ilk duyulduğunda veya okunduğunda "vay ...a koduklarım" hissi yaratan ancak gani müjde'nin açıklamaları okunduğunda ne amaçla filme taşındığı anlaşılan hayali hadise. ha bazı cumhuriyet düşmanı bu hayali hadise için keşkeler içinde yanıp tutuşmaktadır o ayrı.
okuduğunu anlayamayan bi ton yazarımızın olduğunu gösteren hadise. değerli arkadaşlar olay şu: bu film bir fanteziden yola çıkıyor. atatürk karga kovalarken ölse idi ve dolayısı ile cumhuriyeti kurmasa idi , bir şekilde osmanlı devam edecekti. bu şekilde devam eden osmanlı nasıl olurdu? bunun üzerine yazılmış bir fantezi senaryo. hemen olayı atatürk ü mizah konusu yapmışlar, yok çok ayıp falan filan muhabbetine getirmenizden dolayı hepinizi tebrik ediyorum.
gani müjde'nin "Film Atatürk'ün çocukluğunun geçtiği Selanik'te başlıyor. Filmin başında Atatürk'ün 7-8 yaşlarında karga kovalarken ölümünü konu ediyoruz. Bunun yanlış yorumlanacağını hiç sanmıyorum. Çünkü biz sonrasında değişen tarihi sorguluyoruz, dalga geçmiyoruz. Bu sahne aslında bir dramın başlangıcı. Kimse benim ne denli Atatürkçü olduğumu sorgulayamaz. Filme gelenleri bekleyen başka bir sürpriz daha var ama söylemem. Bu hikayenin samimiyetine inanan herkesin Atatürk düşmanı bile olsa filmi merakla izleyeceğini düşünüyorum. Filmde sert bir gönderme yapmıyorum. Benim Atatürk sevgim filmin her karesine sinmiştir. Kuşkum, çekincem hiçbir zaman olmadı. Olumsuz yorumlar ancak filmi henüz seyretmeyenler açısından olabilir. insanlar salondan bu filmi alkışlayarak ayrılacaklar." diyerek savunduğu durum. izlemeden yorum yapmak doğru olmaz, dalga geçme amacı güttüklerini hiç sanmıyorum.
atatürk'ün karga kovalama hikayesini bilmeyenimiz yok. lakin atatürk'ün muazzam kütüphanesini görüp oradaki bütün kitaplara çeşitli notlar düştüğünü, hatta bazı basım hatalarını bile elle düzelttiğini bilenimiz pek azdır.
olayı atatürk'le dalga mı geçilirmiş bre mel'unlar diye yorumlayanlar da işte bu eğitim sisteminin mahsulleri maalesef.
ben de tebrik ediyorum. atatürk'ü putlaştırıp ondan sonra da millet neden atatürk'ü sevmiyor diyen dangozları.
ben artık bu sözlüğü de, bu sözlüğün yazarlarını da anlayamıyorum. kardeşim yukarda açık olarak yazıyor, net ifadelerle deniyor ki adam farzedelim ki diye bir film çekiyor. farz edelim ki atatürk öldü. bu ülke ne olurdu? bunun komedisini yapıyor. bazı arkadaşlar atatürkçülük yapıcam diye saçmaladıklarının hala farkına varamadılar mı acaba? film bir atatürk eleştirisi değil...film de atatürk hakkında sahne yok. sadece bir fantezi üzerine kuruluyor ve filmi çeken gani müjde. daha ne yazmam gerekiyor olayı anlatmak için anlayamadım. hala anlayamayan var ise film gösterime girdiğinde bilet parasını ben vereceğim ve sinema da birlikte izlediğim bu arkadaşlara her karesini tek tek anlatacağım. belki o zaman olayı anlayabilirler.
atatürk düşmanlığını kendine görev edinmiş yobaz bünyelerin, gün itibariyle karga hayvanını kutsal sayıp, neslini tüketmemek babında koruma altına alınması
için her türlü girişeme başlamalarının şaşırtmayacağı durum ve onları
orgazm edebilecek film'in tek karesidir...
engin ardıç ın konu ile ilgili enfes yazısı. tabi anlayabilene....
fikri akyüz yazdı da öğrendim, gani müjde yeni bir film çekiyormuş ("kahpe bizans"ı beğenmemiş olduğum için beni hiç sevmez.)
filmin adı, "osmanlı cumhuriyeti" ... gene gırgır şamata...
filmin çok çarpıcı, çok çok çarpıcı bir özelliği varmış: atatürk, henüz kızkardeşi makbule'yle birlikte çiftlikte karga kovalarken, ölüyor! yıl 1888 falan...
yani, tarihte atatürk diye bir kimse olmuyor! mustafa kemal paşa da olmuyor, atatürk "küçük mustafa" olarak, belki zübeyde hanım'ın küçük yaşta kaybettiği diğer çocukları fatma, ahmet, ömer ve naciye gibi geçip gidiyor ailenin özel tarihinden... (atatürk'ün böyle kardeşleri olduğunu biliyor muydunuz?)
gani müjde, filmin adından da sezilebileceği gibi, "atatürk'süz bir türkiye nasıl olurdu" sorusuna yanıt aramış. bu bir "politik fantezidir" . bir kurgudur.
fakat elbette kıyamet kopacaktır.
kemalistler yeri göğü birbirine katacaklardır. gani müjde başına dert alacaktır. nitekim, onu bunu "kazmalıkla" suçlayan toktamış ateş bozulmuş...
oysa tam tersine, müjde'yi kucaklayıp öpmeleri gerekir.
kemalistler, artık bir zahmet, sanatta "ironi" diye bir kavram olduğunu, bazı şeyleri anlatmanın çok daha etkili yolunun "mefhum-u muhalif" yaratmaktan geçtiğini öğrenmelidirler.
atatürk'ün olmadığı bir türkiye filmi de yapılabilir, kurtuluş savaşımızda yenilmiş olduğumuz bir türkiye filmi de, komünist türkiye filmi de, şeriatçı türkiye filmi de.
"temelde" anlatılan önemlidir: atatürk'süz bir türkiye, bugün olduğundan daha geri, daha çapaçul gösteriliyorsa o film atatürkçü bir filmdir.
çok şükür, atatürk'ün suretinin tıpkı peygamber efendimiz gibi "sinema filmlerinde gösterilemediği" günlerden geçtik, atatürk'ün hiç olmamış olduğunu gösteren filmlerin yapılabildiği bugünlere geldik. eskiden olsaydı, daha çekim aşamasında gani müjde kendini kodeste bulurdu.
10 kasım yaklaşıyor, saat dokuzu beş geçe kalkıp saygı duruşunda bulunmayan, alçaktır.
ama o gün karalar bağlayıp içki içmeyen, yüzü gülmeyen, kendini ağlamaya zorlayan da ahmaktır.
çünkü "bizim zamanımızda" öyleydi, ilkokul öğrencisi bacak kadar çocuktum, 10 kasım günü güldüğüm için ceza almıştım. her öğrenci, yalnızca tören sırasında da değil, bütün gün boyu asık suratla dolaşmak ve hatta kendini ağlamaya zorlamakla yükümlüydü! sinemalar tiyatrolar kapatılır, tıpkı seçim günleri gibi, gün boyunca içki satışı yasaklanırdı...
işte böyle böyle soğuttunuz insanları atatürk'ten, aptal herifler!
türkiye epey ilerledi... bazı kemalistler de "adam olmak" yolunda ilerleyecekler...
örneğin, "sinemada ya da televizyonda atatürk'ü oynayacak oyuncunun içkisi, sigarası, kumarı, zamparalığı, gece hayatı olmamalı" gibi saçma düşüncelerden de kurtulacaklar.
neyse, gani müjde'nin yeni filminde böyle bir sorun yok! atatürk'ün çocukluğunu oynayan yavrumuzun kötü alışkanlıkları olacağını sanmıyoruz. belki aşırı şeker ve çikolata, ya da hamburger yemek gibi "zaafları" bulunabilir.
beni sevmese de, gani müjde'ye başarılar ve esenlikler dilerim.