dikkat ederseniz atatürk'ün osmanlı subayı olarak yurt dışına zorunlu gittiği haller dışında hele ki ülkenin başında olduğu yıllarda hiçbir yurt dışı ziyareti olmamıştır.
ingiliz prensinden, yunan kralına, arap ülkelerinin liderlerinden, komünist blokta yer alan ülkelerin başkanlarına kadar herkes onun ayağına gelmiştir. işte gerçek liderlik de böyle olur. başkasının ayağına giden değil başkasının ayağına geldiği olmaktır mesele.
bir şakirt önermesidir. bu serüven şöyle başlamıştır; şakirt bişekilde atatürkün hiçbir yurtdışı gezisi yapmadığını öğrenir ve hemen kafasında bir ampul yanar.
şakirt hemen bu durumu akp ile kıyaslar tayyip hep çağrıldığı için yurtdışına çıkar mesela yılda 8-10 kez amerikaya çağrılır.haliyle kendi zekasınca yurtdışına çok gitmeyi bir marifet sayar hiç gitmemişe de bir kulp takmak icap eder.
işte bu değerlendirmeden sonra akp sosyal medya ekibi çalışanı bu şakirt sorumlu olduğu uludağ sözlükte bu konuya dair bir başlık açmak ister ve bu zeka fışkıran şakirt başlığı tüm sözlük yazarlarıyla buluşur.
normal olandır. çünkü hepsi yıkık hasta adam diye dalga geçilen bir ülkenin halkından modern çağdaş bir devlet kuran atatürk ve halkını görmek için sıraya dizilmişti. evet.