En sevdiği kitabın çalıkuşu olduğunu düşündüğümüzde abartıldığı kadar olmadığı anlaşılıyor. Gerçi abartma konusuna da değinelim; 57 yıllık ömrünün her iki gününde 1 kitap okusa kemalistlerin verdiği sayıya ancak ulaşıyoruz. Aynı islamcılar gibi kemalistlerin de sayılarla arası iyi değil.
daha ziyade okuduğu klasik romanları merak ediyorum. kimlerden etkilenmiş, kimleri beğenmiş vesaire. ayrıca okumaktan dolayı gözünden yaş geldiği halde gözlerini tülle silerek okumaya devam etmesi; eğer gerçekse saygıyla eğilinecek bir hareket ama sağlığa oldukça zararlı. onun dediklerini yapıp, yaptıklarını yapmamak en iyisi * yaptıklarını zaten yapamayız.
ne malazgirt savaşı'nda bizans topçu bataryalarına(!) karşı alparslan'ın askerlerinin saldırısını hikaye eden cahillere, ne de onları adamdan sayan, oy veren, başbakanlığı layık gören cahillere benzemezdi atam.
muhtemelen colmar von der goltz 'un eserlerinin bazılarını da içeren kitaplardır. goltz, atatürk ve çağdaşı pek çok türk subayını hem eserleriyle hem de (bazıları için birarada görev yapma durumu da olduğundan) pratiğiyle etkilemiş ünlü bir alman komutandır.
çokluğundan ötürü ne zaman eski basım bir kitap okusam, basıldığı yılları ve çevrildiği dilleri düşünüp acaba o da okumuş mudur diye merak etmeme sebep olan kitaplardır..
(bkz: henri barbusse-ateş)
hasan rıza soyak'a göre sayısı 10,000'i bulan kitaplardır. Her biri ortalama dört günde okunsa (bazılarının okuması uzun, bazılarının kısa sürdüğünü ve okuyanın bir devlet lideri olmasından dolayı gecesini gündüzünü kitap okmaya ayırma fırsatı olamayacağını düşünürsek dört iyimser bir ortalamadır), okunması için 109 yıl gerekmektedir.
Yine bazı teorileri göre sadece tarih alanında olanların sayısı 2000 dir. Başka bir teori sadece din alanında olanlarının sayısının 1800 olduğunu söylemektedir. Yine bunların sadece tarih ve sadece din alanında olduğunu, başka alanlarda da tahmini bir kitap sayısı eklediğimizde okunması için gereken zamanın rahat 50-60 yıl ve daha fazlası olduğu görülebilinir.
Şimdi kalkıp "kardeşim yine abartı bir kültleştirme yapmaktasınız" dediğimde kızacak olanlar çıkacak biliyorum ama durum böyle.
--spoiler--
okumak mustafa kemal atatürk'ün en büyük keyfi denebilirdi. şahsi kütüphanesinde 6000/6500 civarı kitap vardır. ömrü boyunca 10,000 kitap okumuştur. kendisi ile bu mevzuda konuşurduk, bir kez kendisine ne okuduğunu sormuştum, verdiği yanıt; ne okuduğun değil ne anladığın ehemmiyet taşır olmuştu.
Bir geziden Ankara'ya dönüşümde doğrudan Köşk'e gitmiş, Ata'nın özel hizmetine bakanlara ne durumda olduğunu sormuştum; iki gün iki gecedir ki durmadan kitap okuyor; yalnız birkaç kere banyo yaptı ve koltuğunda dinlendi dediler.
--spoiler--
edit: 18 yy. nin sonunda ve 19. yy. nin başında basılan kitapların the lord of the rings trilogy gibi 1000 sayfa civarı olmadığını, örnek vermek gerekirse o dönemde hala ibrahim müteferrika akımı ile basın yayın yapıldığını hatırlamak ve o dönemde okunabilecek mevcut kitapların çoğunun mecmua tabir edilen eserler olduğunu anlayabilmek için einstein yahut arsimet olmaya lüzüm yoktur. kaldı ki bahsi geçen rakamlar milli eğitim bakanlığı nın yaptırdığı araştırmanın sonucu hazırlamış olduğu belgeselde de aynen verilmektedir.
atatürk, kısacık yaşamında binlerce kitap okumuştu. onun gündüzleri okuma lüksü yoktu; geceleri sabahlara kadar okurdu.
atatürk, yaşamı boyunca çeşitli konularda: türkçe, osmanlıca ve fransızca kitaplar okumuştu.
özellikle, milletlerin, türk ve islam devletlerinin tarihlerini, din-dil konularını, felsefe, psikoloji, coğrafya kitaplarını, kuran, incil, tevrat...
siyaset, eski uygarlıklar; sümer-akad-babil-mısır-yunan kültürleri, aristo, muhammed'in hayatını, piramitler, latin amerika ülkeleri, afrika, portekiz, ingiltere...ve daha binlerce kitabı sabahlara kadar okumuştu.
atatürk'ün okuduğu kitap sayısının kabarıklığını ilk keşfettiğimde 14 yaşındaydım. o günden beri aralıksız okudum, 22 yıl olmuş, rakam olarak ona yaklaşmış olmanın gururu bile yetmekte bana.
Roger Bacon 'ın bir kitabından altı çizili olan kısım şöledir;
" Dört büyük bilgisizlik kaynağı şunlardır: Baskıya boyun eğmek, eski töreler, cahil halkın ne diyeceğini düşünmek, eğitime ve öğretime engel olan büyüklenme ve boş gururumuz.