atatürk ün soy ağacı

entry21 galeri1
    21.
  1. atatürk ün soyunun belli olmadığı gerçeği bazıları tarafından ortaya atılan ama o zamana göre normal olan durumdur. şimdi bile en fazla dedenin dedesine kadar bulabilirsin soyunu. elbette soy önemlidir herkes atasını bilmek ister lakin mustafa kemal sıradan biri değildir. halka malolmuş türklüğü yüceltmeye çalışmış birinin de soyu dert değildir.
    1 ...
  2. 20.
  3. osmanlı devleti hiçbir zaman müslüman vatandaşlarının silsilesini tutmamıştır. ırk, dil, din bilgileri sadece tapu ve vergi kayıtlarında yer almaktadır. fakat yerleşik hayata geçişleri dahi 19.yy'lara denk gelen yörüklerin tapu kayıtlarına da rastlanamamaktadır, zira göçebedirler, mülk tapuları yoktur. sadece vergi kayıtlarından bilgi alınmaktadır.

    osmanlı vergi arşivlerinde; atatürk'ün ailesinin geldiği doğu makedonya yöresinde, kocacık yörükanı taifesinin yaşadığı belirtilmektedir. şu an yerleşik olan bu yörüklerin köylerinde yaşayan insanlar gözlemlendiğinde giyim-kuşamları, konuşmaları ve tipleri ile tam olarak türk oldukları rahatlıkla görülebilir.
    0 ...
  4. 19.
  5. hem baba tarafından dedesi,

    hem anne tarafından dedesi,

    karaman'dan selaniğe göçmüştür, bu ispatlıdır..

    tartışılacak bir şey yok ortada..

    karamanın tamamına yakını yörük türkmenidir..

    soyunda ne rum vardır, ne de atatürk'ün kendisi masondur..

    ispatlı ulan ispatlı..

    birileri hala bekliyor ''acaba rum olabilir mi'' diye..
    7 ...
  6. 18.
  7. insanlar aşağılık kompleksi ile yanıp tutuşuyor. insanlar neden atatürk'ün türk olduğunu kanıtlaması gereken belgeler isterler onu da anlamam. bir tarihi kişiliğin türklüğünü belirtmesi, türklüğe hizmet etmesi bu kişileri neden tatmin etmez. iddia yönelttikleri devlet adamlarının türklüğe yaptığı hizmetleri, ırkına karşı söylemlerini ve övgülerini neden dikkate almazlar. bunların üzerine bir insan neden "kanıtlanması gerekir yoksa bir şey diyemeyiz" der. bunun arkasında ne yatar? söyleyemezler. imalar imalar imalar...

    bu millet çoğu kültürünü binlerce yıl sadece yazılı olarak mı aktardı da bu konuda bu tip belgelere başvurulmak isteniyor. diyoruz, binlerce kez diyoruz, on binlerce kez diyoruz. neden? neyin derdindesiniz? milletinin kültürünü, geçmişini bilmeyen adamların bu tipte tartışmalara girmesi cahil cesaretinden başka bir şey değildir. ama yinede bir kuşku yaratma hevesi güder bizim insanımız. daha doğrusu satılmışlarımız diyelim...

    neymiş efendim, atatürk'ün gözü renkliymiş, türk olamazmış. bilimden teknikten uzak olan bu embesiller çin kaynaklarını da incelemez mesela. renkli gözlü göktürk savaşcılarının varlığı bilinmektedir. yıllarca atatürk'ün renkli gözlü olmasına laf edildi bu memlekette. ısrarla satılmış köpeklerde "soyunun kanıtlanması gerekir" muhabbeti çektiler. neden? allah aşkına neden?

    konu birilerinin götüne türklüğün batmasıdır. bu satılmış insanlar her şekilde konuyu kafatasçılığa da bağlar, aşağılık kompleksini gösterirler. ırkına şiir yazmış, türk boyları hakkında uzun uzun araştırma yapmış bir tarihi kişiliğe böyle ithamların yapılması da normal aslında. tarihten beri bu tipte muhabbet yapacak soytarılar her zaman oldu.

    ırki değerleriyle övünen liderlere bir göz atalım, bu arada şimdiden faşist ve ırkçı demeye parti binalarında yoldaşları tarafından hazırlanmış arkadaşlar da hazır olsunlar. mesela hitler; çoğu kez yahudi denildi, hatta bilimsel değer taşıyan birkaç kurumdan da mantıksız iddialar yöneltildi. neden? yahudi olup olmaması benim zerre umrumda değil ama neden yahudilik? genel araştırma sonucu olumsuz kabul edilir. mussolini, aynı şekilde. ziya gökalp bile sırf diyarbakırlı diye zaza muhabbeti çekildi. kaldı ki diyarbakır'ın bir türkmen şehri olduğu da unutturulmaya çalışılarak yapıldı. tarihte sürüsüyle örnek vardır. birilerinin ağırına gider saydırır dururlar.

    ırkınızdan utandığınız için türlüğüne hizmet etmiş insanlara leke kondurmaya çalışmayın. tekrar dediğim gibi; neden ırkına aşık olan, ırki asaletini yansıtan ve ona övgüler sıralayan bir adam adına biri derin ayrıntı ister ki? neden mi? yazıda birçok kez belirttim. tekrar tekrar söylememin nedeni aptala karşı anlatımda bunun gerekli bir yöntem oldugu içindir. neyse, bırakalım satılmışlarımızı da aşağılık komplekslerini şarj edip kendi dünyalarında insallaşsınlar.
    3 ...
  8. 17.
  9. konuyu kafatascılık muhabbetine getirmek için birilerinin kanı resmen kaynıyor arkadaş. insanları zorla kanıtlamaya iten zihniyete sıçayım. bilinen bir durumun "olmadıgını iddia edecek" kişilerin kanıt sunması daha mantıklı olandır. kişisel olarak söylemem gerekirse içim bu konuda rahat. sabaha kadar siz arayın durun.

    gelelim osmanlıya demek ayrı bir olaydır. osmanlı da düz mantıkla incelenebilecek bir hükümdarlık değildi. seçkin kabul edilen insanların veya söz sahibi olan insanların yaptığı evlilikler bir ırkın saflığını kaybettiğini iddia edecek kadar kuvvetli değildir. bu satılmış zihniyet; göktürk kaanının çinli prenses ile yaptıgı evliliği de söz konusu yapar bazen. sanırım bu andavallar herkesin evlenip tam karışma sağlandığını düşünüyor olsa gerek. aynı mantık osmanlıda da mavcuttur.

    bu kaynayıp kaynaşma muhabbeti kültüreldir. milletlere ortal kültür yayılması illa evlilik boyutuna sıçraması beklenen bir durum değildir. hatta atatürk'ün ırkını bu konuyu öne sürüp tartışmak aşırı embesilce bir mantıktır. hadi islamı öne sürersiniz falan onu anlarım, peki az çok mantık var derim de işi bu konuda tartışmak zeka kırıntısı taşımaz.

    dediğimiz gibi, çevresindeki örneklerden yola çıkıp koca bir ırka laf dokundurmak kolay. töresine sahip sürüsüyle türkmen toplulukları günümüzde de mevcuttur. insanımız okumazsa, bilmezse etmezse gelir cahil cesaretiyle bunları iddia eder. en bilinen örneklerden birini de verdik halbuki; toroslara yerleşen türkmen ailelerini ve adetlerini inceleyebilirsiniz.

    ve ek olarak; insanların başka bir ırktan biri ile evlilik yapması koca bir ırkı harcamaz. bunun olabilitesini iddia edebileceğiniz gibi ve örneklerini araştırdıgınız gibi aksinin oldugunu da araştırın. konuyu kafatasçılık gibi şeylere getirip bir şeyin propagandasını yapmak istiyorsanız da o sizin aşağılık kompleksinizden başka bir şey değildir. türk, türklüğünden gurur duyar. insan ırkından utanıyorsa bu onun sorunudur. zerre zeka sahibi olmadan insanlaşmak da kimsenin sikine yaramaz.
    3 ...
  10. 16.
  11. 21. yya gelmişiz, cumhuriyet kurulup nüfus kütükleri oluşturulmuş ben dedemin dedesinin ötesini bilmezken doğum günlerinin bile adam gibi bilinmediği, soy denince insanların Müslüman türk olmaktan başka bir gurur taşımadığı hemen hemen herkesin çiftçi, köylü yani emekçi sınıfına mensup olduğu zamanlardaki türk milletinden birinin soyu üzerine tartışmalar yapılan kütüktür.

    Hristiyan değildir ki kiliseler soyağacını tutsun, saray devşirmesi değildir ki saray soyağacını tutsun, milleti sömüren tarikat büyüğü değildir ki tarikat soyağacını tutsun. birçoğu Türklerden üst sınıfta olan hristiyan veya yahudi ermeni, rum vs gibi soysuzlardan değildir ki mal aktarımı için soy kütüğü tutulsun. sıfırdan bir yerlere gelmiş, geldiği yerler de tarihin gördüğü en büyük adamlardan biri olma şerefi olan senin benim gibi Türk çocuğudur Mustafa kemal.
    2 ...
  12. 15.
  13. hiç kimseyi ilgilendirmeyen soyağacıdır. rum veya başka bir etnik kökenden gelmiş olması türkiye cumhuriyeti'nin kurucusu büyük türk devriminin lideri olduğunu değiştirir mi?
    0 ...
  14. 14.
  15. ağzı olan konuşuyor.

    bu konuşanların çoğu da aynı dedikleri gibi, soylarını soplarını bilmeyen insanlar. popüler muhabbetlerden biri de gün geçtikçe "göçler sonrası diğer ırklarla karıştılar..." diye giden muhabbet var ya, bu derece ezber kokan düz mantık kokan bir zihniyet olmasa gerek.

    türk boyları kız verme alma konusunda rahat değillerdi. şimdi embesilin biri çıkıp çin prensesi muhabbetine veya bu tipte olaylara değinecekse artık bu kokuşmuş zekalara diyebilecek hiçbir şey yok. bunu açıklamak zaman kaybından öte olur. ondan bu tipte zekaları bu tartışmada eleyin, bunlara bir şey anlatmaya çalışmayın.

    gelelim benim "soyum elbet karışmıştır, bozulmuştur" diyen armutlara; bunlar umarım soylarını çok iyi tanıyarak bu sonuca varmış insanlardır. ama ben size şöyle anlatayım; bunlar ezber sistemin ezber enikleridir. çoğu da düz mantık ihtimaline göre bu tip muhabbetleri yaparlar. bunlar ne türkmen ailelerini araştırmışlardır, ne türk boyları ve töreleri hakkında zerre fikirleri vardır. saflığını koruma konusundaki en güzel örneklerden birisi toroslara yerleşmiş türkmenlerdir. bu basit bir örnekti, sizler arttırabilirsiniz.

    gelelim atatürk'e. atatürk'ün soyu belli, boyu belli, soyunun yerleşim yeri belli, "boyunun yerleştirildiği yer" bellidir. araştırmadan muhabbet yapmak kolaydır. araştırmadan bir konuya olumsuz durum yaratmak ise şerefsizliktir, namussuzluktur.

    edit: eksilemesen şaşardım.
    4 ...
  16. 13.
  17. türklerde ne yazık ki soy kütüğü tutma alışkanlığı tarih boyunca olmamıştır. bu yüzden her birimiz en fazla 3-4 kuşak öncemize kadar gidebilmekteyiz.
    ama aramızda bazı meraklılar ise bunu daha da ileri götürebilir.

    misal şahsımın ailesi nüfus mübadelesi ile türkiye'ye göç etmiş, babaanne tarafın selanik'ten, dede tarafım ise girit'te göç etmişler...türlü uğraşlarıma rağmen sadece dedemin dedesine kadar ilerleyebildim ki soy kütüğü tutma alışkanlığı ve adeti olmayan bir millet için bu çok derin bir mesafedir. zira indmiş olduğum tarih günümüzden 200 sene evvelinin tarihidir.

    herneyse,
    atatürk'ün soy ağacını inceleyecek olursak, yine bu soy kütüğü tutmama adetsizliği ile karşı karşıya kalırız.
    malum zor yıllar.
    osmanlı çökmüş, nüfus mübadelesi, yeni harflere geçiş...

    bildiğimiz yegane şeyler atatürk'ün baba ve annesinin bir üst soyudur. bunun dışındaki tüm bilgiler inandırıcı değildir...

    atatürk'ün babası ali rıza efendi'nin babası kızıl hafız ahmet efendi'dir...

    kızıl hafız ahmet efendi;
    asıl adı ahmet aluş efendi olan kızıl hafız manastır vilayeti'nin tamamı türkmenlerden müteşekkil kocacık nahiyesinden olup kendisi bu nahiyede ilkokul öğretmenliği yapmaktaydı.

    ahmet efendi'nin soyu aydınoğulları türkmenleridir ve selanik-manastır bölgesine 15.yy sonu, 16. yy başlarında anadolu'dan gelmişlerdir.
    "Benim atalarım Anadolu'dan Rumeli'ye gelmiş Yörük Türkmenler'dendir" diyen atatürk'te soyunun yörük türkmenlerden olduğunu doğrular açıklamalarda bulunmuştur;

    işte mustafa kemal'in babası ali rıza bey'de bu kocacık nahiyesinde dünyaya gelmiştir.
    ahmet efendi'ye "kızıl" lakabı saçlarının renginden dolayı verilmiştir...

    atatürk'ün manastır-kocacık'ta bulunan ata ocağı;
    https://galeri.uludagsozluk.com/r/201316/+

    sofuzade feyzullah efendi;
    atatürk'ün annesi zübeyde hanım'ın babasıdır.

    selanik'e bağlı langaza kasabasında çiftliği olan feyzullah efendi, konya-karaman yöresinden rumeli'ye göçen yörük türkmendir.

    zübeyde hanım feyzullah efendi'nin 3. eşi olan ayşe hanım'dan olmadır.

    şahsımın babaannesi de langaza yakınlarında bulunan vodina kasabasından(bugünkü adı edesa)olup zübeyde hanım'ın seceresinden şu şekilde bahsetmiştir.

    "bizler mübadele sonrası şarköy'den iskan terk edip gemlik'e geldiğimizde akrabamız olan drama'lı bekir efendi'nin evine yerleştik. o drama'lı bekir efendi'nin karısı hatice hanım ise langaza'lıydı ve atatürk'ün annesi zübeyde hanım'ın çocukluk arkadaşıydı...(ahretlik)"

    işte görüldüğü üzre tarihin ve tanıkların ışığında atatürk'ün soyu hakkında edinebildiğimiz bilgiler bu kadar kısıtlı.
    bunun nedeni ise basit.
    biz türkler tarih boyunca kendimiz için değil ulusumuz için birşeyler yapmaya çabalamış bireyleri içinde barındırmış bir toplumuz. haliyle gecesini gündüzüne katıp genç yaşlardan itibaren milleti için birşeyler yapmaya çalışan ve binbir zorluk altında bunu başaran atatürk'ün de soyundan, sopundan ziyade yaptıklarına, bu millete kattıklarına bakılmalıdır kanaatimce...

    ne mutlu türk'üm diyene!...

    (bkz: sofuzade feyzullah efendi/#13900348)
    (bkz: kızıl hafız ahmet efendi/#13900241)

    http://tarihturklerdebasl...011/12/08/ataturkun-soyu/
    5 ...
  18. 12.
  19. peygamber soyundandır, hz. ademe dayanır.
    2 ...
  20. 11.
  21. her kimi ihtiva ederse etsin çok mübarek ve asil bir şecereye tekabül eden soy ağacıdır.
    0 ...
  22. 10.
  23. bugüne kadar hiçbir resmi kurum tarafından yayınlanmamıştır. atatürqüchoqsefiorum.com gibi sitelerde çakma soyacağaçları yayınlanıyor.
    insanlar eskisi gibi saf değil artık. bi şeyleri sorgulamaya başladılar. sorgulamaya başladıkları için birbiriyle çelişen çakma soyağaçları dolaşıyor piyasada.
    3 ...
  24. 9.
  25. 8.
  26. çok iyi gizleniyodur zaten ama ne farkeder zaten soy ağacı çok saçma bir araştırmadır.
    0 ...
  27. 7.
  28. 6.
  29. 5.
  30. atatürk ile soybağı olanlar ortaya çıkmamayı yeğlemişlerdir ki son zamanlarda kendilerini gösterseler dahi ciddi baskı görmekten çekindiklerini belirtilmektedir. ntvtarih'in bu çalışması yalan ve iftira ile mustafa kemal ve ailesine çamur atmaya çalışanlara kapak olmuştur. Atatürk'ü lord kinross'dan öğrenenlerden ne beklenebilir ki. Belirtmekte yarar var. atamızın biyografisini yazan lord kinross denen adam tek kelime türkçe bilmemektedir. ayrıca kendisi MI6 ajanıdır.
    1 ...
  31. 4.
  32. önemli olan soy ağacı hangi yıl doğduğu rakının yanına meze olarak ne yediği, tuvalete sıçmaya kaç günde bir gittiği... gibi bir çok şey yazılabilir.Asıl önemli olan bu memleket başta olmak üzere yaptığı doğru icraatlerdir.Kişisel olarak elbette bir çok hata yapmıştır ama insanı insan yapan hatalar yapması bunlardan gerekli dersleri almasıdır.Hatalarında ise kasıt aramak bilmiyorum nasıl bir yıkanmış zihniyetin ürünü olabilir.Şimdi padişahlar hata yapmadı mı?Sonunda Anadolu ve trakyanın bir bolumu vatan olarak elimizde kalmadı mı? Şimdi padişahları mı kötüleyelim.Lütfen ard niyetlerinizi bir yana bırakın vatanımızın iyiliği için çalışan her insanı rahmetle anmamız gereklidir.
    Bunlar benim görüşlerim olup hiç bir kurum kuruluş cemiyet aşiret aile topluluk kulup sorumlu tutulamaz.işinize gelirse...
    2 ...
  33. 3.
  34. ntv tarih'in 1 kasım 2009 sayılı baskısında ele aldığı soy ağacı.
    evet şimdi insanlar soracak nerde bu soy ağacı?
    (bkz: copy paste ı eksik yapmak)
    3 ...
  35. 2.
  36. Soyağacı, başta Rıza Nur olmak üzere pek çok kişi tarafından Atatürk hakkında öne sürülen iddiaların niçin ciddiye alınmaması gerektiğini bir
    kez daha seriyor gözler önüne.

    Mustafa Kemal'in ailesi hakkında öteden beri, neredeyse tamamı dedikodu niteliğinde olan ve itibarını zedelemeyi amaçlayan söylentiler ortaya atılmıştır. Mustafa Kemal'in, 1924 yılında Bayındırlık Bakanı olan kuzeni Süleyman Sırrı Bey ile birlikte hazırladığı soyağacı, bütün bu iddialara cevap niteliği de taşıyor.

    Zübeyde Hanım dahil aile büyüklerinin peşpeşe hayata veda etmeleri, belki de bu kararın alınmasını etkilemiştir. Çalışmada diğer kağıtlara göre katlamaya biraz daha dayanıklı olan ve tuval olarak da kullanılan beyaz keten resim kağıdı seçilir. iş bittikten sonra Gazi, Süleyman Sırrı ya kendisinden sonra bu şecereyi muhafaza etmesini tembihler. Fakat o sırada zor şartlarda çalışan Süleyman Sırrı Bey, 51 yaşında vefat eder. Böylece şecere, Süleyman Sırrı nın ilk evliliğinden olan kızı Gülseren Hanım la oğlu Fikri Ziya Aral a miras kalır. Yeni kuşakların eski yazıdan anlamadıkları için şikâyet etmeleri üzerine Aral, 1987 de bunu Latin alfabesine çevirir, yeni kuşakları ekler ve kısa süre sonra vefat eder. Gülseren Hanım a kalan aile emaneti 2009da onun da vefatıyla tek çocuğu Ahmet Esmen in eline geçer.

    (bkz: ntv tarih)
    2 ...
  37. 1.
  38. ULU ÖNDER YÜCE ATATÜRK'ÜN SOY AĞACI (Cumhuriyetimizin Kurucusu Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Şeceresi) Sultan Murat Hüdavengidar zamanında başlamak üzere, bütün Türk Devleti padişahlık döneminde, Rumeli'yi Balkanlar'ı ve Avrupa'yı Türkleştirmek için soyunda ve sopunda hiçbir karışım olmayan Türk ailelerinden oluşan özel güçleri buralara göndermişlerdir.

    Bu göçlerin büyük çoğunluğu Oğuz Türkleri, Müslüman Oğuzların Yörük Türkmen boylarından gönderilen aileler teşkil ermektedir. Müslüman Oğuzların, Tanrıdağı ve Karagöz Yörüklerinden olup, Konya ve Aydın yöresine yerleşmiş bulunan isimler, teker teker yazılı bulunmaktadır.

    Buradaki, 950 tarih ve 82 numaralı l yazıcı defteri ile 1051 tarih ve 469 numaralı il yazıcı defterinde Anadolu'dan Rumeli'ye geçen Türk boy ve ailelerinin isimleri açıkça yazılı bulunmaktadır.

    Bunların Müslüman Oğuz Türk'ü Yörük Türkmen boylarından oluşan ailelerinin kimler olduğunu kayıtlarda belirtmektedir.

    işte bu kayıtlarda, Ulu Önder Atatürk'ün atalarının, Anadolu'dan Konya ve Aydın yöresinden geldiği yazılmaktadır. Atatürk'ün dedeleri; Anadolu'dan Rumeli'ye gidip, Makedonya'nın Manastır Vilayeti'nin derbei bala sancağına bağlı bulunan Kocacık Nahiyesine yerleşen ailelerden olan Hafız Ahmet Alüş Efendi derlerdi.Kocacık Nahiyesinin tamamen Türk'tür.

    Atatürk kocacık Nahiyesine yerleşen ailelerden olan Hafız Ahmet Efendi'nin torunudur. Hafız Ahmet Efendi'nin saçları kırmızı olduğu için adına "Kırmızı Hafız Efendi" derlerdi. Ulu Önder Atatürk'ün dedesi kırmızı Hafız Efendi kocacık Nahiyesinde ilkokul eğitmenliği yapmakta idi.

    Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendi de bu kocacık nahiyesinde dünyaya geldi. Atatürk'ün babası Ali Rıza Efendiye Alüş Efendi derlerdi. Kocacık nahiyesi tamamen Türk'tü.

    Burada yerleşenlerin çoğu Aydın ve Konya yöresinden gelen Türklerdir. Hatta bu aileler Yörük Türkmenleridir. Bu Yörük Türkmenlerinin Tanrıdağı ve Karagöz olduğu yukarıda adı geçen il yazıcı defterinde kayıtlı bulunmaktadır. Keza yine belgelerde Aktan ve naldöken Yörüklerinde buralarda bulunduğu yazılmaktadır.

    Fetihnamelerde, buralardaki Konya Türklerine hudut gazileri ünvanı verildiği yazılmaktadır. Bu Türklere miri, Yörülen Türkmenlerden denilmekteydi. Ulu Önder Atatürk özbe öz Türk olup, Konya ve aydın yörelerinden gitme çok asil bir ailenin evladıdır. Annesi Zübeyde Hanımefendi'nin babası aydından Selanik'e gitme çok asil bir ailenin evladıdır. Annesi Zübeyde Hanımefendi'nin babası Aydınlıdır.

    ·Bu bilgiler Başbakanlık Eski Müşaviri Şecaattin Zenginoğlu'nun "Bilgi Çağındaki Türk Gençliğinin Yükselen Sesi-1999" isimli kitabından alınmıştır.

    ATATÜRK'ÜN KENDiSiNi TANIMLAMASI:

    (1)"Benim hayatta yegane fahrim (onurum), servetim, Türklükten başka bir şey değildir." "Bana, insanlar üstünde bir doğuş atfetmeye kalkışmayınız. Doğuşumdaki tek fevkaladelik, Türk olarak dünyaya gelmemdir."

    (2) Bir ingiliz'in "siz hangi asil ailedensiniz?" sorusuna verdiği yanıt: "Anasının ve babasının asilliğiyle iftihar eden Teodoz, italya Yarımadasına inmek isteyen Türk Atilla'ya barış görüşmesinden önce sormuş: 'Siz hangi asil ailedensiniz?' Atilla'da ona cevap vermiş: 'Ben asil bir milletin evladıyım!' işte benim cevabımda size budur!"

    (3)Sanki yeni Rıza Nurlara cevap vermiş. " Türk, Türk olduğu için asildir... çoğumuz, büyük babamızın babasını hatırlamayız. Bütün soy gururumuzu, Türk olmanın içinde buluruz."

    (4)"... Türklük, benim en derin güven kaynağım, en engin övünç dayanağım (dır)"

    (5)"Millî mevcudiyetimize düşman olanlarla dost olmayalım. Böylelerine karşı...'Türk'üm ve düşmanım sana, kalsam da bir kişi!' diyelim"

    (6)" Mensup olduğum Türk milletinin şan ve şerefi varsa, benim de bir ferdi olmak sıfatıyla şanım ve şerefim vardır..."

    (7)Atatürk kendisini böyle tanımlıyor. Ben bir Türk'üm diyor ve bundan gurur duyuyorum diyor. Kişi, hissettiği milletten olduğuna göre bu sözler üzerine daha denecek bir şey yoktur. M. Kemal, bir Türk'tür ve koca bir Türk'tür, Türk'ün Atası'dır. Türk milletine, unuttuğu milli kimliğini tekrar kazandıran, ümmetten Türk milletine dönmesini sağlayan bir Türk'tür. Yeni Rıza Nurlara bunlar da yetmeyecektir. Hiç gerek olmadığı halde, konuya tam açıklık getirmek için, ana ve baba soyunu da irdeleyeceğiz. Kimdir, kimlerdendir ona bakacağız MUSTAFA KEMAL'iN ANNESi YÖRÜK TÜRKMEN’ DiR. Zübeyde Hanım'ın soyu Yörük'tür. Fatih döneminde Karamanoğlu Beyliği'nin yıkılmasından sonra (1466), Balkanlar'da fethedilen yerlerin Türkleştirilmesi için göç ettirilen ailelerdendir. Konya bölgesinden geldikleri için bunlar, "Konyarlar" ismi ile resmi kayıtlara geçmiş ve böyle anılmıştır.

    (8)Aile, Vodina sancağının Sarıgöl nahiyesine yerleştirilir. Zübeyde'nin babası Sofi-zade Seyfullah Ağa, Selanik yakınlarındaki Lankaza'ya göçer ve bir çiftlik sahibi olur. Ve Zübeyde Hanım 1857'de burada doğar. Annesi, babasının üçüncü eşi Ayşe Hanım'dır.

    (9)Zübeyde Hanım'ın soyunu birde anlatılanlardan görelim.
    M. Kemal'in kız kardeşi Makbule Hanım (1885-1956): "Annemden sık sık şunları dinlemişimdir. Bizim esas soyumuz Yörük'tür. Buralara Konya-Karaman çevrelerinden gelmişiz" diyor ve atalarından bazılarının da sonradan tekrar Konya'ya geri döndüğünü de şöyle açıklıyor: "Dedem Feyzullah Efendi'nin büyük amcası Konya'ya gitmiş, Mevlevi dergahına girmiş, orada kalmış. Yörüklüğü tutmuş olacak."

    (10)Makbule Hanım Yörüklük için şunları söylüyor: "...Annem her zaman Yörük olmakla iftihar ederdi. Bir gün Atatürk'e "Yörük nedir?" diye sordum. Ağabeyim de bana 'Yürüyen Türkler' dedi."

    (11)Yörük ile Türkmen eş anlamlıdır. Atatürk, soyunu açıklarken bunu da vurgular: ".... Benim atalarım Anadolu'dan Rumeli'ye gelmiş Yörük Türkmenler'dendir."

    (12)Zübeyde Hanım'ın babasını, kocası Ali Rıza Efendi'yi ve Ali Rıza'nın babası Kızıl Hafız Ahmet Bey'i de tanıyan Selanik doğumlu Aydın Milletvekili Hasan Tahsin San (1865-1951)

    (13) şu bilgileri verir: " Atatürk'ün validesi, Zübeyde Hanım, Sofu-zade ailesinden Fethullah Ağa'nın kızıdır. Selanik'te doğmuştur. Bu aile bundan 130 sene evvel (1800'lü yılların başı oluyor.) Sarıgöl'den Selanik'e gelmişlerdir. Vodina sancağının batısında Sarıgöl nahiyesinde onaltı köyden ibaret olan bu nahiye ailesi, Makedonya ve Teselya'nın fethinden sonra Konya civarı ahalisinden Osmanlı hükümetinin sevk ve iskan ettirdiği Türkmenlerdendir. Son zamanlara kadar beş asır müddet içinde hayat tarzlarını, kılık-kıyafetlerini değiştirmemişlerdi."

    (14) Bir yabancı yazar da Atatürk'ün annesi hakkında edindiği bilgileri şöyle aktarıyor:"Mustafa'nın babası Ali Rıza Efendi, anası da Zübeyde Hanım'dı. Zübeyde Hanım... sarışındı; düzgün, beyaz bir teni, derin ama berrak, açık mavi gözleri vardı. Ailesi Selanik'in batısında Arnavutluk'a doğru, sert ve çıplak dağların geniş, donuk sulara gömüldüğü göller bölgesinden geliyordu. Burası, Türklerin Makedonya'yı ve Teselya'yı almalarından sonra Anadolu'nun göbeğinden gelen köylülerin yerleştikleri yerdi. Bu yüzden Zübeyde Hanım, damarlarında ilk göçebe Türk kabilelerinin torunları olan ve hala Toros Dağlarında özgür yaşamlarını sürdüren sarışın Yörükler'in kanını taşıdığını düşünmekten hoşlanırdı. Mustafa da annesine çekmişti; saçları onun gibi sarı, gözleri onun gibi maviydi."

    (15)Zübeyde Hanım'ın kendi ifadesi; oğlunun, kızının, kendisini tanıyanların ve de konu üzerinde çalışanların ortak ifadesi; Zübeyde Hanım'ın Yörük-Türkmen olduğudur. Yani Zübeyde Türk'tür. MUSTAFA KEMAL'iN BABASI YÖRÜK TÜRKMEN ‘DiR. Mustafa Kemal'in baba soyu, Aydın/ Söke'den gelerek Manastır vilayetine yerleştirilen, "Kocacık Yörükleri (Koca Hamza Yörükleri)"ndendir. Ali Rıza Efendi, Manastır'ın Debre-i Bala sancağına bağlı Kocacık'ta dünyaya gelmiştir(1839). Aile sonradan Selanik'e göçmüştür. Babası ilkokul öğretmeni Kızıl Hafız Ahmet Efendi'dir. Amcası, Kızıl Hafız Mehmet Efendi'dir. Taşıdıkları "Kızıl" lakabı ve yerleştikleri yere "Kocacık" denmesi; Ali Rıza Efendi'nin soyunun, Anadolu'nun da Türkleşmesinde katkısı olan " Kızıl-Oğuz" yahut "Kocacık Yörükleri-Türkmenleri"nden geldiğini göstermektedir.

    (16)Anne soyunda olduğu gibi baba soyunda da en sağlam bilgiler önce Atatürk'ün, annesinin, kardeşinin anlattıkları; sonra çevrelerinin aktardıklarıdır. Makbule Hanım; "Babam Ali Rıza Efendi, Selanik'lidir. Kendileri Yörük sülalesindendir."

    (17)Atatürk: "... Benim atalarım Anadolu'dan Rumeli'ye gelmiş Yörük Türkmenler'dendir."

    (18)M. Kemal'in Selanik'te mahalle ve okul arkadaşı, Kütahya Milletvekillerinden Mehmet Somer (1882-1950):

    (19)"Atatürk'ün ataları hakkında benim bildiğim şunlar: Atatürk'ün ataları Anadolu'dan gelerek Manastır vilayetinin Debre-i Bala sancağına bağlı Kocacık nahiyesine yerleşmişlerdir. Bunları ben Selanik'in ihtiyarlarından duymuştum. Kocacık'lıların hepsi öz Türkçe konuşurlar. iri yapılı adamlardır. Bunların hepsi Yörük'tür... Bunların kıyafetleri Anadolu Türklerine benzer. Yaşayışları, hatta lehçeleri de aynıdır."

    (20)10 Kasım 1993'te Milliyet gazetesi "Ata'nın Soy Kütüğü" isimli bir yazı yayımlar. Gazeteci Altan Araslı, Kocacık köyüne giderek bir araştırma yapar ve köylülerle konuşur. Kocacıklı Numan Kartal'ın aktardıkları: "Ali Rıza Efendi, Manastır vilayetinin Debre-i Bala sancağına bağlı Kocacık'ta dünyaya gelir. Kocacık'ın nüfusu tamamen Türk'tür. Hepsi de Yörük Türkmenleri. Anadolu'dan geldiler. Bizler, Müslüman Oğuzların Türkmen boyundanız."

    Not: Kemal DEMiR'in yazısı
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük