atatürk ü sevmek için kanunlardan önce pek çok neden var zaten önümüzde. lakin bunu göremeyenler var ki onlar için söylenebilecek daha ne kaldı diye de düşünüyor insan. yazık ki pek çok insan fikirlerini rahatça söyleyebilmelerini bile hangi değerlere, hangi geçmişe borçlu olduğunu anlamıyor, kabullenmiyor. kimse kimseden birini sevmesini bekleyemez. ama en azından saygı göstermeyi beklemek de haktır diye düşünüyorum, sadece verilen emek için bile olsa.
herkes bir insanın başardıklarını göremiyor. maalesef bazıların göre diktatör atatürk.
dünyada gerçek liderler ve kurtarıcılar korunmuyor yasalarla. dolayısıyla bu bir gerçek.
atatürk'ün sevilmek için kanuna ihtiyacı yoktur bunun için doğru bir önermedir. fakat günümüzde insanlar o kadar yozlaşmış ki; vatanı kurtarmak bile sevilmeye yetmiyor, insanlar bunun için teşekkür dahi edemiyor hatta nefret edecek duruma geliyorlar..söylenecek bir şey yok. trajik.
yemişim kanunu az buçuk zeka yeterlidir, kimsenin atatürk sevgisini kanunla edindiği yoktur.
kendileri sümen altı ettikleri yolsuzluklarını ayıplarını kanun ile koruyup kolladıkları için yok edemedikleri atatürk' sevgisinin altında yatan nedenin kanun olduğu yanılgısına kapılmışlardır.
Birini sevmemek için nedenleriniz olmalı ve bu nedenlerin mantıklı gerekçeleri olmalı. Hele sizin gibi herşeye körü körüne inanan yobazlar bu tür şeyleri nasıl yazıyorsunuz. Biraz düşünün sadece. Haa düşünemiyorsanızda o çok sevdiğiniz padişahlarınızla karşılaştırın.
atatürk ü kanunla sevdirme konusu tartışmaya açıktır elbette ama kesin olan bir şey var ki, o da bu ülkede atatürk ü koruma kanunu diye bir kanun bulunmasıdır. hangi ülke kurucusunu kanunla korumaya kalkar ki? o kurucu zaten sevilen bir liderse, neden ayrıca bir metinle korunmaya çalışılır? kimlerden korunur? yasa konduğu zaman gerçekten de korunmuş olur mu? peki zihinlerden ne kadar korunabilir? atatürk ü koruma adına yapılan bir işgüzarlık, kaş yapayım derken göz çıkarmaya sebep olmaz mı? hayatta olmayan bir liderin fiilen korunması mümkün olamayacağına göre, kraldan çok kralcılığın gerekçeleri nedir? soruları daha da çoğaltmak mümkün tabii. şimdilik bu kadarıyla yetinmiş olalım.
doğru bir gerçekliktir, atatürkü sevmeyebilirsin. ancak metafizik bir olgu olan semavi dinler hakkında eleştiriye tahammül edemeyen kişiler, türkiye cumhuriyetinin gerçekliği olan atatürke saygı duymak zorundadır.
mevcut hükumetin sümen altı projelerinden birisidir, sehven hüseyin çelik ağzından kaçırmıştır, fakat ortam olgunlaşınca atatürk bile gıyaben yargılanacaktır, bir hukukçu olarak bunun çok zor olmayacağını görerek üzülüyorum memleketin durumuna ey sözlük.
Kimse kimseyi kanunla bunu sevmelisin ya da şunu sevmelisin diye zorlayamaz. insanın içinde olmalı bir insana olan sevgi. Atatürk içinde öyle bir zorlama yoktur. Atatürk'e karşı saygısızlık yapılmaması için kanun olabilir bu da çok doğaldır . Sen git beyin olarak körelmiş , padişahları dış ülkelerin etkisi altında , her karış toprağı dış devletlerçe paylaşılmaya başlanmış ülkeyi bulunduğu bu kötü ortamdan kurtar , herkesin saygı duyduğu , modern toplu tanımına uygun bir Cumhuriyet haline getir. Bu çok zor gerçekleşecek değişimi geçmişte kaç kişi yapmıştır . Bu sebeptendir ki kanunanlarla ona saygısızlık yapılmasının engellenmesi çok doğaldır. Bu tarz kaç lider bir ülkenin başına gelmiştir.El üstünde tutulması gerekirken , arkasından hakaretler etmek , saygısızlıklar yapmak haksızlıktan başka bir şey değildir.Bu durum için kanunun olması bile ayıptır.
doğru bir önermedir. kanun, atatürk´ü sevmeyenlerin ettikleri küfürlerden koruma işine yarar. atatürk´e küfür etmekse yaptığı işi anlamakla ilintilidir. anlayışsa, kafanın içinde vuku bulan bir işlemdir. dışardan eğitimle, sağduyuyla geliştirilebildiği varsayılır. ancak "deha"nın ortaya koyduğu işi, anlayamayan insanlar hep varolacaklardır.
bir insan vincent van gogh´un yaptığı "kirli çizmeler" -hani şu, tarlada çalışan adamın kendisini değil de çamurlu çizmelerini tabloya geçirdiği meşhur tablo- tablosunun karşısına geçip "bu ne la, o kadar güzel kadın dururken, ne ipime bu herif tutup çamurlu bot resmi yapmış?" diye soran insanlar olacaklardır. beethoven´ın 9.senfonisine "kafa s.ken" mozart´a "mozart´ın son zart´ı" diyenler olacaklardır. eline tolstoy´un 4 ciltlik "savaş ve barış" romanını alıp "özet geç piç" diyenler vardır ve olacaklardır.
ama biz, kıstaslarımızı bu adamların söylemlerine göre oluşturamayız. onlar sevmiyor diye ne atatürk, ne van gogh, ne amadeus, ne lev nikoloyaviç, "küçük insanlar" olmazlar. ancak kanunla "devlet adamına" onu da geç "ilk türkiye cumhuriyeti vatandaşına" hakaret etmek yasaklanmış, e bu iyi birşeydir. sen atatürk´ü geç bana bile hakaret etsen, hakkımda böyle bir yasak yazılı olarak mevcut olmamasına rağmen, ben de tutar seni mahkemeye veririm. haa demek ki, benim hakkımda bile böyle bir söz söylemek mümkün değildir, kaldı ki devleti kuran adama dil uzatasın. buna yeltenebilesin.
pelte beyinlerin sıçtığı ve diğer peltelerin savunduğu cümledir. atatürk kanunla sevdirilmeye çalışılmadı. sadece saygısızlıklar önlenmeye çalışıldı. nasıl ki allah'a, dine, peygambere hakaret hazmedilemiyor, anında hakaret davasına çevirilip yapan kişi susturulmaya çalışılıyor, bu düşünceyi sıçan beyin ve onun peşinden gidip savunan beyinler diğerini de düşünebilmeliydi.
kanunla sevdrilmiyor sadece saygıszlığa dur deniliyor sonuçta cumhuriyetin kurucusu mustafa kemaldir, görmedik sanki pkkcı geçinenlerin taksim cumhuriyet anıtında yaptıklarını, ettiklerini eğer orada başka vatandaşlar olmasa oraya talan edip atatürk anıtını yıkalardı bile efenim, bu karanlık maşalar, cumhuriyet ve atatürk karşıtları efenim!...
hüseyin çelik'e sormak lazımdır böyle yıkcı bölücü zihniyetin siznde var mı diye yada hizbullahçıların odalarında mı çıktınız diye efenim
-yoksa böyle saçma bir tespit yapmazdı kesinlikle!...
*
sadece, anıtlarımız ve cumhuriyetimiz, başımıza yıkmasınlar diye bu yasalar konulmuştur efenim.esası böyledir, çünkü; atatürk'ün kişilği cumhuriyetle özdeştir yani türkiye cumhuriyetiyle bu kesin bir gerçektir bundan başkasıda yalandır, yalan söylemektir, bu da kedin bir yargıdır efenim.
çünkü; zaten "atatürk'ü koruma kanunu", onu insanlara sevdirmek için değil, ona hakaret edenlerin cezalandırılması içindir.
ama yine ve yeniden, her zaman yaptıkları gibi, sanki bu böyle değilmiş gibi, kanunun etrafından dolaşır gibi, söylenmek istenen farklıymış gibi gösterilmeye çalışılıyor. insanlara özellikle yanlış anlatılıyor, elma ile armut aynı sepete koyuluyor. nasreddin hoca hesabı; "ya tutarsa". bakalım ne demiş bakan çelik ;
--spoiler--
Çelik, Atatürk'ü koruma kanunu için de, "Kimseyi kanunla sevdiremezsiniz. Atatürk gibi Cumhuriyeti kuran birisinin kanunla korunuyor olması ne büyük hüsran ve garip bir durum" diye konuştu.
--spoiler--
bunu söyleyen, sanırım bu kanunu hiç okumamış ya da anlayamamış biri.
hem de, kedi olarak karikatürü çizildi diye, mizah dergilerini, kendine hakaretten dolayı dava eden şahsın bakanı.
o kanun olmasa, senenin 365 günü, günün 24 saati, hatta dakika başı adama hakaret edeceksiniz demek ki. ben bu söylediklerinizden bunu anlıyorum.
kanunla sevenin a.k diyebileceğim gerçeklerdir.
kimse kanunla sevmez zaten.
yürekten sever atatürk ü millet.
millet derken gtü amerikaya kaptırmayan kesimden bahsediyorum.
diğerleri para, pul, makam için değil atatürk ü; babasını satar zaten.