bu başlıkta amacımız kimseyi kışkırtmak değil, belgelere dayanarak, yorum yapmadan kitaptaki bilgileri sunmak ve yeni yetme uuserlarımızın en azından kendilerince haklı olabileceğini umdukları yorumlarda bir geri dönüş yapmalarını sağlamaktır...şoven duygulardan bir an için arınıp, dönemin şartlarını da mantık çerçevenizin içine katarak, zor da olsa okuyup yorumlamanız dileğiyle :
" mustafa kemal, 17.11.1918 yılında minber gazetesine verdiği bir demeçte :"ingilizlerin osmanlı milletinin özgürlüğüne dikkat gösterdikleri ve insanlık karşısınd, yalnız benim değil, bütün osmanlı milletinin ingiltereden daha çok iyiliğini isteyen bir dost olamayacağı inancıyla duygulanması pek doğaldır" *
ingiliz daily mail gazetesi muhabiri waard price'dan kendisine ingiliz yetkilileriyle ilişki kurması için ricada bulunp " eğer ingilizler anadolu için sorumluluk kabul edecek olurlarsa, ingiltere yönetiminde bulunan tecrübeli türk valileriyle çalışma gereğini duyacaklardır.böyle bir yetki çerçevesinde hizmetlerimi sunabileceğim uygun bir yerin mevcut olup olmadığını bilmek isterim."** diyor mustafa kemal..atatürk anılarında bu demecinden bahsetmiyor. üstelik birçok kişinin umutlarını ingilizlerin güvenini kazanmaya, fransızlara dostluk, italyanlarla iyi ilişkiler kurmaya bağladığını ama kendisinin bunların hiç birine inanmadığını söylüyor."***
hödöt: görünen o ki yine tek bir şey biliyorum allah sözlükte yok başlığında olduğu gibi tarihin en kötü entryisi olma younlda ilerleyen yeni bir entryim oldu..siz yeni yetmeler kitap okumadıkça ve ben sizleri okumaya doğru ittirmeye devam ettikçe bu ünvanımdan onur duyacağımı bilmenizi istiyor ve başarılar diliyorum.*
sultan atatürk ingiliz mandası yanlısıydı. anadoluda halkı örgütleyerek bağımsızlık mücadelesine girişen sultan atatürk ün eski yaveri çanakkale fatihi vahdettin paşa bir dizi savaş sonucu işgalcileri anadolu topraklarından atınca sultan atatürk boğazda demirli ingiliz zırhlısına binip kaçmıştır. ee ingiliz mandası isteyen adam çin gemisine binip kaçacak değildi ya!
her ne kadar ulu önder vahdettin in sürgündeki eski sultan atatürk ün ölüm haberini alınca 'o isteseydi topkapının bütün hazinesini götürebilirdi ama tekini almadı' dediği iddia edilse de bence sultan atatürk bir haindir.
cahil kişi!* bazen cehaletin "ne bilmediğini bilmemek" olduğunu düşünemeyen yeni yetmelerimizin okumadan etmeden yaftalamak için kullandığı söz öbeğidir..
daha da ilginci devlet veya ordu ya da her ne adla adlandırıyorsanız bu yorumlara karşı bir karşı-belge sunmamıştır..sunulan varsa cehaletimi kabul ediyor ve öğrenmek için sabırsızlanıyorum..
dandik bir kaynağa güvenenlerin çanakkale'ye bakmaması, 19 mayıs'ı, 9 eylül'ü hatırlamaması ne garip. halbuki tüm soruların cevabı orada canlı tarih, gerçek olanı!
böyle giderse aynı kaynaktan, kurtuluş savaşı hakkında olduğu sanılan ama aslında olmayan ve gerçek!! sanılan gerçekleri de yazmak zorunda olacağım durumdur..halkın durumu ve kurtuluş savaşının milli bir savaş olmaktan ziyade etnik kimliklerin katılımıyla yerel bir savaş olduğunun belgelerle kanıtlanabileceği ve dahi ülkedeki islam faşizminin, henüz türklerin anadoluya gelmeden önce varolmakta olan ve fakat islamiyetin kabul edilişinden itibaren ilerleyen ve cumhuriyetin kuruluşundan sonra hızlanan farklı dinlerden insanların islam emperyalizmi neticesinde anayurtlarını zorla terketmesi ve sayılarının an itibariyle türklerin anadoluya girdiği yıla oranla (bkz: süryaniler) (bkz: hoşgorü dini islam) %0,01'e düştüğü gerçeğine henüz halkımızın hazırlıklı olmadığı kanaatindeyimdir..saygılar..
tarih rönesanstan sonra homeros'un ilyada ve odesya** destanını yazdığı gibi tek taraflı yanlı yazılmamakta olup yazının ve edebiyat ve dahi tarih bilincinin gelişmesiyle çok taraflı anlatılagelmeye başlamıştır..yeni yetmelere tek diyebileceğimiz okumalarıdır efenim..resmi tarihin yadsığı binlerce gerçeklerin de varolduğu ve bunların " milli birlik, devlet yıpranmasın" gibi saçma nedenlerle öğrenilmesinin engellendiğinin farkına varmılmasını istemekteyizdir..gerçek kişiden hiç bir şey götürmez, aksine sağlamlaştırır..atatürkün; cumhurbaşkanlığında ve sadece yetkililerin (cumhurbaşkanın ve galiba genel kurmay başkanının ) görebileceği gizlenen kitaplığı açıklanmadıkça "resmi tarih" anlayışı devam etmek zorundadır, devlet yıpranmasın!!!zamanında süleyman demirelin dediği gibi " evet var böyle bir kitaplık, ama halk hazır olduğunda açıklanacaktır" !!!!gençlik, önümüzdeki yıllar sizleri şoke edecektir, hazırlıklı olun..bildiğiniz bir çok şey yalandan ibaret diyim bitireyim.*
köprüyü gecene kadar ayıya dayı demektir bence. o karanlık günlerde daha iyi bir fikri olan insan çıkmadığına göre bu olayı o dönemin gerçekleriyle değerlendirmek lazımdır. ha şu da var ki neticede atatürk de bir insandır, hataları da olmuştur. amaca ulaşmak için her yol mubahtır amac vatansa şayet. bunu söyleyerek atatürk ü kötülemiş olamazlar asla. üsküdar da oturan bir osmanlı memurunun 3 yetişkin kızı ingiliz subaylarından istihbarat almak için onlarla yatmışlardır o zaman onlar da orospudur, ''biz camlıca nın üç gülüyüz'' şarkısı onlar için yazılmıştır. atatürk ü karalamak için beyhude çaba gösterenlerin en büyük ağababaları amerika da ikamet etmektedir, yüce başbakanımızın evlatları da amerika ve ingiltere dedir. boşverin bunları o ne yapmışsa öyle gerektiği için yapmıştır...
inkılap tarihi bilgisi sıfır olan insanoğlunun götünden uydurmuş olduğu önermedir. hayatı boyunca ulusal egemenlik düşüncesini ilke edinmiş bir öndere atılacak en büyük boktur. e kardeşim aklı olan birey düşünür. düşünür ve der ki ingiliz mandasını isteyen bir insan ne diye 'milli iradeyi egemen kılmak esastır', 'milleti kendi iradesi kurtaracaktır' diye halkını uyandırmak için canı pahasına savaş vermiştir? ki hatta sürekli kendisinin yanında olmuş arkadaşlarını ingiliz ya da amerikan mandası istemlerinden dolayı kaybetmiştir. kurtuluş savaşı öncesi dönemde erzurum kongresinde mandacılık rededilmiştir. aynı konu atatürkün önüne tekrardan sivas kongresinde gelmiştir ve o kongrede de tamamen rededilmiştir. bir daha bahsi geçmemiştir.
hey allahım yaratıyosun bari azcık beyin ver. takip et demiyorum bak. beyin ver, takip etmesende olur...
acilen "o değil de sen sonuca gel" denilesi iddia.
kim önce düşman botu yaladı da s.ktir edildi lan bu memleketten?
senin kahpe halifen!
kim senin kahpe halifenin kıçının yemeyeceği birşeyleri -hileyle ve derin bürokratik söylemler ve hatta hangi tarafta olduğunu belli etmeyen davranışlarla da olsa, gizliden gizliye- yapmayı başardı?
mustafa kemal atatürk.
sizin gibi insanların hayatını, geçmişte arap-ingiliz ve şu anda arap ideolojileri-amerikan kıçı yalamakla geçiren bir sülük olduğu gerçeğini değiştiriyor mu bu?
hayır.
siz ve sizin akıl hocalarınızın türk halkının ileri gitmemesi için önüne koyduğu engelleri, bu milletin maneviyatını dahi kullanarak yaptığı sömürüleri yok ediyor mu peki bu?
yine hayır.
o halde niye polemik yaratmaya çalırısın, niye sevinirsin be hey andaval!
senin bok kokun her yeri kaplamış durumda!
"ama bak o da bıdıbıdı" demek ne gerçekleri değiştirecektir, ne de sizi bulunduğunuz bok çukurundan çıkaracaktır.
siz, türk benliğinin önündeki en büyük engelsiniz! maşalıktan başka bir halta da yaramadınız tarih boyunca (gayet ırkçı bir söylem olmuş olabilir, ama şu raddeden sonra ilgilenmiyorum! )
gidin ve tarih boyunca yaptığınız en iyi şeyi yapmaya, amerikanın, arabın, yahudinin kıçını yalamaya devam edin!
86 senede daha devletin kurucusunun siyasi görüş ve karakterini çözememiş yeni neslin hezeyanları bunlar. hala atatürk ü bir kalıba sokamadılar. hala bunu tartışıyorlar. atatürk müslüman mıydı? hayır canım ne alakası var, atatürk sosyalistti. zinhar olmaz atamız milliyetçi/türkçüydü. ne alakası var lan ingiliz mandasıından yanaydı mustafa kemal, yok yeaa atamız fenerbahçeliydi bi kere,hayır lan atatürk beşiktaşlıydı minvalinde dönüp duruyor. paylaşamıyorlar adamı.(hiii atatürk e adam dedi) biri diğerinin fikrini beğenmediğinde onu vatan haini, dinci, bölücü gibi sıfatlarla birlikte ilan ediyor. fişlemeye çalışıyor. diğerlerine hedef gösteriyor.
ve bu kısır döngü bir 86 yıl daha sürecekmiş gibi duruyor.
atatürk tam olarak neciydi bilmem ama, şu tabloyu görmeye ömrü iyi ki yetmemiş.görseydi ömrünü hayalkırıklığı içinde noktalardı. allah atamızı seviyormuş bence.
belge : mustafa yılıdırım' ın 58 gün adlı kitaında mustafa kemali' n ortadoğuda 58 gün boyunca ingiliz işgal ve sömürgeciliğine karşı yaptığı şanlı direniş anlatılmaktadır.(iskenderiye, şeriya, filistin, şam, nablus, beyrut, v.s. v.s.) anlatıldığı üzere 15 eylül ile 17 kasım arasında ingilizlere karşı askeri bir mücadele vermiştir. daha sonra mücadelesine adana limanını ve iskenderun körfezini ingilizlerden kurtarmakla devam etmiştir. ingilizlere karşı mücadele verirken ogünün şartlarıyla böyle bir demeci nereye ve kime nasıl verebilmiştir.. kaldı ki sivas ve erzurum kongrelerinde alınan kararlarla atılan bu iftira tamamen çelişmektedir. "manda ve himaye kabul edilemez". bu başlığı açan zat-ı muhtereme çok içten şeyler söylemek isterdim ama uyarı alacağımı biliyorum. burdan uludağa sözlüğe şunu soruyorum ; gazi mustafa kemal atatürkü mandacılıkla suçlayan bu zat ve açmış olduğu bu başlık nasıl olurda silinmiyor yada uyarı almıyor... saygılarımla.
atatürk'e nereden saldiririm diye kendini paralayanlarin iddia ettiği şey. oldu canim, tamam, inandik. öyledir he... atatürk'e bok atmadan önce şu an memleketin basındaki adama bir bakın derim. şeyhlerin dizinin dibinde el pence divan duranlari getirip ülkeye lider yaptilar. çıkmıs atatürk şöyleydi, atatürk böyleydi diyorlar. kendi sectiklerine de hiç bakmazlar. tayyip ne mandasi yanlısı o zaman ?
bir gün verecem dilekceyi savcılıga, takip etsinler sözlüğü. alsinlar ip'leri, yakalasınlar bu elestiri yapiyorum diyerek bok atmaya calisan herifleri. içerde kaç ay kalırlar ben bilemem. ama aklımda, bir gün savcılıga suc duyurusunda bulunacağim. aman savci görmesin, çizer !
zamaninin oldukca ilerisinde onguruleri olan bir lider icin ,dusulebilecek en zararsiz yanilgidir.
oysa biz, aramizdan ne okuzler ne mandalar cikardik. ingiliz mandasi yaninda cipciliz kalir !!!
Sözü edilen belgeler doğru ise aynı atatürk lenin'e yazdığı mektupta şunları söylemiştir : " Emperyalist Hükümetler aleyhine 26 Nisan 1920 harekatı ve bunların tahakküm ve esareti hakkında bulunan mazlum insanların kurtulması amacını güden Bolşevik Ruslarla işbirliği ve harekatı kabul ediyoruz. " yani anlıyacağımız gibi milletin çıkarları doğrultusunda atılan adımlar. O zamanki çaresizlik. *
belgeye dayanmayan klişe bir iddia. belge ve gazete haberi ayrımını bilen fakat anlamak istemeyenlerin yıllardır temcit pilavı gibi ısıtıp insanların önüne koydukları iftira.
öncelikle bir iddia veya görüşü tartışırken, o görüş veya iddiayı tartışmaktan ziyade görüşün taraftarlığına veya karşı taraftarlığına soyunup kişisel yergiler düzmek, karşı tarafı atatürk düşmanı, iktidar düşmanı-yanlısı, osmanlı aşığı, türk düşmanı, ingiliz yanlısı, yabancı düşmanı...* vesaire ilan etmek, fikirlerini yazdığı, tartıştığı için userları suçlamak statükoculuk, kolaycılık ve de tembelliktir ki; içeriğe ilişkin görüşleri tartışmaya, araştırmaya, okumaya daha az vakit ayırmaya kenardan kaykılmaya yarar. (bkz: kenardan kaykılmak) daha fazla uzatmadan içeriğe ilişkin olarak;
bütün entryleri okudum kimisine karşı şukelalarla, kimisine karşı iyyyy iğrençlerle görev bildiğim oylamalarımı gereğince yerine getirdim. entrylerde geçen kimi kaynakları birinci elden okudum, kimi adı geçen kişilerden dersler hatta ayarlar aldım. (bkz: ayar)kimileriyle yeni tanışıyoruz. nacizane düşüncem şudur ki;
tarih biliminin temel kurallarından biri, tarihsel olaylara o zamanın şartları altında bakmak ise; mustafa kemal' in çok farklı sayıdaki farklı açıklamalarına da bu gözle bakılmalıdır. kurtuluş savaşına gelinceye dek, kurtuluş savaşı esnasında, sonrasında ve cumhuriyet tarihinin ilk yıllarında yapılanlar, edilenler, söylenenler farklılıklar arz eder. atatürk'ün halifeliği, şeriatı, dini, etnik yapıları ulus kurma düşünceleri ile zaman zaman kullandığını yadsımak zordur.
mustafa kemel'in kurtuluş savaşı öncesi hazırlık döneminde "saltanatı, halifeliği tekrar hakim kılmak" mealindeki veya bu şekilde yorumlanabilecek açıklamaları da bulunabilir. ancak biz biliriz ki mustafa kemal şeriat yanlısı olmadığı gibi on yıllardır şeriat düşmanı olarak gösterilmektedir.
izmir iktisat kongresi, çeşitli devlet liderlerine yazdığı mektuplar, nutuk, içinde bulunulan konjonktür bir bütün halinde ele alınmalı buna göre düşünülmelidir.
son söz; kurtuluş savaşının kazanılmasına yetecek unsurlar oluşmasydı, mustafa kemal kuvvetle muhtemel başka yollarla -ki bu valilik olur, başka birşey olur- yine iktidar edinip kafasındakileri gerçekleştirmenin yollarını arardı. bu başlığa da bu acıdan bakmak daha sağlıklı olacaktır.belki de bugün, farklı tarihli bir ülkenin kurucusu, ingilizlere karşı farklı bir ayaklanmanın veya başarısız bir kalkışmanın müsebbipi olarak anılırdı. farklı şartlar ne şekilde neler getirirdi, bunu kestirmek imkansıza yakın.
iddiadır,belgedir,gaazetedir ya da bir başka argümandır,hatta işbu başlık altındaki hakaretlere omuz dayayıp az daha ileri ittirip fasadır,fisodur diyeyim;ancak gelgelelim adilane bir savunma ve aynı samimiyette eleştiri geliştirme adına şunu asla gözden kaçırmayalım:
vahdettin sattı ama atatürk siyasi bir manevra yaptı derken, her iki tarafa da haksızlık yapmak ;yazar (sözlük yazarı da olsa) kisvesiyle bir şeyler karalamaya çalışarak yorum geliştirmek anlamına gelmediğini görelim.imdi biri kalkıp kardeşim atatürk manda isterken manevra yapıyor da vahdettin in göğsünü yarıp kalbini mi gördün?belki o da olaya politik yaklaşmıştır diyebilir, demeye hakkı vardır ve dahi demelidir.oysa problemin zemin katında bulunan şey atatürk ün zihinsel ve siyasi farklılaşması onun engin dünyası ve siyasi dehasıyla izale edilmeye çalışılırken günümüz siyasetçilerinin değiştim/yenilendim anlamındaki beyanları döneklik/kıvırmaya yönelik kusurlu hareket olarak tanımlanmasıdır.aynı atatürke ait daha dehşetengiz demeçler ve roprtajlar mevcuttur.yeni türkiyenin şeriatla yönetileceğinden tutun da kürdistana özerklik tanınacağına varan vaadimsi projeler yine atatürkün ağzından sadır olmuştur.halihazırda ülke laiktir ve kürdistanın özerkliği, türkiye demokrasiyle kolkoladır diyebilme ihtimalimiz kadardır.fakat bu bilgiler hem atatürkü sevmeyenlerin elindeki argümanlardır,hem de atatürkü tanrısal bir obje olarak algılayanların,onun dehasına dair sundukları manevra tanımlı destek argümanlardır.
günümüz şartlarında geçmişi, şeriatla yönetilen bir türkiye tasavvuru zeminine yayılmış dinci bir siyaset algısı olanların bu fikirlerinden sıyrıldıklarını ifade etmeleri bir çoğumuz için pek bir anlam ifade etmemektedir.çünkü bizim nazarımızda politik dönemeçleri kazasız atlatmak ;siyasi geçmiş irdelemelerinde düşük dozda da olsa sosyal demokratlik ya da aksak da olsa seküler bir yaşam biçimine rastlamak zorunluluğunu içerir.eskiden şöyleydim şimdi böyleyim diyebilmenin yolu atatürk olmaktan ya da atatürk ismini sosyal demokratlık çerçevesinde kullanmaktan geçiyorsa gökten yardım bekleyeyim.
tarihi bilmemek, belge kirliliğinde boğulup gitmektir bu iddiada bulunmak.
atatürk'ün sofya ateşesiyken neler yaptığını bilmemek, çıkardığı kitaplardaki görüşlerini okumamış olmak, sivas kongresinden bihaber olmaktır.
ya da herşey bir yana o kadar şehiti hiçe saymaktır. madem manda yanlısıydı da bu adam niye bağımsızlık savaşı verdi?
içimizden cool arakadaşlar da şartlar değişince bağımsızlık savaşı verildi falan demiş ilk savaşın ingiliz desteğindeki yunanlılara verildiğini unutmayın. bağımsızlık ilanımızdan sonra ingiltere'de hükümet değişmesi de bunun başka bir kanıtıdır.
yanlış bilgidir. kaldı ki ne olursa olsun geçmiş zaman bir kere. atarük aşağı , atatürk yukarı , atatürk çapraza , atatürk'ün donu , atatürk'ün kürdanı uzar gider bu! yetti be. ülkenin şu anki haline bakmalı , sanki her şey atatürk zamanından çok daha güzelmiş gibi ucuz bir karalama. bu nedir arkadaşım! bugün bunu burada belgelerle saptasan ne çıkar. ne değişir!
tarih, neden-sonuç ile incelenir diye, lise 1 tarih kitaplarında bile geçer, hatta daha evvel inceden inceye ortaokulda verilir bu bilgi...
neden-sonuç...
şimdi ortadaki olayların sonuçları, şöyle sıralayabiliriz, bir milli mücadele dönemi yaşandı, ingiliz ve yer yer fransız destekli yunan ordularına karşı savaşıldı, savaş kazanıldı, anadolu'da yeni hükümetin, yeni ülkenin yapısı kesinleşti, saltanat ve osmanlı yıkıldı vs. vs. vs., tüm bu aktivitelerin başında, Mustafa Kemal vardı bu da durum raporu...
şimdi bu olayların nedenlerini, sözlükteki herkes benden daha iyi bilir, bu bir gerçek, ama benim bildiğim tek bir gerçek var ise, bu olaylar ingiliz mandası istendiği için olmadı, mecliste Amerikan mandasını kabul edelim diyenler çıktığında, Atatürk ana-avrat sövercesine parladı... bu adam mı mandadan yana? işte ben bunu seviyorum ya, sözlük ya işte, her bulduğun abuk subuk yazıyı paylaş, senin fikrin olsun, özgür ya hani burası da yaz anasını satayım gitsin...