atatürk ün islamiyet ile ilgili sözleri

entry59 galeri0 video1
    1.
  1. mustafa kemal atatürk'ün islamiyet ile ilgili ülkenin çeşitli yerlerinde yaptığı konuşmalardır.

    - "Ey millet! Allah birdir. Şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi ve hayrı üzerinize olsun. Peygamber Efendimiz hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından insanlara dini hakikatleri duyurmaya memur ve elçi olmuştur. Koyduğu esas kanunlar cümlemizce malumdur ki, Kur'andaki anlamı açık olan ayetlerdir. insanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor."
    13 ...
  2. 2.
  3. - " Bütün dünyanın Müslümanları Allah'ın son peygamberi Hazreti Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak takip etmeli. Tüm Müslümanlar Hazreti Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli. islamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilir."
    6 ...
  4. 3.
  5. gerçekten ona ait olduğu konusunda hiç şüphemin olmadığı sözler. bölgenin rejimini değiştiren elbet dinini de değiştirmesini bilirdi zira.
    9 ...
  6. 4.
  7. atatürk'e ait olup olmadığından çok ne zaman söylendiği önemli olan sözlerdir. çünkü atatürk kurtuluş savaşı zamanında halkın ve dünya müslümanlarının kurtuluş mücadelesine desteğini sağlamak için sıkça bu tip sözleri kullanmıştır. atatürk'ün asıl düşünceleri ise bellidir, çağdaşlık ve batı tarzı yaşamın savunucusudur.
    8 ...
  8. 5.
  9. genellikle ataturkten nefret edenlerin sıgınmaya calıstıgı sozlerdir.*
    mustafa kemal de bir insandır, hata yapabilir. yaptıgı bircok dogru sey yanında donemin
    kosulları geregi yaptıgı yanlıslar da olmustur. mesela gunes-dil teorisi vs. gibi.
    ama yanlıs yaptıgı zaman farkına varıp ondan vazgecebilen akıllı bir insandı ataturk.
    islamla ilgili sozlerinde samimi olabilir ama onun islam yorumunun onun sozleri uzerinden takiyye yapmaya calısanlarla taban tabana zıt oldugu acıktır. bu yorum eylemlerinden ve yasayısından acıkca gorulebilir. islamcılar, buradan size ekmek cıkmaz ,bosuna ugrasmayın.

    edit. "batma" konusuna gelirsek asagıdaki yazılar size oyle bir battı ki
    sittin sene cıkaramazsınız, agzınızı acamazsınız.

    (bkz: colden gelen din)
    (bkz: ciki ciki teorisi)
    4 ...
  10. 6.
  11. nedense islamiyet ile ilgili güzel ve yerinde şeyler söylemesi kimilerine fazlasıyla battığından mütevellit atatürk'ün söylemlerinde samimi olmadığını, sadece taraf toplamaya çalıştığını iddia ederler. hayır yani anlamıyorum, söylese ne olur bunları? islamiyet görebileceğin en son din ve gerçek manada benimsenip, yaşanabilse yeryüzü daha yaşanılabilir bir yer olacaktır. bu kadar batmasın lütfen size yani. batının edepsizliğini almaya gerek yok. ilmini ve ilim konusundaki çalışmalarını almak varken, nedir onlara özenmenin, onları taklid etmenin yararı?**

    tanım : cumhuriyetimizin kurucusu büyük türk atatürk'ün islamiyet dini hakkında söylediği sözlerdir.
    5 ...
  12. 7.
  13. kurtuluş savaş'ından sonra söylediği sözleri de içinde bulunduğu sözlerdir.

    " insanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. Eksiz dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa, hakikate tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. "

    07.02.1923 balıkesir

    " Bizim dinimiz en makul ve tabiî bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin tabiî olabilmesi için akla, fenne, ilme ve mantığa uyması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur."

    31.01.1923 izmir
    3 ...
  14. 8.
  15. 9.
  16. Allah birdir, şanı büyüktür.
    Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur.
    Türk milleti daha dindar olmalıdır.
    Hz.Muhammed(s.a.v), Allah ın birinci ve büyük kuludur.
    Her sarıklıyı hoca sanmayın.
    Din bir vicdan meselesidir.Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir.
    Bizim dinimiz en makul ve en tabii dindir.

    Türk Milleti daha dindar olmalıdır,
    yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır
    demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum.

    Atatürk ün islam coğrafyası hakkında ki sözleri:

    Kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için islam ın mukaddes yerlerinin musevilerin ve hiristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız. Buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz.
    5 ...
  17. 10.
  18. "Biz ilhamımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.."
    K. Atatürk ( 1 Kasım 1937)
    3 ...
  19. 11.
  20. edit: eksi veren arkadaşa sesleniyorum!! burada alta üste "elçiye zeval olunmaz" diye eşşek kadar yazdım!! olmaz böyle ya..

    not: elçiye zeval olunmaz..

    Paşa'nın el yazısıyla kaleme aldığı o notların "Millet" bölümünden satırlar:"

    Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arapların dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların vesairenin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilâkis, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü, Muhammedin kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde, şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu.

    Bu Arap fikri, ümmet kelimesi ile ifade olundu. Muhammedin dinini kabul edenler, kendilerini unutmaya, hayatlarını Allah kelimesinin, her yerde yükseltilmesine hasretmeye mecburdurlar. Bununla beraber, Allaha kendi milli lisanlarında değil, Allahın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bulunacaktı. Arapça öğrenmedikçe, Allaha ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyet karşısında Türk milleti birçok asırlar, ne yaptığını bilmeksizin, adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kuranı ezberlemekten beyni sulanmış, hafızlara döndüler. Başlarına geçebilmiş olan haris serdarlar, Türk milletince karışık, cahil hocalar ağzıyla, ateş ve azap ile müdhiş bir muamma halinde kalan, dini, hırs ve siyasetlerine alet ittihaz ettiler. Bir taraftan Arapları zorla emirleri altına aldılar, bir taraftan Avrupada Allah kelimesinin ilâhî parolası altında Hıristiyan milliyetleriylerine ilişmeyi düşünmediler. Ne onları ümmet yaptılar ne de onlarla birleşerek bir kuvvetli millet yaptılar. Mısırda, belirsiz bir adamı halifedir diye yok ettiler, hırkasıdır diye bir palaspareyi, hilafet alameti ve imtiyazı olarak altın sandıklara koydular, halife oldular. Gâh şarka, cenuba, gâh garb veya her tarafa birden saldıra saldıra, Türk milletinin Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlarını, benliğini unutturacak Allahla mutevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular. Milli duyguyu boğan, fani dünyaya kıymet vermeyen, sefaletler, zaruretler, felaketler his olunmaya başlayınca, asıl hakiki saadete öldükten sonra ahirette kavuşacağını vat ve temin eden dini akide ve dini his, millet uyandığı zaman onun şu acı hakikati görmesine mani olamadı. Bu feci manzara karşısında kalanlara, kendilerinden evvel ölenlerin ahiretteki saadetlerini düşünerek veya bir an evvel ölüm niyaz ederek ahiret hayatına kavuşmak telkin eden dini hissi; dünyanın acısı duyulan tokatıyla derhal, Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti. Türk vicdanı umumisi, derhal, yüzlerce asırlık kudret ve küşayişiyle, büyük heyecanlarla çarpıyordu. Ne oldu? Türkün milli hissi, artık ocağında ateşlenmişti. Artık Türk, cenneti değil, eski, hakiki büyük Türk cedlerinin mukaddes miraslarının son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. işte dinin, din hissinin Türk milliyetinde bıraktığı hatıra..

    kaynak: medeni bilgiler sayfa 364 - 403 ( atatürk'ün kendi el yazması )

    atatürk'ün orjinal el yazması metinleri;
    http://www.merih.net/ata/atayaz2/Ata365.jpg
    http://www.merih.net/ata/atayaz2/Ata367.jpg
    http://www.merih.net/ata/atayaz2/Ata369.jpg
    http://www.merih.net/ata/atayaz2/Ata371.jpg
    http://www.merih.net/ata/atayaz2/Ata373.jpg
    http://www.merih.net/ata/atayaz2/Ata375.jpg
    http://www.merih.net/ata/atayaz2/Ata377.jpg
    http://www.merih.net/ata/atayaz2/Ata379.jpg
    http://www.merih.net/ata/atayaz2/Ata381.jpg
    http://www.merih.net/ata/atayaz2/Ata383.jpg

    hatırlatma not: elçiye zeval olunmaz..
    13 ...
  21. 12.
  22. --spoiler--
    Paşa'nın el yazısıyla kaleme aldığı o notların "Millet" bölümünden satırlar:"

    Türkler Arapların dinini kabul etmeden evvel de büyük bir millet idi. Arapların dinini kabul ettikten sonra, bu din, ne Arapların, ne aynı dinde bulunan Acemlerin ve ne de Mısırlıların vesairenin Türklerle birleşip bir millet teşkil etmelerine hiçbir tesir etmedi. Bilâkis, Türk milletinin milli rabıtalarını gevşetti; milli hislerini, milli heyecanını uyuşturdu. Bu pek tabii idi. Çünkü, Muhammedin kurduğu dinin gayesi, bütün milliyetlerin fevkinde, şamil bir Arap milliyeti siyasetine müncer oluyordu.

    Bu Arap fikri, ümmet kelimesi ile ifade olundu. Muhammedin dinini kabul edenler, kendilerini unutmaya, hayatlarını Allah kelimesinin, her yerde yükseltilmesine hasretmeye mecburdurlar. Bununla beraber, Allaha kendi milli lisanlarında değil, Allahın Arap kavmine gönderdiği Arapça kitapla ibadet ve münacatta bulunacaktı. Arapça öğrenmedikçe, Allaha ne dediğini bilmeyecekti. Bu vaziyet karşısında Türk milleti birçok asırlar, ne yaptığını bilmeksizin, adeta bir kelimesinin manasını bilmediği halde Kuranı ezberlemekten beyni sulanmış, hafızlara döndüler. Başlarına geçebilmiş olan haris serdarlar, Türk milletince karışık, cahil hocalar ağzıyla, ateş ve azap ile müdhiş bir muamma halinde kalan, dini, hırs ve siyasetlerine alet ittihaz ettiler. Bir taraftan Arapları zorla emirleri altına aldılar, bir taraftan Avrupada Allah kelimesinin ilâhî parolası altında Hıristiyan milliyetleriylerine ilişmeyi düşünmediler. Ne onları ümmet yaptılar ne de onlarla birleşerek bir kuvvetli millet yaptılar. Mısırda, belirsiz bir adamı halifedir diye yok ettiler, hırkasıdır diye bir palaspareyi, hilafet alameti ve imtiyazı olarak altın sandıklara koydular, halife oldular. Gâh şarka, cenuba, gâh garb veya her tarafa birden saldıra saldıra, Türk milletinin Allah için, Peygamber için topraklarını, menfaatlarını, benliğini unutturacak Allahla mutevekkil kılacak derin bir gaflet ve yorgunluk beşiğinde uyuttular. Milli duyguyu boğan, fani dünyaya kıymet vermeyen, sefaletler, zaruretler, felaketler his olunmaya başlayınca, asıl hakiki saadete öldükten sonra ahirette kavuşacağını vat ve temin eden dini akide ve dini his, millet uyandığı zaman onun şu acı hakikati görmesine mani olamadı. Bu feci manzara karşısında kalanlara, kendilerinden evvel ölenlerin ahiretteki saadetlerini düşünerek veya bir an evvel ölüm niyaz ederek ahiret hayatına kavuşmak telkin eden dini hissi; dünyanın acısı duyulan tokatıyla derhal, Türk milletinin vicdanındaki çadırını yıktı, davetlileri, Türk düşmanları olan Arap çöllerine gitti. Türk vicdanı umumisi, derhal, yüzlerce asırlık kudret ve küşayişiyle, büyük heyecanlarla çarpıyordu. Ne oldu? Türkün milli hissi, artık ocağında ateşlenmişti. Artık Türk, cenneti değil, eski, hakiki büyük Türk cedlerinin mukaddes miraslarının son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu. işte dinin, din hissinin Türk milliyetinde bıraktığı hatıra…“
    --spoiler--

    dini eleştiriden daha çok islamiyeti yanlış yaşayan kişi eleştirisi gibi durmaktadır.
    3 ...
  23. 13.
  24. 14.
  25. Din, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir.

    Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz.

    Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur. Yalnız şurası var ki din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır.
    *
    2 ...
  26. 15.
  27. 16.
  28. dikkat edilirse atatürk islam ile ilgili övgü dolu sözlerini kurtuluş savaşı başlangıcı ve sürecinde halka hitaplarında söylemiştir. çünkü halk kurtuluş savaşına gavur ile savaşmak, dinin elden gitmesine engel olmak mantığı ile katılmıştır.

    atatürk'ün cumhurbaşkanı olduktan sonra islamiyet ile ilgili hatırladığım sözü şudur:

    "bizim devlet idaresindeki ana programımız cumhuriyet halk partisi programıdır. bunun kapsadiği prensipler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. biz, ilhamlarımızı gökten va gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz"
    4 ...
  29. 17.
  30. cumhuriyet öncesi ve sonrası diye iki kısma ayrılan sözlerdir.
    3 ...
  31. 18.
  32. Can Dündar'ın "Mustafa" adlı filminden.Atatürk"ün meclis konuşması.
    "Bizim devlet idaresindeki ana programız CHP programıdır.Bunun kapsadığı prensipler,idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır.Fakat bu prensipleri "gökten indiği sanılan!!! kitapların" dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır.Biz ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil,doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz..."
    Bu sözlerin yeterince açık olduğuna inanıyorum...
    1 ...
  33. 19.
  34. insanları birleştirme kenetleme amacıyla söylenen sözlerdir.tıpkı rusya'nın desteğini almak için ''ilerde komunizm'i düşünebiliriz'' dediği gibi.
    2 ...
  35. 20.
  36. atatürk müslüman değildir. yani hiç bir dine bağlı olmadığı büyük ihtimaldir.
    *

    yani islamiyeti övmüştür bir çok kez ama sanırım politik bir hamleydi bunlar.

    yalnız ölmeden son sözü ve aleyküm es selam olmuştur.
    0 ...
  37. 21.
  38. üzerine kitaplar yazılmış konudur.en önemli nokta şudur,atatürk kur'an ın anlaşılabilmesi için kur'an i türkçeye çevirtmiştir.ezanı ve hutbeleri türkçe okutmuştur.
    1 ...
  39. 22.
  40. el yazısından yolka çıkarsak dini bütünleyen bazı temel ilkelere kökten karşı duruyor, eski köye yeni adet getirmek ister gibi, niyeti masum olabilir ama sonuçları iyi olmadı kesinlikle, şu anki ahlaki yozlaşma ve dinden uzaklaşma bunun somut kanıtı.
    2 ...
  41. 23.
  42. yozlaşma için suçlamak yanlıştır. o dönemi kim biliyor ki.
    1 ...
  43. 24.
  44. gençlik yıllarında ittihatçı olmasının da etkisiyle islam'ı arap dini olarak görmüş ve açıkçası biraz kötülemiştir. lakin annesi zübeyde hanım'ın dindarlığından etkilenmiş ve görüşleri değişmiştir. özellikle milli mücadelenin ilk yıllarında çok kuvvetli bir islam hatibi olarak milletin karşısına çıkmıştır. cumhuriyetin ilk yıllarında batılılaşma rüzgarıyla islam'a yine soğuk durmuşsa da anadolu seyahatleri sırasında milletin dinini eleştirmek yerine anlaşılır hale getirmek gerektiğini düşünmüş ve kur'anı hemen türkçeleştirmiştir.

    lakin her ne olursa olsun ölümüne yakın dönemde ciddi manada islam'a dönüş yapmıştır. bir çok çevre tarafından gizlenmiş olsa da yaveri ve en büyük sırdaşı salih bozok'dan öğrendiğimize göre son aylarını baya uhrevi bir havada geçirmiştir.
    0 ...
  45. 25.
  46. Din kişisel bir olgu olduğu üzere Atatürk'te bir yönetici ve komutan olması dışında insandır. Dini görüşleri onu ilgilendirir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük