henüz, dinin kırsal yorumundan kurtulamamış mutasıp kesimin atatürk'ü gözden düşürmek için çokca kullandıkları bir karalayıcı üslupla ona yaptıkları büyük haksızlıklardan biridir.
o çok değer verilen ve göklere çıkarılan, yüzyıllar boyu osmanlı hanedanlarının yaptığı böyle eğlenceli sohbetlerin yanında oldukça yararlı ve sade ortamlardır. o zamana kadar süregelen ve genel bir alışkanlık olan bir tür iç ve dış diplomasi aracı olan böyle içkili sohbet ortamlarının tüm faturasını atatürk'e kesmek haksızlığın en büyüğüdür.
bir de o dönemde bugün neredeyse hepimizin ayrı ayrı bağımlısı olduğumuz telefon, tv, radyo, internet diye bir şey olmadan aydın denilebilecek insanların fikir alışverişinde bulunabilecekleri ortamlardan mahrum olduğunu hesap ettiğimizde neredeyse zorunlu bir yöntem olduğu belki biraz anlaşılır.
ha, atatürk buna zoraki katlanmıştı değildi ama atatürk ünvanını mustafa kemal' ın taşıması da kolay bir şey değildi.
Karalayacaklar ya ellerindeki malzemeyi kullanıyorlar kendini koyu sofu sananlar.
Bırakın sanan sansın. Ben ülkemde onun vastasıyla özgürüm. Gerisi boş.
atatürk'ün sofrasında her zaman arkadaşları ve devletin ileri gelenleri bulunmaktaydı. kendi başına içmezmiş zaten. bu sofrada devletin durumu ve geleceği hakkında muhabbet ederler, sorunlara çözüm ararlarmış. türkiye cumhuriyetinin temel konuları bu masalardan çıkmadır. atatürk sarhoşun tekiydi diyenler ise onu sadece karalama kampanyası içerisinde olanlardır. lafın kısası, atatürk bu ülkeyi sarhoşken kurdu, yeniler ise ayık kafayla yönetemiyorlar bile.
