" bombasırtı olayı (14 mayıs 1915) çok önemli ve dünya harp tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan bir hadisedir. karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre, yani ölüm muhakkak. birinci siperdekilerin hiç birisi kurtarılmamacasına hepsi düşüyor. ikinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerine gidiyor. fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz? bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. sarsılma yok. okuma bilenler kur'an-ı kerim okuyor ve cennet e gitmeye hazırlanıyor. bilmeyenlerse kelime-i şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar. sıcak cehennem gibi kaynıyor. 20 düşmana karşı her siperde bir nefer süngüyle çarpışıyor. ölüyor, öldürüyor. işte bu türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebrike değer bir örnektir. emin olmalısınız ki çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur. "
Büyük olmak için hiç kimseye dalkavukluk etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes sana karşı çıkacaktır, herkes seni yolundan çevirmeye çalısacaktır, fakat sen buna dayanıklı olacaksın, önüne sonu gelmeyen engeller çıkacaktır. Kendini büyük değil; küçük, zayıf, kimsesiz ve araçsız kabul edecek, kimseden yardım gelmeyecegine inanmış olarak bu engelleri aşacaksın. Bundan sonra da sana "BÜYÜKSÜN" derlerse bunu söyleyenlere güleceksin...
memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!