· Aşârın kaldırılması
· Çiftçinin özendirilmesi
· Örnek çiftliklerin kurulması
· Sanayiyi Teşvik Kanununun çıkarılarak sanayi kuruluşlarının kurulması
· I. ve II. Kalkınma Planlarının (1933-1937) uygulamaya konulması, yurdun yeni yollarla donatılması
--spoiler--
harbiden ya hiç sevmiyomuş... yukardakileri o yapmamış sadece rakı içmiş...
"gerçeklik" kavramının anlaşılmasında farklılıklar olduğunu gösterir.
"Türkiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık olan köylüdür. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını güder."
Köy Enstitülerinin amacını unutan yazar beyanıdır veya kim tarafından ilk adımının atıldığı da denebilir. kurulma amacı ve nelere hizmet ettiğini bilmek gerekir. atatürk köylü milletin efendisidir derken birilerinin gelecekte bu söylemine laf atmaması içinde Köy Enstitüleri ni kurmuş olabilir, dimi ?
(bkz: Köylüleri Niçin Öldürmeliyiz?) Köylü milletin efendisi falan değildir. tarım toplumlarının geri kalmışlığının belirtecidir. kalkındırılması ve aralarındaki her türlü ilerlemeye engel feodal ilişkilerin kırılması gerekmektedir. saflıkları, iyi niyetleri ile kandırmayalım kendimizi. cahilin saflığı olmaz, fırsatını bulamamıştır.
edit: bkz olarak verdiğim ifade bana ait değil şükrü erbaş'ın bir şiiridir.
1 Kasım seçimlerinde seçim sonucunu koylu çomarların belirlediği gerçeğine göre ulu önderin köylüleri sevmemekte ne kadar haklı ve bu konuda ne kadar ileri görüşlü olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Koylu milletin efendisiymiş, bu söz Atatürk ün söylediği iddia edilen yalan yanlış safsatadan ibaret bir sözdür, ulu önder bu medeniyet ve laiklik düşmanı çomarlar için övgü dolu bir söz kullanmaz.
allah'tan korkun lan bari. küllerinden doğmuş ülke, 1930 yıllarında uçak üretip satış anlaşmalarında bulunuyordu. ülke genelinde onlarca fabrika açılmıştı. çatır çatır üretim yapıyorduk. ve hepsi devlet eliyle yapılıyordu, işçiler ve çiftçiler özel sektörün acımasız ellerine bırakılmamıştı.
ayrıca atatürk'e devrimlerinde yardımcı olan insanlar o köylülerdir. ordu asillerden oluşmadı hiçbir zaman. sen istediğin kadar devrim yap, yaptığın devrim halka kabul ettirebildiğin kadardır. bazı ufak-orta çaplı isyanları saymazsak ülkenin çok büyük bir çoğunluğu - köylüler oluyor bu çoğunluk - atatürk'ü desteklemiştir. zaten aksi mantıken açıklanamaz.
köylüleri sevmeyen onları yerinde saymaya bırakanlar saltanatçılardır. 100 yıl önce anadolunun içler acısı durumu belliyken böyle sözü söylemek aptallıktır.