kendi çıkarına kullanmak için kurandan delil aramaktan utanmayanların son hezeyanları. ulan peygamber vekilliğine soyunup fetva veriyordunuz yetmedi allah adına savcılık yapıp iddaname hazırlayıp üstüne hüküm vermeye başlamışsınız emevi artıkları.
kemalist değilsem de fatmagül ün suçu ne tamlamasını hatırlattığı için tiksindiğim entrydir. atatürk bu ülkenin ilk cumhurbaşkanı ve en önemli devlet adamıdır.
kemalistlerin okuduktan sonra değerlendirmesi gereken atatürkün suçlarını tespit etmeye yönelik sorudur.
1-Allah'ın hükümlerinin yerine beşeri/seküler hükümler getirmesi.
şüphesiz şu kainatta hüküm/kanun koyma yetkisi tek ilah olan, tek ulu olan Allah'a aittir. allah bu yetkiyi kullarına vermemiştir. çünkü kul, kusurlu ve hatalıdır. kul daha kendisini tam anlamıyla tanıyamazken, keşfedememişken, nasıl bir evrene, bütün bir insanlığa uygun bir düzen kurabilir? elbette kurduğu düzen de kusurlu olacaktır. insanlara mutlak adalet getirmeyecektir. allah da bunu bildiğinden hüküm koyma yetkisini kullarına vermemiştir. zaten bu insanın kaldıramayacağı bir sorumluluktur. dolayısıyla allah dışında hiç kimse hüküm/kanun koyma yetkisine sahip değildir. bu atatürk de olsa, karl marx da olsa farketmez. Allah'ın tüm zamanlarda ve mekanlarda geçerli olan bir evrensel nizamı var iken, bunu reddedip yerine beşeri hükümler getirmek Allah katında suçtur.
islam'daki din tanımına göre, din bazen bir futbol takımı, bazen bir müzik grubu, bazen siyasi bir parti, bazen hristiyanlık yahut yahudilik, bazen budizm, bazen bir ideoloji, bazen bir dünya görüşü ya da felsefi bir akım olabilir. dolayısıyla 'laiklik'sekülerizm' de islam'ın din tanımına göre dindir. çünkü size bir yol çizmektedir. allah'ın kuranda, sizin için din olarak islam'ı seçip beğendim, tek hak din islamdır gibi ifadeleri de islam'dan başka bir dini kabul etmenin islami olmayacağı anlamına gelir. zaten kurana göre allah'ın hükmü ile hükmetmeyen kafirdir. sonuç olarak nasıl bir ideolojiye, dünya görünüşüne dayanıyor olursa olsun, bir düşünce kurana uymuyor ise, kuran ile kontol edilmiyorsa, kuran ve sünneti merkeze almıyorsa o islami değildir. laikliği de bu çerçevede düşünebiliriz. yani devlet işlerini dinden ayırmak mümkün değildir zaten. çünkü islam dini bütündür. islam'ın da siyasi düşüncesi ve devlet modeli vardır.
2-Dini vicdani/bireysel meseleye dönüştürmesi.
din islama, kurana göre gidilen yol demektir. hayatı belirleyen ölçüttür. çizdiği çerçeveye göre yaşanılan şeydir. din hayattır. islam dinini vicdani/bireysel olduğunu iddia edenler, kurandan ve sünnetten delil getirmesi gerekir. zira kuran'da hayatın her alanı ile ilgili hüküm yer almaktadır. miras hukukundan ceza hukukuna, siyasi meselelerden askeri meselelere kadar her konu hakkında bir hüküm vardır. kuran bir tarih kitabı, ilmihal kitabı yahut düşünce kitabı değildir. kuran kitapların anasıdır. kuran hayat kitabıdır. evrende yaşanan/yaşanabilecek her mesele kuran'da yer almaktadır.
'sizin dininiz size, benim dinim banadır' ayeti dinin bireyselleşmesi/vicdanileşmesi ile ilişkili olduğu iddiasıyla öne sürülmektedir. ancak bu ayet toplumsal bir ayettir. peygamber ile mekkeli müşrikler karşı karşıya gelmiştir. peygambere kendilerine uyması için her şey teklif edilmiştir. ancak peygamber bunların hepsini reddederek, onların dinini inkar etmiştir. bu bir yol ayrımıdır. zira karşı tarafta şirk dini, bu tarafta tevhid dini vardır. iki zıt yol, iki ayrı din. dolayısıyla 'ey kafirlar' hitabıyla peygamber, şirk dinini kökten reddetmiştir. bu ayeti dinin bireysel olduğunun delili olarak gösterenler nasıl bir mantıkla hareket ediyor?
islam dini bireyden topluma, kainata kadar her meseleye dair hükümler vermiştir. ne salt bir şekilde bireye indirgenebilir ne de salt bir şekilde topluma yükseltgenebilir. islam hayatın her alanındadır.
3-üstünlüğü ırka atfetmesi.
şimdi kemalist arkadaşlar diyecek ki, atatürk milliyetçiliği birleştirici, kapsayıcıdır; ırkçı değildir. atatürk "ne mutlu türküm diyene" demiştir, "ne mutlu türk doğana" dememiştir. şimdi her şeyi bir kenara itersek, milliyetçilik tanımında, anlayışında bir 'ırk' ismi olan 'türk' lafzının geçmesi ne manaya gelmektedir? madem birleştiricilik var, ırkçılık yok; neden bir 'ırk' lafzı kullanılmıştır. sonuçta türk olmak insanın elinde değildir. neden insanlar türk olmadığı halde, türk olamayacağı halde 'türk'üm demek zorunda bırakılsın? zaten tarihi süreçte de böyle olmamıştır. hepinizin bildiği üzere türk olmayanlar ikinci sınıf muamelesi görmüştür. yıllarca konuştuğu dilden uzaklaştırılmışlardır. adını, manasını bilmediği sokaklarda, caddelerde oturmuşlardır. başta diyarbakır olmak üzere cezaevlerinde işkencelere maruz kalmışlardır. ana dillerini konuşamaz olmuşlardır. sonra birileri de dağa çıkmış, sivil halkı öldürerek birilerinin maşası olmuştur. işte bütün bunlara sebebiyet veren 'atatürk milliyetçiliği'dir.
4-meşruiyetin ölçütünü dünyevilik olarak görmesi.
islam'a göre meşruiyetin ölçütü uluhiyettir. yani kesinlikle dünyevi değildir. tekrar vurgulamak gerekir ki, kanun koyma, hüküm verme yetkisi allah'a aittir, zira ilah demek kanun koyan, yöneten, hüküm veren, oterite sahibi demektir. dolayısıyla biz atatürk'ün beşeri hükümlerini kabul ederek ona 'uluhiyet' vermiş oluyoruz. yani allah'ın uluhiyetine ortak getirmiş oluyoruz. ancak atatürk insandır, her insan gibi kusurlu ve hatalıdır. dolayısıyla düzeninin kaynağının insana dayanması, dünyevi oluşu meşruiyetine terstir. çünkü insan sınırlı bir varlıktır, allah da sınırlı bir varlığa sınırsız bir evrenin yasalarını belirleme yetkisi vermemiştir.
kendilerine gelmiş hiç bir delil olmadan, allahın ayetleri üzerinde tartışırlar. bu çirkin iş ise, gerek allahın yanında ve gerekse müminlerin arasında büyük bir kızgınlık doğurur. allah her kibirli zorbanın kalbini mühürler.
mümin : 3
"şüphesiz allah katında din islâmdır"(ali imran 19)
"kim, islâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır"(ali imran-85)
"...allah düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor" (nahl 90)
"fitne tamamen yok edilinceye ve din de yalnız allah için oluncaya kadar onlarla savaşın. şayet vazgeçerlerse zalimlerden başkasına düşmanlık ve saldırı yoktur."(bakara 193)
"bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak islamı seçtim (maide 3)
"kim allah'ın indirdiği (hükümler) ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir." (maide 44)
"andolsun biz kur'an'ı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. (ondan) öğüt alan yok mu?"(kamer 17)
edit: başlık açılır açılmaz eksi oylar gelmeye başladı, oylayanların eğer 10 saniyede yüzlerce kelime okuyacak bir hızı yoksa kesinlikle ön yargılıdırlar.
edit2: 'başlığın fatmagül ile ilgisi yoktur, yanlış anlaşılmasın.