat vermeyeceğiz. *
baylar ve ey millet, iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensublar memleketi olamaz. en doğru ve en hakikî tarikat, medeniyet tarikatıdır. *
bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. bu ölçü ile hangi şeyin bu dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. hangi şey ki akla, mantığa halkın menfaatine uygundur; biliniz ki o bizim dinimize de uygundur. bir şey akıl ve mantığa, milletin menfaatine, islâmın menfaatine uygunsa kimseye sormayın. o şey dinîdir. eğer bizim dinimiz aklın mantığın uyduğu bir din olmasaydı mükemmel olmazdı, son din olmazdı. *
bizi yanlış yola sevkeden soysuzlar bilirsiniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşler, sâf ve temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aldata gelmişlerdir. tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz... görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harabeden fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülükten gelmiştir. *