şöyle bir dünya düşünün. başınızda biri var ve oy vermek seçmek veya seçilmek gibi birşey yok. dolayısıyla sizinde seçme ve seçilme hakkından, ülkenin yönetimine girebileceğinizden falan haberiniz bile yok. sonra savaş falan oluyor işte, düşman ülkenize el koymaya çalışıyor falan derken biri liderlik edip ülkeniz yıkılsa bile orada yeni bir ülke kurulmasına ön ayak oluyor. sonrada meclis diye birşey çıkıyor ortaya. sizin hala seçme neymiş seçilme neymiş haberiniz yok. o lider ülkeyi yönetmeye başlıyor. seçim yapılmasını istiyor ama kimse karşısına çıkıp aday olmak istemiyor. çünkü padişahın karşısına bundan sonra padişah ben olacağım diye çıkarsan kelle gider. bu liderde gidiyor bunun padişahlık olmadığını, karşısına birinin çıkması gerektiğini, muhalif bir adayın olmasını gerektiğini söylüyor. o liderinde desteği ile terakkiperver cumhuriyet fırkası, serbest cumhuriyet fırkası gibi partiler kuruluyor ancak başarılı olamıyor. halkın cumhuriyeti, demokrasiyi anlaması ancak 2.nesil, padişah görmemiş bireylerle gerçekleşebiliyor. ve yıkılandan daha iyisini inşaa etmiş olan lider bizlere veda etmiş oluyor.
saygı duymayabilirsiniz umrumda değil. ama insanları yanlış bilgilendirmeyin. atatürk bu ülke halkı için ömrünü vermiş, vizyoner bir komutandır, liderdir. en azından birilerini yalamak için karalamak gibi şeref yoksunu hareketler yapmayın. deli kadir tarihi anlatmayın millete.
şöyle ki, bir çok insan, atatürk'ün osmanlı devleti'ni fiilen yok ettiğini ve yerine yeni bir devlet kurduğunu düşünüyor. aslında durum öyle değil. osmanlı devleti monarşi ile yönetilen bir devletti ve atatürk, kurtuluş savaşı mücadelesinden sonra ülkenin yönetim biçimini değiştirmiştir. yani bu topraklar hep türkiye'dir, ta selçuklu döneminden beri türkiye diye geçer, osmanlı zamanında da yabancı bir çok tarihi kaynakta anadolu'ya "türkiye" denildiği görülüyor. zaten resmi olarak, osmanlı'dan kalan bir çok antlaşma hukuki olarak hala geçerli, bunun nedeni osmanlı devleti denilen devletin aslında türkiye olması ve türkiye'nin de yönetim biçiminin monarşiden cumhuriyete dönüştürülmesidir. yoksa bayrak aynı, dil aynı, halk aynı.
tabi yüzyıllarca monarşi ile yönetilmiş halka çat diye çok partili bir demokrasi sistemi sunmak doğru olmazdı, yani mantık ilmine ters bir kere. o yüzden atatürk'ün tek adam olarak bir süre yönetimi çok göze batmadığı için, atatürk'e, ilerleme ve inkılaplar üzerinde çalışabilmesi için zaman da sağlamıştır. akıllıca bir hamledir. kimsenin de itirazı olmamıştır. zaten atatürk vefat ettikten sonra gelinen hali gördük.
e erzurum'da, sivas'ta kongreleri deden toplayaydı, ingiliz muhibi vahdettin dedene idam emri çıkartaydı, ankara'da meclisi deden açaydı, polatlı'da yunan ordularına karşı deden savaşaydı kazanaydı da deden seçime girmeden yöneteydi.
"her seçime girerek ülkeyi yönetemeyen" çok bayıldığınız zübükzade hazretlerinizi de gördük: kirli anlaşmalarla ülkeyi çapulcu işgalci çöplüğüne çevirdi, "suriye'nin başkenti artık istanbul'dur" diyen tipler türedi, burnumuzun dibinde kürdistan kuruldu, tarım hayvancılık ülkesinde aç kaldık. nereye dokunduysa kuruttu.
evet 600 sene boyunca seçimle özgürce padişahını seçen bir millete yapılmış bir zulümdür. bugün bu ülkenin seçimlere giren liderlerle yönetilmesini sağlayan büyük ölçüde atatürk'tür. evet ilk başlarda belki çok partili demokrasi yoktu ama atatürk her zaman aldığı kararları tbmm'ye onaylatmıştır, bugün bu başlığı açan aktaparların padişahı hangi kararında tbmm onayı soruyor.
Er meydanında kazandıklarıyla ilelebet payidar kalacak bir devleti kuran adam gibi adamı, seçime girmedi sananlar var. Tarih önünde öyle bir seçime girmiş ve kazanmıştır ki; geriye edilen tüm laflar boştur. Kurtuluş Savaşı başlı başına en büyük seçimdir zati. Tarihi bilmiyorsan, konuşmayacaksın!
