doğaldır, olması gerekendir. milli mücadele döneminde cepheye onca yardım yapan fenerbahçe dururken fransız subaylara yalakalık yapan galatasaray'ı mı tutacaktı ?
franco'nun real madrid'e yaptığını fenerbahçe'ye yapmadığı için bile sevilesi büyük insan. her takıma nasıl davrandıysa fenere de öyle davranmıştır. tabi kendi ağzıyla çıkıp fenerliyim falan demedi de. bu ibare de bir söylenti.
nur içinde yatsın rahmetli veli necdet arığ dedemizin anlattıklarına dayanarak atatürk'ün takım tutmadığı ama kurtuluş savaşı'nda kulüp olarak yer aldıkları için fenerbahçe ve ankaragücü kulüplerine sempati duyduğu ortaya çıkıyor. bu iki kulüpten başka kimse de çıkıp demesin 'atatürk bizim takımımızı tutuyordu' diye.
ankaragücü'nün de renklerini vermiştir. bu da dipnot olarak kalsın burda.
KURTULUŞ SAVAŞI'NDA ŞEHiT VEREN iKi KULÜPTEN BiRiSi FENERBAHÇE-
Dünyaca ünlü Mozambik asıllı Portekizli golcü futbolcu Eusebio'nun da maçını yönetmiş olan Veli Necdet Arığ, her zaman tartışma konusu olan Ulu Önder Atatürk'ün hangi takımın taraftarı olduğu ve ziyaret ettiği konusunda da şöyle dedi: ''Kurtuluş Savaşı başlangıcında Atatürk kulüplere yer altına inilmesi talimatını verdi ve gizli lider de Mareşal Fevzi Çakmak'tı. Yer altına inilmesi talimatına uyan 2 kulüp var. Birisi Fenerbahçe, diğeri Altınörs idman Yurdu yani şimdiki Ankaragücü. ikisi indiler ve ikisi beraber çalışmalar yaptılar. 69 vapur dolusu cephane kaçırdılar Kocaeli yoluyla Ankara'ya. işgal güçlerinin çöplüklere yığdıkları cephaneleri de bizimkiler buldu. Alıp götürürken yolda önünü kestiler. Daha sonra işgal kuvvetleri Fenerbahçe kulübünü bastılar, çatışma oldu orada. Fenerbahçe'nin A takım kadrosunda oynayan 3-4 futbolcu da şehit düştü. Daha sonra da Ankaragücü kulübünü bastılar, ancak onlar daha önceden haber almıştı ve ayrıldılar. Bir tek kulüp çaycısı Hamdi Baba vardı. Hamdi Baba'yı aldılar, gittiler ve Hamdi Baba'dan sonradan hiçbir haber alınamadı. Şimdi bana Fenerbahçe ve Ankaragücü'nden başka bir kulüp 'Kurtuluş Savaşında bizim de şehidimiz var' diyebiliyorsa en yükseğe çıkar atarım kendimi.''
-ATATÜRK'ÜN FENERBAHÇE SEMPATiSi-
Atatürk'ün hiçbir kulübün mensubu, taraftarı olmadığını ifade eden Arığ, ''Ancak bir kaç tane tipik örnek var. Çok kritik bir Galatasaray-Fenerbahçe maçı öncesi Köşkte yapılan bir toplantıda gündeme geldi. Galatasaraylılar el kaldırsın, kaldırdı 9 kişi, Fenerliler el kaldırsın, kaldırdı 8 kişi, işte o zaman Atatürk, 'bir de ben' dedi Fenerbahçe'ye ve 9-9 berabere oldular. Bazı kaynaklar medya mensubu arkadaşlarımız Atatürk'ün karşı yakaya geçerken Fenerbahçe kulübünü ziyaret ettiğine dair yazılar, belgeler çıkarır. Atatürk, karşı yakaya ismet Paşa'ya gidecekti. Giderken erken saatlerde kulübe uğradı, 'bir çay içelim' dedi. Kulüpte kimse yoktu. Etraftan haber saldılar, geldiler, ziyarette karşılanmaz mı Atatürk, bunu ben ziyaret etti şeklinde değerlendiremiyorum. istanbul'da Galatasaray kulübünü ziyareti yoktur Atatürk'ün. Galatasaray kulübüne zaten Kurtuluş Savaşına katkıda bulunmadığı için pek sempatiyle bakmıyordu. Beşiktaş da zaten Saray mensuplarının kulübüydü. Saray paşalarının, bakanların, vezirlerin kulübüydü. Onlara karşı da bir sempatisi yoktu. Ancak Kurtuluş Savaşı'na katkıda bulunduğu için Fenerbahçe'ye sempati duyardı'' diye konuştu.
bizanslıların hayalgücünün ne kadar geniş olduğunun ıspatıdır.
atatürk'ün KSK'nın konuk defterine yazdıklarıyla bir karşılaştırın anlarsınız.
"izmir'in karşıyaka'lıları,sizleri muhabbet ile selamlarım.ben bütün izmir ve izmir'lileri severim.güzel izmir'in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim.yalnız bir rastlantı beni karşıyaka'ya daha fazla bağlamıştır.karşıyaka'lılar!anam sizin sinenizde! sizin topraklarınızda yatıyor! karşıyaka'lılar, izmir'i gördügüm gün öncelikle karşıyaka'yı ve orada sizin topraklarınızda yatan anamın mezarını gördüm."
önderimizin kurtuluş savaşı sürecine bilfiil katılmış, silah kaçırmış şehit vermiş bir kulübün taraftarı olması durumudur.
doğaldır.
ya bunların mı destekçisi olacaktı?
Fransa bayrağının mağlup Osmanlı topraklari uzerinde gururla dalgalanmasını
sağlayan, nam-ı diger 'küçük Fransa', galatasaray camiasina ve ordumuz ileri
gelenlerini en güzel şekilde ağirlayan galatasaray lisesi öğretmen ve
görevlilerine teşekkürü bir borç bilirim"
20.3.1915
Fransa Isgal Ordulari Kumandani
Jean-Pierre DUMOULIN
tabi ki kendisi Türk tarafından olur,
Fenerbahçe Kulübünün her tarafa mazhar-ı takdir olmuş bulunan asari
mesaisini işitmiş ve bu kulübü ziyaret ve erbab-ı himmeti tebrik etmeyi
vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifasi ancak bugün muyesser olabilmiştir.
Takdirat ve tebrikatimi buraya kayd ile mubahiyim."
Hala bugün, sultani mektebinin salonlarını aleyhimizde konferans verdirmek için ecnebilere küşade bulunduranlar var, bu gibilere lanet... (Büyük Nutuk, 220. Vesika 8211; Mustafa Kemal ATATÜRK )
galatasaray'lı arkadaşların kabullenemeyip bok attığı gerçektir bu. bu gerçeği tasdik eden dönemin galatasaray'lı yöneticileri de vardır. hani şu masada 3 e 2 galatasaraylıların fazla olduğu anda "ben de fenerliyim 3 e 3 üz" dediği olaydaki galatasaray'lılar. kulüp defterine yazdığı samimi yazının hiçbir benzeri de başka bir kulüpte yoktur. galatasaray lisesine yaptığı ziyareti kulüp ziyareti gibi göstermek çocukça bir sidik yarıştırmacasından başka birşey değildir. 1932'de kulüp binamız yandığında da ilk bağış yine mustafa kemal atatürk'ten gelmiştir. hala kabullenemeyenlere soda öneriyorum.
e kabullenemekte mazur görülmesi gereken birşey. ulu önderin ezeli rakibi desteklemesi kimin hoşuna giderki ? aksi olsaydı ben de çok rahatsız olurdum. umursamayanlar içinse ne ala.
--spoiler--
Futbol meselesi de böyle bir ileri görüşlülük içerir.. Atatürk sanki o zamandan toplumun nasıl sapıtacağını kestirmiş, herhangi bir takım lehine aleni görüş belirtmemiş..
Hayatında futbol pek yok zaten..
Bugünkü Fener Stadyumu'na adını veren Şükrü Saracoğlu biraz kanına girmiş..
Bay Saracoğlu..
Şükrü Saracoğlu tam bir Fener fanatiği ve futbol hastası.. Atatürk'ün en şımarttığı iki hükümet adamından biri.. Diğerini de Hikmet Bayur diye bilirim..
Atatürk yüksek standartlarda yaşamayı seven bir keyif ehli.. Şükrü Saracoğlu da öyle.. Yemede, içmede, giyimde yaşam ölçüleri örtüşüyor..
Atatürk'ün teveccühünü çok iyi hissettiği için de yanında hem pervasız hem de tabir caizse biraz şımarık çocuk gibi..
Atatürk'ün hazır bulunduğu bir davete geç katılıp, ev sahibi hanımefendinin ne içersiniz sorusuna "Şampanya.." cevabı vermesi bu rahatlıktan..
Ev sahibi tedariksiz.. O zamanın Ankara'sında şampanyayı nereden bulacaksın? Polis müdürü Dilaver rakı damıtmayı bilir ama şampanyayı keşfetmemiş..
Saracoğlu'nun ikide bir "Nerede kaldı şampanyam?" diye çocuklaşmasından bunalan ev sahibesi kulağına "Babanız da mı şampanya içerdi.." diye fısıldamasın mı?
---
işin kötüsü bu fısıltılı kabalaşmayı Atatürk fark etmesin mi? Sevgili prensinin böyle azarlanmasına kızıp ayağa kalkmış ve "Hanımefendi.. Siz bir grup beyefendiyi ağırlayacak kadar iyi ev sahibesi değilsiniz.." diyerek evi terk etmiş..
Nuri Conker'in sinirini yatıştırmak için otomobilinde Ata'nın yanına oturması ve gülümseyerek;
"La hayre fi hinne, ve la budde min hunne.." demesi bu olaydan sonradır.. Kadınlara dokundurmuş.. Meali şöyle:
"Onlardan hayır yoktur ama lüzumludurlar.."
Maç kaç kaç?
Futbol konusunda Atatürk'ün kanına giren de Şükrü Saracoğlu'dur.. Rahmetli adalet ve dışişleri bakanlıkları yapmıştı.. inönü'nün de başbakanıydı..
Futbolla yatıp futbolla kalkardı.. Daha doğrusu Fenerbahçe ile..
1932'deki saha içi ilk büyük vukuatı o bastırdı..
Taksim Stadı'nda yumruk yumruğa birbirine girişen Fenerli ve Galatasaraylı futbolcuları bakan olarak adliyeden çekip alan, tutuklanmaktan kurtaran odur..
Atatürk'ü de ağır ağır işleyerek Fenerbahçeli yaptığı bilinir.. Hem de istanbul'da oynanan bir Fener-Galatasaray maçının sonucunu merak edecek kadar..
---
Yanımda kitaplarım olmadığı için kimin anılarında, hangi anekdotta rastladığımı yazamıyorum.. ilerde düzeltirim söz..
Maç istanbul'da oynanıyor.. Bunlar Ankara'da..
Atatürk telefonla maçın gidişatı hakkında bilgi alıyor.. Bir ara Fener 3-1 ileri geçince, Galatasaray'ı tutan bakanlardan Necmettin Sadak'a takılıyor..
Sadak'ın suratı asılıyor.. Derken bir telefon daha geliyor.. Atatürk mesajı öğreniyor ve Galatasaraylı Sadak'a dönüp "Sizinkiler de iki tane atmış.. Maç üç üç bitmiş.. iyi oldu.. Ne siz üzüldünüz ne biz.." diyor..
Artık anlayın hangi takımı tuttuğunu..
--spoiler--
galatasaray kongre üyesi selahattin duman - 23 nisan 2006
kabullenilmese bu yazılanların hepsi, hayır atatürk x takımlıydı şeklinde olurdu, çünkü dediğim gibi karakteriniz bunu gerektiriyor. son olarak da eziklik ve salaklık taraf değiştirmiyor, aynı kişilerin etrafında hala.
edit ve bilgilendirme: fenerbahçe klubüne atatürk tarafından yapılan ziyaret 3 mayıs 1918 günüdür, diğerleri gibi 1930 larda değil.