atatürk ün diyanet işlerini kurması

entry11 galeri0
    1.
  1. Diyanet işleri Başkanlığı, 3 Mart 1924 tarihinde Şeriye ve Evkaf Vekaletinin yerine kurulan, islam dininin inançları, ibadet veahlâk esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekle görevli kurumdur.Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle 429 sayılı kanunla Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığınabağlı bir teşkilat olarak kurulmuştur.(viki den alıntı)

    Atamın ateist veya deist olduğunu düşünmüyorum.
    2 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. Muhafazakar kesime de şirin gözükebilmek, olası tepkilerde zora düşmemek amacıyla kurdurmuştur. Çünkü memleketin içinde bulunduğu durum kendisine tepki konulmaya müsait bir durumdu.
    1 ...
  5. 4.
  6. öteden beri dinin siyasete alet edildiğini göstermiştir. Ha bunu ilk yapan atatürk değildir emevi, abbasi, osmanlı, atatürk, erdoğan vb hep dini siyaset aleti olarak kullanmışlar çünkü bunu halk istiyor yani olay arz talep meselesidir.
    3 ...
  7. 5.
  8. devletin din işlerini yönlendirmesi amacıyladır. halbuki din ve vicdan özgürlüğü olmalı. ama olmadı. sağlık olsun!
    0 ...
  9. 6.
  10. Laikliğe aykırıdır. Türkiye'de dinin devletin kontrolünde olması için kurulmuştur. Dönemin iktidarının emrindedir. Şimdi tayyip'in kontrolünde olduğu gibi.
    1 ...
  11. 7.
  12. din ve devlet isleri ayrilinca "ulan bu salak yobazlar yine dinin bokunu cikarir , sunlara yol gosterecek bi kurum kurayim mallasmasinlar " diyip kurmustur buyuk ihtimalle ama diyenetin boyle olacagini tahmin etmemistir.
    2 ...
  13. 8.
  14. dini bilgisi olmayan dindarlara, dinin doğru öğretilmesi ve uydurma hurafelere itibar edilmemesini öğretmek amacıyla kurulmuştur. şu an hepimizin bildiği üzere amacından tamamen saptırılmıştır.
    0 ...
  15. 9.
  16. bazı yazarlar savunmaya çalışmış ama olmamış.

    devlet ve din işleri ayrılmalı dedikten sonra " din adamlarını kontrol altına almak" için diyaneti kurmak çelişkidir. eğer devlet, dini baskılamasaydı tabiri caizse merdiven altı cemaatçilik bu kadar güçlü olmazdı. diyanet de hükümetlerin ideolojik aygıtı haline gelmezdi.

    mesela türkçe ezan hadisesi. alın size devletin kontrolcülüğü. bana kalsa isteyen türkçe okusun ve türkçe okunmasını isteyen o camiye gitsin, isteyen arapça okusun ve arapça okunmasını isteyenler o camiye gitsin. ama bu kontrolcülük devlet eliyle yapılınca, kurnaz adamlar etrafına cahil cühelayı topladı ve cemaatleşmeye gidildi.

    özetle bu kurumun olması hatalıdır. keşke cumhuriyet döneminde daha liberal düşünceli insanlar yönetimde olsaydı. zannediyorum ki din konusunda devlet kontrolcülüğünü görmezdik ve bugün bu kurumu ve yarattığı sorunları konuşmazdık.

    edit: devletin aşırı kontrolcülüğün olduğu yerde muhakkak işler ters gider. bunu bizzat kendi tarihimizden görebiliyoruz.

    mesela devlet şimdi de fiyat kontrolcülüğü yapıyor. bu da ters tepecektir.
    2 ...
  17. 10.
  18. Nüfusun %90'ından fazlasının müslüman olduğu bir ülkede din işleri yobaza, tarikata bırakılamazdı. Gereğini yapmış.
    0 ...
  19. 11.
  20. Son zamanlarda kendime hep soruyorum. Diyanet işleri denilen kurum neden var? Diyanet ne iş yapar? Her yıl bu kadar büyük bir bütçe Diyanet’e neden ayrılıyor? NASA, Diyanet’in yarısı kadar bütçeyle Plüton gezegenine uzay aracı yolladı. Bizim Diyanet ne iş yaptı? Yaptıkları tek şey halka fetva vermek…

    Fetvaların içeriği ise ayrı bir felaket… Oysa Diyanet ilk kurulduğunda bugünkü halinden çok farklıydı, Diyanet işleri 1924 yılında Atatürk’ün kurduğu bir kurum… Kuruluş amacı ise yüzyıllarca dini duyguları sömürülen halkı dini açıdan aydınlatmak ve sahtekar hocalara engel olmak amacıyla aydın din adamları yetiştirmek…

    Yani kurulurken milleti cahillikten ve din istismarından kurtarmak için kurulmuş. ilk başkanı da Kurtuluş savaşının kahraman hocalarından Ankara müftüsü Rıfat Börekçi Kurulduktan çok kısa bir süre yüzyıllardır günah diye tercüme ettirilmeyen Kur’an’ın tercüme edilmesi için 20.000 TL bütçe ayrılıyor. O günün koşullarına göre büyük bir para…

    Kur'an'ın tercüme görevi de Elmalılı Hamdi ve Mehmet Akif’e veriliyor. Hem de noter onaylı… Sözleşmede tercümenin nasıl olacağı, nelere dikkat edileceği ayrıntısıyla anlatılmış. Özellikle akıl ve düşünceyle ilgili ayetlerin çok kapsamlı tercüme edilmesi istenmiş.

    Halkı dini yönden aydınlatmak için tüm gücüyle çalışan Diyanet, sosyal meselelere de duyarsız kalmamıştır. Örneğin tüm geliri 1925 yılında kurulan Türk Tayyare Cemiyetine bağışlanan Tayyare piyangosuna katılmanın dinen sakıncası olmadığı hakkında fetva yayınlamıştır ve birçok sosyal konuda halkı bilgilendiren fetva yayınlanmıştır.

    1935 yılında 10 yıllık bir çalışma sonunda Kuran’ın ve hadislerin tefsiri yayınlanıyor. Şu anki iktidarın ve yandaşlarının dinsizlik dönemi diye anlattıkları tek parti döneminde kaç tane dini eser basılmıştır biliyor musunuz? inanamayacaksınız ama 1923 – 1950 yılları arasında toplam 352.000 dini kitap basılıyor. Bu sayının 45.000 tanesi Kuran-ı Kerim tercüme ve tefsiri (19’cilt), 60.000 adet Buhari Hadisleri tercüme ve izahı (12’şer cilt), 247.000 adet din kültürü eserleri…

    Osmanlı’da ise mabanın gelmesinden sonra basılan toplam dini eser sayısı ise 143… Düşünün bir yanda din düşmanı denilen Cumhuriyet, 352.000 kitap basıyor. Diğer yanda çok dindar olarak adlandırılan Osmanlı ise sadece 143… Söyleyecek söz yok.

    Cumhuriyet’in ilanından 1 yıl sonra halkı dini yönden aydınlatmak amacıyla kurulan, çok kısa bir sürede Kur'an'ın tercümesinden, Buhari hadislerine, askere din kitabından, çocuklara din dersine, hutbelerden, birçok sosyal konuda fetva yayınlayan Diyanet işleri bugün ne iş yapıyor?

    5,7 milyar TL / bütçeyle oruçluyken sakız çiğnesem orucum bozulur mu? Baldıza sarkıntılık yapsam günah olur mu? Dört eş alsam helal mi? Gibi abuk sabuk sorulara cevap veriyor. Hiçbir sosyal konuda bir çalışması yok, insanları aydınlatmak için bir gayreti yok ve bu kurum sağlık bakanlığının bütçesinden iki kat fazla bütçeye sahip…

    Oysa Cumhuriyet’in ilk yıllarında çok kısıtlı bir bütçeyle büyük işlere imza atılmıştı.

    Ne diyeyim… Atatürk’ün çok büyük önem vererek kurduğu Diyanet işleri bugün kuruluş amacından çok uzakta ve işin komik olan yönü, Atatürk’ün kurduğu Diyaneti bugün Atatürkçüler eleştiriyor Atatürk düşmanları sahip çıkıyor. Sözün bittiği yer sanırım bu olsa gerek.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük