Atatürk bir süre, açık bir şekilde diktatör'dür, gelecek için diktatörlüğü değil, cumhuriyet'i düşünmüştür. Yaşanılan zamanın zorunluluğudur.
Maalesef ideolojiler her zaman birbirleriyle çarpışmaya mecbur. Atatürk ateist olduğundan dolayı, dinlerin, insanlığın gelişimini geriye götürdüğünü görmüş ve uzunca süre de dinci kafayla savaş vermiştir. Bir düşüncenin değişmesi devirleri kapsayacağından dolayı yaşadığı dönemde bunu büyük oranda başaramamıştır.
Kalan küçük orandaki insan ise bu savaşı devam ettirmemiş, ülkesinin ekonomisi kötüye gitmeye başladıktan sonra ve globalleşen dünyayı gördükten sonra, Türkiye'yi Atatürk gibi sevmemiştir, gerek duymamıştır. ( Yine zamanla alakalı bir durum. )
Buna bugünden bakan kimse yanlışta, doğruda diyemez. Diyenler; kafası geçmişte kalmış, ileriye dönük herhangi bir görüşü oluşmamış kimselerdir.
bu tur katliam yapılınca lider diktatör oluyorsa, Mete han'dan tut günümüze kadar gelmiş bütün Afedersin islamiyete kadar bütün Türk devletleri diktatörlük ile yönetilmiş.
yanılmıyorsam Abdülhamid han'da 20 bin kişiyi hain diye asmış.
bunu söyleyebilmek için ilkokul düzeyinde bile tarih bilginiz olmaması gerekir. Ya bilgi eksikliğidir ya hazımsızlık yaptığındandır, çünkü bazı liderler böyledir.. Öyle bi gaz yapar ki osurur osurur çıkartamazsın.
doğrudur ama diktatörlük kötü bir şey değildir hatta yerine göre iyidir atatürk ün yapmış olduğu çağdaş ve ilerici devrimleri yobaz ve cahil anadolu halkına rica ve lütfen ile kabul ettirebilmesi mümkün müdür? değildiri
o halde ulu önder yobaz anadolu halkına karşı sert davranarak doğru olanı yapmıştır.
şakirt kardeşlerin izmir konuşmasından örnek vererek ispat ettiklerini sandıkları saçma şey.
bakınız ne diyor şakirt kardeş:
yazar: pilav ustune keskul
--spoiler--
atatürk izmir'de nutuk vermiş. şöyle diyor:
hedefimize varmak için kanunlarımız müsait değilse o kanunları değiştiririz, yeni kanun yaparız. en nihayet lüzum ve mecburiyet görürsek bu yolda her şeyin üstüne çıkarak hedefimize yürümekte, asla tereddüt etmeyiz."
kaynak;
- (1931) ayın tarihi, cilt: 25, sayı: 82, 83.
"her şeyin üstüne çıkarak" sözüyle de ne demek istediği aşikar. gerekirse kanun, nizam hiç bişey tanımam demeye getiriyor. keyfime göre hareket ederim diyor.
"arkadaşlar, zaman, gelip geçen olaylar, izlediğimiz doğrultuda bizi aldatmamıştır. Bu yol üzerinde, her gün daha çok aydınlanarak hedefe yürüyeceğiz. Bizimle beraber yürümek istemeyenlere bir şey diyemeyeceğiz. Onlar da istedikleri gibi hareket ederler. Bizim, hedeflerimize doğru yürürken isabetli olduğumuza ve en nihayet başarıyla hedefe erişeceğimize güvenimiz o kadar kuvvetlidir ki, şunun ve bunun üzülmüş olması bizi asla etkilemez. Belki uyarır, daha çok dikkatli yapar. Yalnız, bizi geriye götürecek olanların izleyecekleri doğrultuya asla uygun davranmayız! Yasalarımız uygun değilse o yasaları değiştiririz, yeni yasa yaparız. En sonunda gerek ve zorunluk görürsek bu yolda her şeyin üstüne çıkarak hedefimize yürümekte, asla tereddüt etmeyiz.
kendi fikirlerinizi savunmak adına kesip kırpmak tam size yakışır bir ahlaksızlık şekli.
biraz abilerinizin yazdığı kısmın dışına çıksanız yada azıcık aramaya inansanız böyle olmayacaktınız ama olmuşsunuz işte.
vasfiye teyzenin dediği gibi bu halinizle katlanacağız artık size. mecbuuur.
şu sözleri söyleyen birine asla söylenmeyecek şeydir.
--spoiler--
M. Kemal Atatürk, mecliste yaptığı konuşmayı NUTUK TA şöyle anlatıyor:
Mesele, zaten oldubitti haline gelmiş olan bir gerçeği kanunla ifadeden ibarettir. Bu mutlaka olacaktır. Burada toplananlar. Meclis ve herkes meseleyi tabii olarak karşılarsa, sanırım ki uygun olur. Aksi takdirde, yine gerçek, usulüne uygun olarak ifade edilecektir. Fakat belki de bazı kafalar kesilecektir.
--spoiler--
ahmet altan'a edit: yavrum yok mu sana kiraz ağacı, kadın memesi falan?***
önemli edit: cumhuriyeti kurduktan sonra ülkesini yöneten adam, trablusgarp'ta, şam'da, çanakkale'de ülkesini düşmana karşı savunmuş, ardından ülkeyi düşmanla bölüşen hain yönetimi ülkeden atmış, halka kendi kendini yönetme yetkisini vermiş.
ülkeyi yönetmesi zorunuza gidiyor da, tüm mal varlığını türk halkına bırakmasını göremiyorsunuz.
yoksa ülkeyi kiraz ağacı gölgesine, kadın memesine falan satacağını beyan edenlerin kuyruğuna yapıştınız, neye tutunduğunuzun farkında bile değilsiniz.
bıraksaydı da yobaz köpekler fink atsalardı yurdun yanında yöresinde he mi? hadi ordan...**
Kimileri bunu doğru kabul ediyor. Evet olabilir, Atatürk diktatör olabilir. Efem sen de ol elinden alan mı var. 75 sene önce ölen fikirlerini tam bilmediğin birine tas atıp durma. Atatürk diktator oladabilir olmayada bilir.
Doğru olan şeydir, yurt dışında da bu şekilde bilinir. Bir kişi ülkeyi muhalefetsiz yönetiyorsa diktatördür. Bizim mal kemalistlere göre kişinin diktatör olabilmesi için kıyım falan yapması gerekmektedir, ama öyle bir şey yoktur.
kendisine, meclis kanalıyla muazzam yetkiler sağlanmıştır, doğrudur. zaten ona diktatör denilmesinin sebebi sahip olduğu yetkilerdir. lakin eğer o yetkileri alamamış olsaydı, bugün bu ülke, fransızlar, ingilizler ve yunanlılar tarafından paylaşılmış olacaktı.
şimdi dünyada diktatör diye lanse edilen diğer liderlere bir bakın; mustafa kemal bir franco değildi, mustafa kemal bir musollini değildi, mustafa kemal bir hitler değildi!
kıyaslama yapabilme kabiliyeti olanlar bu diktatörleri, yaptıklarını ve hikayelerinin nasıl son bulduğunu bir de mustafa kemal'in yaptıklarıyla mukayese etsinler. diktatör olduğu için yaptığı devrim bu kadar başarılı oldu ve 89 yıldır ayakta kalabildi.