gelmiş geçmiş en büyük lider olmasının yanında, geleceğin de en büyük lideridir. işi bir derece ileri götüren TTK Atatürk'ü "geçmişin, şimdinin ve geleceğin en büyük lideri" olarak tarih sahnesinde sabitlemiştir.
Amerika'lı tarihçi Prof. Arnold Ludwig, dünyanın çeşitli siyasi önderlerinin başarı ve önem derecelerini sınıflandıran 11 kritere göre 20. yy'ın en büyük liderlerini belirledi.
Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk toplam 31 puan alarak yüzyılın en büyük lideri oldu.
Ludwig'in verdiği bilgiye göre bu ölçeğin kriterleri,
* sıfırdan ülke yaratmak,
* toprakları genişletmek,
* iktidarda kalınan süre,
* askeri başarı,
* sosyal tasarım gücü,
* ekonomik başarı,
* devlet adamlığı,
* ideoloji ortaya koyma,
* ahlaken örnek olma,
* siyasi miras
* ülkenin nüfusu ölçütlerinden oluşuyor.
büyük denilen diğer liderler kurulu düzeni olan bir sistemin, ordunun başına geçerek büyük işler yapmıştır. Atatürk’ü onlardan ayıran nokta buradır. Atatürk inancını kaybetmiş, kendini teslim etmeye hazır, ordusu dağıtılmış, silahları olmayan bir milleti ayağa kaldırmıştır. hem dış güçlerle hem içerdeki hainlerle savaşarak bir devlet kurmuştur. kısa sürede kurduğu devleti çağdaş, üreten, fabrikaları olan, kadına değer verilen modern devlet haline getirmiştir.
kurulu bir sistemle bir ülkeye refahı getirmek, topraklarını büyütmek , savaşlar kazanmak kolaydır. zor olan sıfırdan bir ülke kurup ona çağdaşlık fikrini hemen aşılayabilmektir. bu da Atatürk’ün gelmiş geçmiş en büyük lider olmasının kanıtıdır.
onun yapabildiklerini kimsenin yapamadığını göz önüne alırsak kesinlikle doğrudur.özellikle atatürk ün millete unutturulmaya çalıştığı şu günlerde bunu her fırsatta hatırlamak da önemli olacaktır.
atatürk, uçurumun kenarındaki bir ülkeyi alıp, yapılamaz denilen devrimleri gerçekleştirmiştir. evet halka rağmen, hatta bazılarına göre hakk'a rağmen... cahil bırakılmış, sömürülmüş bir milleti ayağa kaldırmıştır. hem onları dinleyerek, hem de onları kendi seviyesine çekerek bunu başarmıştır. popülistlik yapmamıştır. açıkca, ayen beyan muassır medeniyetler seviyesini işaret etmiştir. bu hedefe ulaşmak için gereken devrimleri yerine getirmiştir. o da, vatandaşa ananı da al git demeyi bilirdi. istese sultanlar gibi de yaşardı. bugün gericileri, bölücüleri karşısına alacağını bile bile, yaptığı onca devrime rağmen, hakarete uğrayacağını bile bile milletine kendini adadı. roma imparatoru bilmem kaçıncı sezar, büyük iskender, kral arthur, hepsi tarihin bir bölümünde yaşadıkları coğrafyaya damga vurmuşlardır. lakin hiç bir lider bir milletin, bir bölgenin kaderini bu kadar değiştirememiştir. milletinin selameti için pragmatist de olmuştur. bolşevikler kozunu emperyalistlere karşı başarıyla oynamıştır. yakın doğudaki pek çok kardeş milletle bağını da kopartmamıştır. yeri gelmiş ittihatçılarla, yeri gelmiş halifecilerle ters düşmüştür. pragmatizmi dört mevsimin adamı olarak kullanmamış. dahası her türlü siyasal akım ve ideolojiyi, aklındaki, ruhundaki ülküleri gerçekleştirmek için kullanmayı bilmiştir. güçlü bir devlet kurmak için de ulus devleti esas almıştır. yazmakla bitmeyecek devrimler silsilesinin baş kahramanı atatürk, gelmiş geçmiş en büyük lider ve devlet adamıdır.
hagi nin galatasaraylılar için gelmiş geçmiş en iyi futbolcu olması gibidir. ama bilirsiniz işte fenerbahçeliler için öyle değildir.
mustafa kemal i böyle güzel laflarla anmayı bırakmalıyız artık. nuri bilge ceylan gibi, orhan pamuk gibi, sırf milan hocalığı yaptığı için fatih terim gibi icraatlarla anmalıyız. muhtaç olduğumuz kudret elbetteki damarlarımızdaki asil kanda mevcut.