rtenin zonguldak üniversitesi kadar olmasa da açılmıştır ufak tefek bir kaç okul !!! *
1925 yılında türkiye cumhuriyetinin ilk yüksekokulu olan ankara hukuk mektebi açıldı.
1926 yılında ziraat enstitüsü açıldı.
1928 yılında güzel sanatlar akademisi açıldı.
1933 yılında türkiye cumhuriyetinin ilk üniversitesi olan istanbul üniversitesi açıldı. bu üniversite osmanlıdan kalan darül fünunun yerine kurulmuştur.
1936da ankara dil-tarih ve coğrafya fakültesi açıldı.
1936da ankara devlet konservatuarı kuruldu. aynı yıl istanbul ve izmirde de devlet konservatuarları açılarak tiyatro, bale ve opera sanatçıları yetiştirildi.
insanın odun kafalısı da bir başka oluyor işte. tarihini geçmişini bilmeyen birilerinden de ancak böyle bir iddia ortaya atılabilirdi. o kadar yenilik getirmiş inkılap yapmış bir liderin arkasından böyle konuşmak bu düşünceye sahip olan insanların ne kadar geri kafalı olduğunun bir göstergesidir. okullarda gördükleri eğitimi hiçe saymışlar amaçları sadece insanı kötülemek olmuş galiba.
1. üniversite eğitimi alacak seviyede yeterli öğrenci olmadığındandır.
2. sanayileşmeye çalışıldığındandır.
üniversiteyi açtı diyelim. öğrenciler de geldi okudu mezun oldu.
ee nerede çalışacak bu öğrenciler? var mı efendim iş alanın?
tanım: atatürk döneminde savaştan yeni çıkıldığını, yeni devlet kurulduğundan osmanlı borçlarının büyük bir kısmının ödendiğini, aynı zamanda ülkenin sanayileşmesi için deli gibi fabrikaların kurulmaya çalışıldığını, ülkenin kalkınabilmesi için limanların kurulmaya çalışıldığını bilmeyip, paranın yerinde oturarak geldiğini sanan ezik söylemi.
insanların ne kadar boş, ne kadar anlamsız, ne kadar bilgisiz, ne kadar cahil olduklarını izlemek için ideal bir tespit. kimisi ankara üniversitesi'ni 1925'te kuruyor, kimisi istanbul üniversitesi'ni atatürk döneminde kuruyor, kimisi 1967 yılında kurulan hacettepe'yi atatürk dönemine çekiyor, uzatıyor lastik gibi. zırcahil bunlar yahu. hala osmanlı'nın ekmeğini yiyorsunuz, bırakın 20'leri, 30'ları. haramzadeler!
O kadar köklü değişiklikler yapılıyor. Yeniden bir devlet kurmak, devrimler yapmak kolay mı kardeşim? Herşeyin zamanı var. Bir anda herşey olup bitemez tabiki de.
osmanlı döneminden kalma yüksek öğrenim kurumları, atatürk zamanında üniversite özelliği kazanmıştır bu bile yetmez mi? o kadar icraatın yapılmasına vesile olmuştur mustafa kemal atatürk, devrimlerin oturması ve uygulanması bile yıllar sürmüştür, eğer ömrü vefa etseydi onu da yapardı emin olun, izin verin de o da eksik kalsın.
doğrudur. bırak üniversiteyi küllerinden bir devlet kuruyorsun. osmanlının artıkları. halkın yüzde 5 i okur yazar sen bi de üniversite açsan ne olacak?
-ülkenin beyin takımı olarak bakılan doktorlar, avukatlar, mühendisler çanakkalede şehit oldu. halkın geri kalanı zaten cahil. bırak üniversiteyi okul bile, okuma yazma oranını artırmak bile büyük bir başarıdır.
artık atatürke bok atılmamalı şakirt kankslar. valla yapmayın bunu.
öncelikle konuya girmeden önce şu tanımı yapmak gerekir: "bir şakirtten daha korkunç olan şey cahil şakirttir." neyse atatürk hiç üniversite kurmamış tabi ki mesela şimdiki hükümet öyle mi gidiyor zonguldakta kara elmas üniveristesini şak diye açıyor * gidiyor her ilde üniversite kurduk diyor. kuruyor kuruyor da içinde hoca oluyor mu olmuyor o şehir bi üniversite kültürünü kaldıracak potansiyele sahip mi hayır! adam edebiyat okuyor okuduğu şehre süreli edebi yayın gelmiyor, bu adam kendini nasıl geliştirecek? cevap yok! atatürk zamanına gelecek olursak. . . okumuşu aydını kim ne varsa çanakkale de kurtuluş savaşında gitti üniversite kursan hocasını nerden bulacaksın şakirtcan, başkaları gibi göstermelik iş yapacağım diye devletin kıt kaynağını oraya buraya savurmamış adam. her şeye rağmen dtcf , anakara hukuk , gazi nazi almanyasından kaçan bilim adamlarını ülkeye getirip akademik anlamda onlardan yararlanmak atatürkün bu konuda yaptığı şeylerden bir kaçıdır.
öylesine cahil, öylesine samankafalı ve önünü bile görmekten aciz bir şakirtin tüm bu meymenetsizliklerine ve doğru düzgün hiçbir bilgisi olmamasına rağmen, sırf belki birileri etkilenir, kanar kurnazlığı ve ahmaklığı ile ortaya attığı tırt bir iddiadır ve dahası ve önemlisi, bu ülkeye en çok emeği geçmiş muhterem, mümtaz ve ulu bir insanı müstehzi bir üslupla güya eleştirme yoluyla aşağılama çabasının son örneklerinden biri dahadır. şakirtleri, abilerinin dizlerinin önünde çömelerek risale dinlemeye davet ediyoruz.
her ile üniversite açılamasa da her kafaya vicdanı hür, aydınlık üniversiteler açılmıştır. o üniversitelerde de çağdaş türkiye'nin eğitimi alınmıştır. önemli olan da budur zaten.
bir delinin taş atacağı, kırk akıllının da ona cevap vereceği iddia. ama ne iddia. çünkü bok atmakta sınır tanımayan yazarlar örgütünün elinde her zaman bir miktar bol bulunur. cevap ise
4 yıl böyunca gururla okuduğum: dil ve tarih-coğrafya fakültesi'dir
ölmek üzere olan bir hastanın , öncelikle düzgün nefes alması sağlanması gibi öncelik meselesidir. şimdi türkiye'de o kadar üniversite var da kaçı "gerçekten" üniversite?
ayrıca o dönemlerde albert einstein bizzat kendisine mektup yazıp , alman bilim insanlarının türkiye'de çalışabilmesi için izin bile istemiş , bu izin isteği önce başka merciler tarafından reddedilmiş , sonra bizzat atatürk'ün emriyle red durdurulmuş ve alman bilim insanları türkiye'de görev yapmışlardır. Bazı bilim insanlarının da , günümüzdeki üniversitelerden bazılarının kurulması için çalıştıkları da bilinmektedir.