zaman zaman kurban ve bayramı konusunda saçmalayan leman sam ablamızın ne cevap vereceği merakla beklenen fotoğraftır. 4 mart 1936'da atatürk orman çiftliğinde çekilmiştir.
gördüğünüz şu fotoğraf Gazi Orman Çiftliği'nde çekilmiş olup, Atatürk, manevi kızı Ülkü'yü bir koyuna ot verirken izlemektedir. Buraya kadar her şey normal fakat sık sık bu fotoğrafı 'Atatürk'ün Kurban Bayramı'nda çekilmiş fotoğrafı' diye paylaşanların bilmesini isterim ki bu fotoğrafın uzaktan yakından Bayram ile alakası yoktur.
Peki Atatürk kurban bayramlarında ne yapardı? Nuri Ulusu'nun anılarına uzanalım:
'Atatürk kurban bayramında veya herhangi bir törende kurban kesimine karşıydı. Bu hayvan velev ki bir tavuk olsun, kesimine tahammül edemez ve de huzurlarında katiyen hayvan kesilmesini istemezdi. Bu duygusunu zaman zaman ben ve arkadaşlarım bizzat ağzından duymuşuzdur. 'Şaşırıyorum şu tavuk, hindi, koyun kesenlere, kasaplara, nasıl o bıçağı alıp da canlı canlı bir yaratığı kesip öldürüp derisini içini dışını oyup çıkarabiliyorlar. Bayağı yürek isteyen bir iş' der ve sonra 'Allah Allah' diye başını sağa sola çevirerek şaşkınlığını yüz mimikleriyle de ifade ederdi.'
edit : bu anı atayı kötülemek için yazılmamıştır. uydurma bi hikaye de değildir. gerçektir. lütfen objektif olun. *
kusura bakmayın bir insanın zorda kalınca, şartlar onu gerektirdiğinde en azından yaşaması için yapması zorunlu bir davranış olduğunda bunu yadırgamamak lazım. Zira kendisi nice savaşlara katılmış, kurban kesilmesi ya da hayvan öldürülmesi olayını bu kadar abartmasına gerek yoktur. Kabul ettiğimiz şey şu ki hepimiz, bizler memeli hayvanlarıız. Peki hayvanlar doğada yaşamak için ne yapar? bir rekabet içinde olurlar. Zayıf olan kaybedecektir. Eğer işkence yapmıyorsa - Hiçbir hayvan işkence yapmaz insan ise doğuştan değil yaşadığı pis hayattan yapar- nasıl bir çitanın ceylanı boğazından yakalayıp öldürmesi gibi insanın da bu eylemi yaparken cani olduğunu düşünmek yanlıştır. Sonucta o can son nefesini verecektir. tabi burda usüllere dikkat edilmelidir. Yoksa vejeteryan kardeşlerimiz de bir canı olan bitkileri koparmak suretiyle öldürüp ölüsünü bıçakla kesmek suretiyle de vahşet işleniyor dememiz gerekmektedir. sonuçta insanız ve bir canlıdan enerji alabiliyoruz anca e bu durumda şartları gözetirsek hem biyoloji hem din bir canlıyı -öldükten sonra- yememizi tasvip eder hele. ki etin faydaları saymakla bitmez bu da yenmesinin bir çeişt doğruluğu gösterir. O yüzden ben de hayvanları çok severim, inanın bir köpeği bir atı bir ineği, koyunu ne kadar severim. vaktim olsa onları saatlerce kafalarından okyaşıp besleyebilirim. onlara çok değer veririm, çünkü günahsız masum varlıklardırlar. ekmek olunca hep ördeklere pay yaparım onları tatlı rekabetlerini izler mutlu olurum. ama söz konusu insan yaşamının bekası olunca hayvanın 1 yıl sonra kendiliğinden toprak olmasını beklemek de onun canını uygun bir şekilde almak da caizdir.
Not: Keşke önce yazsaydık, aileniz kesiyor olabilir hiç kimseye demeden gidin o hayvanın gözünü bir tülbentle bağlayın, bu çok büyük bir sevap olacaktır. çünkü siz insan olarak idama benzer bir şekilde toplu olarak öldürülecekseniz diğer insanların - ailenizin- de öldürülmesine şahit olmak istemezdiniz heralde.
