burada evrensel olarak gördüğüm isimlerden örnek vereyim de açıklayayım efendim.
örneğin: nietzsche. koskoca bir felsefe tarihinin kalıplaşmış perspektiflerini yerle bir etmiştir bu adam. bir kere gerçekten felsefe tarihine dahiyane bir psikolog gözüyle bakmıştır ve olağanüstü çözümlemeler yapmıştır. insanlığın 200 yıllık geleceğini ve tüm geçmişini -insan nedir? yazgısı ne? insan ne ile yaşar?- çözümlemiştir. tarihin gördüğü en büyük filozof..
örneğin: dostoyevski. bir şey söylemeye ihtiyaç bile duymuyorum.
örneğin: shakespeare. ne sembolistler ne fütüristler gibiydi. tek bir dokunuşla hem tüm manzarayı hem de tüm soyut duyguları ortaya döküyordu..
örneğin: gandhi. -çağına aykırı bir adam.- o yüzyılda bütün liderler askerdi.( atatürk gibi) ama o bir pasifistti. şiddet karşıtıydı.
işte evrensellik: çağının üstünde ve ona aykırı olmak..
peki atatürk: çağındaki liderler gibi askerdi. çağındaki liderler gibi pozitivistti, dinin toplumu aşağı çeken bir yanılgı olduğunu düşünüyordu klasik bir pozitivist gibi. çağındaki liderler gibi çok çalıştı, iyi bir siyasetçiydi. yine çağındaki liderler gibi çalışmasının meyvesini yaşarken yedi..
bu durumda atatürk evrensel değildir. çünkü çağının içerisindedir. çağının çıkardığı bir adamdır. o yüzden çağının ötesinde ve üstünde değildi. işte bu sebeple evrensel değildir...
atatürk ve atatürk'ün icraatlarından (icraattan kastım dönemin süper güçlerine diplomatik ve askeri alanda verdiği başarılı karşılıklardır.) bihaber olanların sanrısıdır. bu kadar açık.
bu arada, yenilikçi troller istiyoruz biz. bunlarla gelme.
kesinlikle katıldığım bir doğrudur. efenim geçenlerde izlediğim bir haberde bırakın evrenselliği, yurtdışına çıkan türk vatandaşlarının küçük çocuklarının bile haberi yok atatürkten. neden haberleri olsun ki zaten yapması gerekeni yaptı ve gitti şimdi de yavaş yavaş unutuluyor.
atatürk bir başkomutandır. milleti için her türlü fedakarlığı göze almış bir korkusuzdur. atatürk, milleti için çarpışmış, türk milleti için her türlü fedakarlığı yapmıştır. halkların kardeşliği, dünya kardeşliği bik bik bik muhabbeti ayrı bir konudur, milleti için insanın canı pahasına savaşması ayrı bir mevzudur. bu yüzden böyle bir şeyi ele alıp tartışmak ahmaklara göredir. e bol bol ahmakda var, tartışın bakalım.
evrensel olmayan insan için son bin yılın adamı ünvanı vardır atatürk'ün.
zamanında times dergisine kapak olmuştur ama evrensel değil.
onun sayesinde dünyadaki sömürge rejimi değişmiştir ama evrensel değil sadece öyle adamın biri
zamanın büyük devletlerinin yöneticileri tebrik edip önünde eğilmiştir resmen ama sıradan bir insan köylü hasan amca.
insanın kendi değerlerine küfür etmesi budur işte.elindekinlere sahip çıkmadan kötülemek.zaten bu da bir moda yakında bunları diyenler en büyük milliyetçi olur asar keser atatürke sahip çıkar.
işte yerelden evrensele ulaşmak budur ve bu mesajıyla da dünyada diğer bağımsızlık mücadelelerinin fitilini ateşlemiştir.
bu vecizeyi kendi naciz varlığına uygulayamamış kişilerin bu türden iddialar ortaya atması acınacak derecede komiktir. ciddiye almadan geçiniz.
"Yurtta sulh cihanda sulh." dediğinden,
dönemin en son kullanılan medeni kanununu alıp kendi yeni kurulan ülkesinde kullanmaya başladığından,
sömürgeci devletlerin vatan topraklarının başına üşümeleri sonucu kendi milleti için milletiyle savaşması ve bahsi geçen sömürgecilerin mandası altında olan devletler tarafından desteklenmesinden,
dönemin ingiltere başkanı olan david lloyd george'un "arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. şu talihsizliğimize bakın ki o büyük dahi çağımızda türk milleti'ne nasip oldu. mustafa kemâl'in dehasına karşı elden ne gelirdi." gibisinden konuşmasından ve bunlar gibi nice olay ve durumdan bihaber olanların onaylayacağı vaziyettir.
evrensel olmadığı için bu kadar ülke, okadar lider onu örnek alıyor.düşmanları tarafından saygı duyuluyor.
hakkında araştırmalar yapılıyor.
Kentucky Üniversitesi'nden psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Arnold Ludwig tarafından kaleme alınan kitapta, Atatürk, gelmiş geçmiş tüm devlet adamları arasında yapılan "siyasi büyüklük sıralamasında" birinci oldu.
The New York Times gazetesinin haberine göre, Ludwig'in "Çağın Kralı : Siyasi Liderliğin Doğası" adlı kitabında, son yüzyıla damgasını vurmuş 377 büyük devlet adamı incelendi.Ludwig'in, devlet adamlarının liderlik vasıflarını bilimsel bir objektiflikle ölçme amacıyla kaleme aldığı kitap için 18 yıl çalıştığı belirtildi.
Prof. Ludwig, siyasi liderleri değerlendirirken, bir ülkeyi kurtarmak ya da yeniden bir araya getirmek, savaş kazanmak, toprak kazanmak, ekonomiyi düzeltmek, yeni bir ideoloji ortaya atmak, iktidarda kalma süresi ve moral açıdan örnek oluşturmak gibi özellikleri göz önünde tutarak puan verdiğini bildirdi.
Bir liderin en fazla 37 puan alabileceğine dikkati çeken Ludwig, bu kriterlerin, liderlerin başarılarını değerlendirmede güvenilir ve tarafsız bir yöntem olduğunu belirtti. Yazar, puanların, liderlerin dünya çapındaki etkileri dikkate alınarak verildiğini, kişisel faziletlerinin hesaba katılmadığını kaydetti.
Habere göre, sıralamada Atatürk 31 puanla birinci sırada yer alıyor. Franklin D. Roosevelt ve Mao 30 puanla ikinci, Stalin 29 puanla üçüncü, Mussolini 26 puanla dördüncü, Hitler 25 puanla beşinci, Yaser Arafat da 17 puanla altıncı sırada bulunuyor. Gazete, Bill Clinton, Dwight D. Eisenhower ve François Mitterrand'ın, Arafat'ın birkaç puan gerisinde kaldığını yazdı.
Mustafa Kemal evrensel olamdığı için;
yabancı ülkelerde
zor durumda kaldığında, çare bulunamadıgında, bir sorunla karşılasıldığında
''birde mustafa kemal gibi düşün ''
diye söz yayılıyor..
