ilk insanlar yarı çıplak dolaşıyodu onlar gibi dolaşıcam artık ne de olsa bir mazeretem var aslında hitler de sizi sevmiyordu diyerek yahudi mi dövsem yoksaaaa britney de saçını kazıttı bir kel oliyimmi desem diyerek artıcak olduğunu düşündüğüm mazeret saçması cümlelerdir sizden önce yediğiniz b**ku yiyen biri mutlaka vardır, atatürk başını yeşile boyatsa abdullah gül'de boyatıcak mıydı şimdi yada yavuz sultan gibi küpe mi takıyo??? mustafa kemal zeybek oynardı, rakı içerdi, fransızca konuşurdu bunların mazeret olması, örnek olması şimdi ne de güzel olurdu mesela sn abdullah gül oğluyla karşılıklı zeybek oynasa nasıl yakışırdı dimi ama biz aylar önce gazeteler şakacıktan güreşirken poz verdiklerini gördük. ama gel gör ki bir bez parçası koca cumhur-u reis ten geriye kalan tekbir bez parçası, örnek alınan yada heee sizinde dibiniz kara diye koz kullanılası tek bir bez parçası!!!... yumurtaya can veren allah... latife'yi hiç sevmem ama onun aldığı aile eğitimi sahip olduğu vitrini okudum. gönlüm fikriye'dedir orası ayrı bir yere oturtucaksam da kendimi fikriye gibi kadınlar katogorisine girerim. ama ben 10 yaşında çocukça bir savunmayla itiraz ederdim anneme "ama aysenin de varr!!!"ama anne alide yapıyo"" geçin bu işleri diyorum güreşe devam...
koskoca mu uygarlığını yaratmış, devasa tapınaklar kurmuş, konuşma yazmayı bırak telepati ile anlaşmaylı bile öğrenmiş bir ırkın soyunun geldiği durumlara bak yahu. sen ki milletin için yasinler, fatihalar okuyorsun ama 1'e 1.5'luk bir bezin yarattığı kaosu çözemiyorsun. neyse ki çözüm yolunda adımlar atılmış ama erken henüz, biraz daha zaman gerek. bunca yıldan beri 1922'ye anca vardıysak bir bu kadar daha yolumuz var.
ne demiş üstad goethe: "insan kendini yalnızca insanda tanır". demiş de; latife hanım'da kendini tanıyan kim acaba?
maden ataturk un esi de basortusu takiyordur demek ki o zamanlardan ornek aliniyordur.
hmm. o zaman alternatif olarak;ataturk un devrim yasalari vardi. ataturk un sovenist gorusten uzak milliyetciligi vardi. hadi bunlara da ozenin, dedirten durumdur.
bu enstantaneyi en çok kullanan vakit gazetesidir. oysa mustafa kemal o sıralar toplumun nabzını tutmak zorundaydı. hutbe vermesi, meclisi dualarla açtırması da hep bundandır. abdullah gül bunu bilmezse kim bilecek. ama vardır yine bir hinlik! bunlar ingiliz gazetelerine böyle mesajları gelişi güzel vermezler.
e atatürk de bizzat kendisi savaşıyordu cephede, biz niye savaşmıyoruz? yürün lan yunana giriyoruz! diye adama sormazlar mı canımın içi dedirten düşünce.**
"gel de çıldırma" o zamanlarda açık gezen kadın olmadığından dolayıdır, baş örtüsü kabul edilebilir bir şeydir, atatürk türbana karşıdır. nasıl sosyalistler mini eteği dekolteyi abartmıyorsa sağcılar da ötünmeyi abartmamalıdır.
aslında Atatürkle ilgili hiçbirşey bilmemelerine vermeli, hoşgörmeli,zira okudukları okullarda Atatürk anlatılmamış ya da yanlış anlatılmış ne acı.. zaten anlamış olsa bu kıyaslamayı yaparmıydı dedirten durum.
- efendim dört tane evlenmişsiniz. biri de sizden çok çok küçük. bu bir sorun yaratmıyor mu toplum için?
+ hayır. hazreti peygamber de 4 evlenmişti ve biri kendisinden çok çok küçüktü.
Türkiye de kan durdu, pkk bitti, anayasa çözüldü, üniversitelerde şahane eğitim veriliyor, gelir dağılımı dünyanın birinci sırasına çıktı, muhasır medeniyetleri sağrısından ani bir atakla geçtik, akabinde türkiye bir arge cenneti oldu, dünyaya teknoloji ihraç ediyoruz, fener türkiye kupasını aldı, artık brezilya değil türkiye futbolun cenneti, turizmde sınır tanımıyoruz tarihi eserlerimize sahip çıkıyoruz, dünya bize imreniyor, sağlık sektörünü şaha kaldırdık artık hastane kapısında emekli beklemiyor, yaşlılara ve emeklilere evde bakım servisi veriliyor, eroin ilk okullardan çıkarılmış, herkesin güvenliği sağlanmış, tam bir sosyal devlete sahibiz, ihracat ta dünya lideriyiz, dünyanın en büyük firmaları bizim, bizimle anlaşma yapmak için milletler sıraya girmiş durumda, gak diyoruz filistinde savaş duruyor guk diyoruz dünya da sulh oluyor, türki cumhuriyetlerin bizden beklentilerini karşılamışız onlara kol kanat germişiz, her çocuk doğduğunda sağlık sigortasıyla doğuyor borçla değil, ailelere çocuk yardımı imrenilecek durumda, herkesin eşit eğitim sağlık gibi hakları var, devlet memurluğu yeniden imrenilecek bir iş olmuş, devlet özel sektöre yön veriyor, v.b. bir duruma gelindiğinde yapılması gereken açıklamadır.
O zaman atatürkle kıyaslanacak adam olunabilir belki. ama daha değil. Bir anda "bolşevik görgüsüzlüğü" ile yapılacak açıklama değil bunlar.
Adama sorarlar; atatürk türbanı kullanarak mı iktidara geldi? Atatürk eşinin türbanını acitasyon malzemesi yaparak mı iktidar oldu?
Önce bir düşünmek lazım. Tabi hala düşünmeyi başara bilen beyinler için. Moda mod yaşayan kişiler için değil sözlerim.
eee, ne yapalım yani?
atatürk'ün eşi yani latife hanımı'ın başörtüsü takması da mı abdullah gül'ün hatası.
takmasaymış atatürkçüler atatürk'ün eşi yani latife hanım başörtüsü takmıyordu falan diye sürekli muhalefete devam etmeyecekler miydi? öyle mi zannediyorsunuz?
demek ki ardına atatürkçülüğü alarak başörtüsüne muhalefet etmenin atatürkçü bir temeli yokmuş. bu nedenle bu temeli başka yerlerde aramak gerek?
abdullah gül'ün tartışma yaratan açıklaması. bir defa atatürk'ün eşi başörtüsü taktığı dönemlerde hiçkimse iran'daki şeriat devrimini türkiye'ye ithal etmek için türbanı simge olarak kullanmıyordu ve bunun tartışması yapılmıyordu. ayrıca atatürk milletin bekasını sağlamak için laiklik ilkesine sahip çıkmış ve -eğer sizin dediğiniz manada bir başörtüsü taktıysa ulu önder'in eşi- eşini de karşısına almıştır bunun için. siz ise şahsi siyasi menfaatlerinizi milletin menfaatlerinin üzerinde tutmaktasınız ve gerginlik yaratarak,hep aynı tartışmaları temcit pilavı gibi ısıtarak önümüze getirmektesiniz. ama sanırım gazi mustafa kemal bundan da bahsetmişti hatırlarsanız. hatırlamadıysanız eğer; (bkz: gençliğe hitabe)
unutmayın ki bu gençlik gerekirse o hitabede atasının kendisine verdiği görevleri yerine getirecek kudreti damarlarındaki asil kanda bulacaktır.
bundan sonra abdullah gül ne söylerse olay olacaktır. söylediklerinden çıkarılan manalar sevenlerince kötü de olsa iyi algılanacak; karşıtları tarafındansa iyi de olsa kötü algılanacaktır. bir babayiğit de çıkıp gerçekten doğru söylediğinde doğru ya da yanlış söylediğinde yanlış demeyecektir. en ufak açıklamaları iyi olsun kötü olsun abartılacaktır. buna en büyük örneklerden biri de işte bu yaptığı açıklamadır.
1- abdullah gül'ün, milletten kendi eşi ile uğraşılmamasını isterken, bizzat kendisinin atatürk'ün eşi ile uğraşmış olduğu diyalog.*
2- atatürk'ün eşi devamlı başörtüsü takmadı, hele türban hiç takmadı. madem örnek gösteriyor, o zaman örnek alsın da türbanını çevirsinler başörtüsüne, ve özel hayatında taksın, protokollerde de başını açsın first lady'miz, değil mi efendim?.
-hepimiz sizin gerçek niyetinizi biliyoruz şimdi birbirimizi kandırmayalım diye cevap vermek istediğim buram buram demagoji kokan abdullah gül söylemi.
her zamanki gibi demagoji ustalığı gösteren gül' ün tezidir. işin garip yanı atatürk' ten nefret eden böyle birinin yine atatürk' ü delil olarak sunmaya çalışması. her şeyi sömürüyor bunlar din, iman, vatan, atatürk, laiklik ve bu milletin değer verdiği ne varsa düşmanların siyasi emelleriyle birleştirmek için sömürmekteler.