Çoğunluğu kemalistler tarafından görülmez kimse dört dörtlük değildi ki.
Sonuçta o da bir insan çok normal eksiklikleri olması.
Harf devrimi, ülke ismi ve ne mutlu türküm diyene'de ki ırkçılık eksiklik değildi sadece zamanın gereksinimiydi.
Her ne olursa olsun türkiye'ye gelmiş geçmiş en büyük liderdir.
(bkz: tabulaştırılan atatürk)
(bkz: atatürk'ü kötülemek)
(bkz: atatürk'ün ses tonu)
not:bkz'ların hepsini ben açmıştım. *
olayları olduğu tarihlere göre değendirilmelidir ilkesini bilmeyen cahil cüheyla söylemi. utanmadan harf inkilabını eleştiren bu cahil cüheylaya latin harfleri gelmeden önce ülkenin yüzde kaçı okuma yazma biliyordu diye sorulup ayar verilmesi şarttır.
(bkz: yerinden çıkarılamayan ayar)
ayrıca(ektra bilgi göz çıkarmaz diyerekten); shakespeare zamanındaki ingilizceylede şuanki ingilizce arasında fark vardır.
(bkz: osmanlıca ile türkçe arasındaki fark)
yeryüzünde gerçekleştirilmiş hiç bir devrim, başlangıç aşamasında mükemmel olmamıştır. zaten, olmasını beklemek de hayalperestlik olur. devrimleri, devrim haline getiren; onları, üstün bir öngörü, toplumsal değerleri hiçe saymayan ancak, çağa uygun yaptırımlarla dönüştüren, güçlendiren ve zaman içerisinde devletin tüm kurumlarında ve halkın nezdinde kökleşip yücelmesini sağlayan uygulayıcı kadrolardır.
atatürk, üstün öngörüleri, güçlü liderlik vasfı ve en önemlisi vatansever olması nedeniyle, ilk on yıllık dönemde ülkeyi, dünyanın hayranlıkla izlediği boyutlarda geliştirmeyi başarmış ve bu büyük başarıyla ülke insanı nezdinde elde ettiği krediyi onu çağdaşlaştırma yolunda dönüştürmek için kullanmıştır.
o'nun ölümünden sonraki 1940-50 dönemi, ülke için tam anlamıyla kayıp yıllar dönemidir. neredeyse tüm avrupa kentlerinin, hitler'in tankları altında ezildiği, yakılıp-yıkıldığı bir süreçte türkiye; bırakınız savaştan nemalanmayı, gazı-ekmeği karneyle almaktan kurtulamamış, ilk on yıllık gelişimin; gerek eğitim ve sağlık ve gerekse sanayileşme bağlamında yarı hızına bile ulaşamamıştır.
- o'nun 'tek adam' oluşu, ölümünden sonra boşalttığı koltuğa oturan ismet inönü gibi basiretsiz, beceriksiz ve korkak bir liderin elinde; savaşsız geçen, altın değerindeki on yılın heba edilmesine ve sonuçta yerle bir edilen avrupa; yeni ve modern yüzüyle yükselirken bizlerin, bu gelişimi seyretmekle yetinmemize sebep olmuştur.
- buna mukabil, atatürk'ün hiç mi hatası yoktur! elbette ki vardır.
aidiyet temelini 'türklük' üzerine kurması, aynı bağlamda; yaşanılan topraklara 'anadolu' yerine 'türkiye' adını vermesi ya da verilmesini sağlaması, devlet kontrolu çok kolay sağlanabilecek, kökleşmiş ve belli bir ritueli olan tekke ve zaviyelerin kapatılmasını sağlayarak, dinin ve dolayısı ile inanç sahibi cahil halk kitlelerinin, merdiven altlarında faaliyet gösteren şarlatanların, üfürükçülerin, cinci hocaların elinde oyuncak edilmesine vesile olması bunların başlıcalarıdır.
bak şimdi söyleyecekelerimi iyi dinle:
bir:demokrasi nedir sen bilmezsin öğrenmek istersen: (bkz: demokratik kongo cumhuriyeti) (bkz: kuzey kore demokratik halk cumhuriyeti) bu iki ülkeyi araştırman yeterli. bak bakalım demokrasi adı altında yönetilen ülkelerin durmuna.
ikinci konu harf inklabı: ulan sen türkçeyi zor okuyan bir tipe benziyorusun. arapça-farsça yı nasıl yazacaksın? hayır maksadın arapçaysa; hataydan aşşağısı arabistan sayılır oraya doğru yol al.
ücüncüsü: ahmet, mehmeti vurdu demişsin. ahmet mehmeti vurmadı, ahmet; hristoyu vurdu, sarkisyan'ı* vurdu, ama; savaşta.
ahmete bok atma. ülkeyi bölmek isteyen ve adını mehmet olarak nitelendirdiğin isimler tabiki vardı. ne oldu hakettiklerini bulup asıldılar. parçalanmaya çok müsait bir yapımız vardı o zaman. 1o yıllık bir cumhuriyeti, yıkmaya çalışanları ezip geçmek elbette ki atatürkün yaptığı en isabetli kararlardı.
Tek parti döneminde hangi siyasi eksiklikten bahsedilebilir ki. Eleştirilecek son şey harf inkılabıdır. Şu anda hebele hubele diye yazdığımızı düşünsenize.
yoktur. mustafa kemal ataturk dunya'ya gelmis en mukemmel; insan, asker ve siyasetçidir. cekemeyen s*ktirsin gitsindir.
edit: unutulmamalıdır ki yuce onder mustafa kemal ataturk siz yobaz sürüsüne secilip ülke yönetiminde rol oynama hakkini cok partili sisteme gecerek vermistir. bunu unutup gereksiz yere entry girmek de doğru değildir.
atam bu iddia ettikleri gibi eksiklikleri bünyesinde barındırarak bu hale getirmiş bir ülkeyi kalkındırmışsa allah bilir tam olsaydı her şeyiyle düşüncesiyle o zaman neler olurdu bilemeyeceğim.
iddiaya hitabendir.
yoksa atamın siyasi görüşünde eksiklik yoktur kanımca.
bu dil konusunda bilir bilmez herkes çıkıp konuşuyor. dil devrimi türklüğe en büyük darbeyi vurmuştur. bütün türk ulusları arapça harfler kullanırken türkiye'Nin latin alfabesine geçişi aramızdaki bağları koparmıştır. türk alfabesine arap alfabesi bile yetmezken daha az harf olan bir alfabe getirilmiştir. değişik lehçelerle konuşsak da yazı dilimizde yazdığımız her kelimeyi bütün türk ulusları anlıyordu. sonrasında sovyetler birliğinde kalan türklere krill alfabesi mecburiyeti gelince aramızda bir başka dil daha girdi. şu an türk ulusları ile yan yana geldiğimizde anlaşamıyorsak bunu harf devrimine borçluyuz. bu konuda bilgisi olmayanlar (#8363725) nolu entrymi okuyabilir.
halkçılık içinde demokrasi ne gezer? jakoben halkçılık; milleti cahil gören kendini alemin akıllısı ve yöneticisi ilan eden güya çağdaş kişilerin anlayışıdır. bunu demokrasiyle ilişkilendirmek için baya bir kasmanız lazım.
demokrasi altı ok'un içindeymiş. ismet inönü demokrasi karşıtı mıydı da çok partili sisteme demokrasiye geçerken altı ok'un anayasadan çıkarılacağını vaad ediyordu? atatürk döneminde kaç seçim oldu? kurtuluş savaşını yapan meclis dışında kaç kez seçimlerle milletvekilleri seçildi, halkın oyları ile insanlar yönetime geldi? benim bildiğim 1923'de kurucu meclisi lağv edip atatürk'ün atadıkları ile 15 nisan 1923 ve sonrasında 1950'ye kadar demokrasi yoktu. tam 27 yıl hiç seçim yapmayıp sonra demokrasi demek ne alaka anlayamadık. demokrasi seçimlerle gelen kişiler demek değil mi?
burdan arap alfabesini savunan arkadaşlar şu şekilde bir genelleme yapmışlar; "japon japonca, israil ibranice konuştuğu için geri kalmamıştır" 1000 yıldır kullanmadığımız göktürk alfabesine geçsek daha mı iyiydi ? atatürk'ün latin alfabesini getirmesinde ki yegane amaçlardan birisi; dünya dilleri arasında türkçe'nin yerini belirlemekti. dikkat ederseniz azerbaycan'da latin alfabesi kullanmakta, ne kadar kötü bir durum değil mi ? tü kaka azerbaycan sana.
başbuğ atatürk'ün latin alfabesine getirmesindeki diğer etken ise, arap kültürü etkisinden türkleri kurtarmaktı. çünkü alfabe bizim değildi, osmanlıca diye bir dil ortaya çıkmıştı ve iç içe olduğumuz araplardan, aşırı derecede bir kültür ve dil etkileşimi yaşıyorduk. öztürkçe kaybolmaya yüz tutmuştu. herkes arapça biliyor fakat türkçe'yi en etkili konuşan insanlar yörükler olarak kalıyordu.
bir millet kendi dilini kaybediyordu.
tabi müslümanlık adı altında arap milliyetçiliği yapan insanlar için, görüşü 12 eylül'de paşa yaltakçılığı sonrası tavan yapmış insanlar için, bunlar bir şey ifade etmez. araplar müslüman oldukları için; dillerini kültürlerini bize empoze edebilir, bizi türklükten uzaklaştırabilirler.
Atatük'ün siyaset anlayışının en temelini devlet yönetiminin doğmalardan ve tabulardan arındırmaktır. Devlet yönetimi tartışılmalı ve dolayısıyla hesap vermelidir. Bu yüzden laiklik , cumhuriyet ve demokrasi vurgusyla geçmiştir ömrü. Devlet tartışılmaz olan dini esaslara göre yönetilmemelidir.
Ancak ölümünden sonra tartışılamayan , heryeri tabularla dolu kemalizm yüzünden karşı olduğu şeye dönüştürülmüş , ilahlaştırılmış ve tartışılamaz otoriter bir ideolojinin kaynağı olarak gösterilmiştir.
Siyasi hayatının boşa geçtiği acı gerçeği ile yüzyüze getirir bu durum bizi. Suç ne kadar Atatürk'tedir bilinmez ama çok az olduğu da kesindir.
atatürk'ün siyasi görüşlerinde eksik olan ana tema siyasi görüşü olmamasıdır. siyaset yaptırmaz. o ne isterse o olur. muhalefet istemez. kendinden başkasının görüşünün değeri yoktur. bir çok kereler kendine karşı muhalefet istemediğini açık açık söylemiştir. hayatı boyunca da muhalefet olanları istiklal mahkemelerinde vatan haini ilan ettirmiş, ya idam ettirmiş, ya yurt dışına sürmüştür. asmayıp da besleyecek değil ya. yani yukardan aşağı şekillenen emirlerin kanun olduğu bir hiyerarşik sistemde siyasetten söz edilemez.
siyaset bir şeyi yerleştirmek için yumuşak yöntemlerle ikna etmektir.
atatürk'ün siyasetçi bir tek özelliği yoktur. emirlerini kanun olarak uygulatmıştır. anayasa da, kanun da onun emirleridir. bunu darbelerden sonra askerlerden de duyarsınız. artık "anayasa yok emir var".
bu yüzden yaptığı şeyler demokratik değildir, devrim adını alır. bizde devrim demek bir şeyi zorla kabul ettirmek demektir.
şimdi nerden tutsam siyasi bir tarafı olmayan devrimlerin siyasetle alakasını kuramam ki, eksikliğinden bahsedeyim. siyasi görüşü eksik değil yoktur.
edit: darbe dönemleri atatürk dönemlerine dönüştür. darbe döneminde siyaset yapanların nerelerde olduğunu, başlarına neler geldiğini duymuşsunuzdur. en azından anayasanın rafa kaldırıldığını bilirsiniz.
onay hakeden bir tespittir.
bazıları arapçanın zor bir dil olduğunu öne sürerler hayır efendim külliyen yalandır arap alfabesi latin alfabesinden çok dah kolay öğrenilebilmektedir.latin alfabesine geçiş bence yanlış bir uygulama değil aslında yanlış olan bunun bir gecede olması halkın bir anda cahil bırakılması. aşama aşama olablirdi ve biz şimdi yazarın bahsettiği o eski gazeteyi de her gün okuduğumuz günlük gazetelerimizide okyabilirdik ve hatta dedemizin mezar taişında ne yazdığınıda okuyabilirdik, ne de güzel olurdu.
Ben Atatürk ün dehasına hayran olan kişilerden biriyi.Lakin her insan gibi oda büyük bir hata yaptı. Ne mutlu türküm diyene gibi ırkçı bi söylemde bulundu.Bazı tarihçiler bu lafı o amaçla dile getirmediğini ifade etsede ben başka bir anlam bulamadım.Sonuç olarak chp nin güneydoğuya karşı tutunduğu siyasi tavra benzer bir eksikliktir.
edit: harf devriminden önce okuma yazma oranı erkeklerde % 4, kadınlarda binde 7 idi. bu senin umurunda mı? sanmam. sen bağcıyı döv, üzümü de tayyip yesin..
chp'nin temel politikasının temeline yani 6 ok'a demokrasiyi eklemesi uzun vadede çok lüzumlu bir hareket olacaktı. eksikliği günümüzde yüksek derecede hissediliyor.
ikincisi;
harf inkılabı yapıldı, peki harf inkılabı yapılmadan okuma yazma oranı ve eğitim kalitesi yükselmiyor muydu ? bu açıdan harf inkılabı gereksiz ve keyfi bir uygulamadır. zararı ise bizi tarihimizden koparmasıdır. bu gün bir ingiliz shakespeare okuyabilirken biz 80 yıl önce yazılmış bir en adi bir gazete parçasını okuyamıyoruz.
üçüncüsü;
ulus devlet kurma aşamsında sekülerleşme adına yapılan siyaset yanlıştı.bu nedenle ahmet'i mehmet'e vurdurttu dönem hükümeti. *
--spoiler--
- buna mukabil, atatürk'ün hiç mi hatası yoktur! elbette ki vardır.
aidiyet temelini 'türklük' üzerine kurması, aynı bağlamda; yaşanılan topraklara 'anadolu' yerine 'türkiye' adını vermesi ya da verilmesini sağlaması, devlet kontrolu çok kolay sağlanabilecek, kökleşmiş ve belli bir ritueli olan tekke ve zaviyelerin kapatılmasını sağlayarak, dinin ve dolayısı ile inanç sahibi cahil halk kitlelerinin, merdiven altlarında faaliyet gösteren şarlatanların, üfürükçülerin, cinci hocaların elinde oyuncak edilmesine vesile olması bunların başlıcalarıdır. liberalisticcommunist
--spoiler--
