atatürk ün diktatör olması

entry106 galeri6 video1
    26.
  1. kendisi gerçek diktatörler tarafından saygı duyulan bir devrimcidir, milliyetçidir.*
    (bkz: ona diktatör denmez ökkeş)
    2 ...
  2. 27.
  3. bir devlet lideri fikirlerini meclisten geçirmek için silahını kürsüye koyarak istediğini yaptırıyorsa diktatördür.

    doğru önermedir.
    0 ...
  4. 28.
  5. abesle iştigal bir durum olurdu bu.
    1 ...
  6. 29.
  7. abesle iştigal bir durum oldu bu.
    1 ...
  8. 30.
  9. çok iyi olurdu. ama olmadı. tüm din sömürücülerini assaydı ama yapmadı. insan evladıydı neticede.

    ama düşünsenize din sömürücülerini astığını. halk bugün böylemi olurdu? aşiret sistemini bitirdiğini düşünsenize. bugün yaşanan hiç bir sıkıntı yaşanmazdı. aydınlık, gelişmiş bir ülke olurduk. ama olmadı. bu iyilik de cezasız kalmadı...
    1 ...
  10. 31.
  11. zamanında yedi dümene çok fazla sokup kökünde bıraktığı için bugün torunlarının bu tür viyaklamalarını gayet normal karşılıyoruz malum girdi dibine kadar.
    0 ...
  12. 32.
  13. 33.
  14. diktatörün böylesi dedirten önermedir.

    1923te cumhurbaşkanı seçilmesinden ölümüne kadar geçen zamanda iki manevra dışında üniformasını fotoğraf çektirmek için bile giymemiştir.tarihte böyle bir diktatör görülmüş müdür?

    her işi tbbm ne sürmüş ve meclisin kararıyla yapmıştır.

    kişisel bir karar vermeden önce mutlaka herkesin fikrini öğrenmiştir.
    bir diktatörün milletvekili seçilememesi için yasa hazırlığı yapılabilir mi? böyle bir girişim başlatanların başlarına neler gelebilir?

    mustafa kemal i milletvekili seçtirmemek için yasa önerisi yapanların başlarına hiçbir şey gelmemiştir?

    1924 anayasası hazırlanırken m. kemal, parlamenter demokrasilerde bugün de yaygın olan cumhurbaşkanına yasaları veto etme ve gerekirse meclisi feshetme yetkisinin verilmesini istedi.meclis anayasaya bu yetkiyi koymadı.bu yetkiyi mustafa kemal e çok görenlerin başına hiçbir şey gelmedi..!

    bu nasıl bir diktatörlüktür..?
    mustafa kemal in çankayadaki sofrasında bir akşam yemeği... dr. reşit galip alkolün de etkisiyle çok ağır eleştiriler yapıyor.yeter, kalk, git uyarılarına karşı:
    allah da gelse beni buradan kovamaz. burası milletin malıdır... şeklinde bağırmaya başlar.
    böyle bir durumda bir diktatör ne yapar ?
    mustafa kemal:
    o halde buradan ben giderim.. diyerek odasına çekilir. topluluk dağılır...
    1 ...
  15. 34.
  16. otoriterlik sinyalleri vermiştir aslında ama bu onu diktatör yapmaz. iç düzeni tesis dedikleri işi yaparken çokça hak yenmiş, istiklal mahkemeleri, istanbul sansürü, mühalefetin tassfiyesi, şeyh sait kalkışması gibi olaylarda sağlam şiddet kullanılmıştır.***
    0 ...
  17. 35.
  18. (bkz: iyi niyeti suistimal etmek)

    (bkz: iyi niyeti suistimal edenlere haddini bildirmek)

    yapılması gerekeni yapmıştır. insanları hemen yargılamayacaksın, onlara iyi davranacaksın, eğer ki suistimal ediyorlarsa; işte o zaman başlarına gelecekleri hak etmişlerdir bu içleri kararmış ve iradesiz kimseler.
    0 ...
  19. 36.
  20. Atatürk kendisine önerilen halifeliği ya da padişahlığı kabul etmiş olsa, ataürk'ün ayağının tozunu öpecek kişiler, yüce önderimiz atatürk halifelik yerine çağdaş uygarlık yolunu seçtiği için atamıza saldırmaktadır...
    0 ...
  21. 37.
  22. http://haber.gazetevatan....08750/1/Gundem#javascript :; mustafa mutlu'nun 3 kasım tarihli yazısıdır. sırf popüler olmak için ekranlara çıkan ve 'atatürk diktatördür.' diyen yazarımsı kadına ayakta verilen derstir bu yazı. eleştirin tamam da el- insaf artık, ne zararını gördünüz şu adamın, anlamıyorum!
    1 ...
  23. 38.
  24. atatürk'ün tek adam (diktatörlük) döneminin diktatörlük olmadığını iddia edenler, dönemin koşullarını gerekçe göstererek "şartlar çok partili düzene el vermiyordu" diyorlar. Yine aynı şekilde "önce milletin eğitilmesi gerekiyordu" bahanesine sarılıyorlar.

    atatürk'ün "şartlar oluşunca" çok partili düzene ve demokrasiye geçmek istediğini doğru kabul etsek bile (bence doğrudur), "şartlar oluşuncaya" kadar yaptığının adı diktatörlüktür. üstelik ne onun sağlığında ne de ölümünden sonra 1946 yılına kadar bu şartlar bir türlü oluşmamış, devlet tek parti diktatörlüğü ile yönetilmiştir. 1946 yılında da şartlar oluştuğu için değil, sovyetler tehtidinden korunanacak batı limanına sığınmanın ön koşulu olduğu için çok partili düzene geçildiği gerçeği, fazla geçmeden 1960 darbesinde kabak gibi ortaya çıkmıştır.

    peki neymiş bu bir türlü oluşmayan ve darbelerle, muhtıralarla sürekli balans ayarı verilen şartlar?

    1923-1946 yılları arasında anadolu halkı, serbest seçimlere giden 1689 yılının ingiliz halkından ya da 1787 nin amerikalısından daha mı geriydi? ya da Osmanlı döneminde 1908 den sonra yirmiden fazla siyasi parti kurulmasına izin veren şartlar sonra nasıl yok oldu?

    atatürk'ün diktatörlük koltuğuna mahkum olması "oluşmayan şartlar"dan kaynaklanmıyor, söz konusu o şartların, oluşması mümkün olmayan hayaller üzerine kurulmasından kaynaklanıyor. neydi bu hayaller manzumesi?

    dini, atatürk'ün tanımladığı çerçevede bir çeşit hobby olarak yaşayan, ezanı türkçe isteyen, camide sandalye üzerinde namaz kılan, türban giymeyen, batılı olmak adına şapka giyen, kokteyl partilerinde dans eden, türkü gibi "ilkel" müzik yerine radyoda klasik batı müziği dinleyen, kürt olmaktan vazgeçip "ne mutlu türküm" diyen, alevi olduğu halde tekkelerinden, hacı bektaş veli dergahından vazgeçen kesme şekeri gibi eşitlenmiş bireylerden oluşan "eğitilmiş" bir millet.

    atatürk'ün ve takipcisi CHP iktidarının neden diktatörlüğü seçtiği, şartların neden oluşmadığı ve bin darbe daha yapılsa dahi asla oluşmayacağı açık değil mi?
    2 ...
  25. 39.
  26. zamanın şartlarına göre diktatör olması gerekmiştir ve olmuştur.Sonuçta atatürk full hümanist çevreci biri değildi.Gün yüzüne çıkmış ya da çıkmamış,dış mihraklarında etkisiyle bir çok ölüm gerçekleşmiştir.
    0 ...
  27. 40.
  28. hangi diktatör eline tebeşiri alıp vatandaşına harfleri öğretmiştir? Yahut hangisi ülkesinin eğitim kurumlarında ders vermiştir? Var mıdır başka örneği? Eğer Atatürk'e bunlar için diktatör deniyorsa kurban olunur öyle diktatöre.
    1 ...
  29. 41.
  30. takrir-i sükun kanunu ve istiklal mahkemelerini görünce insan bu durumu düşünmeden edemiyor. ama düşünmmek gerektir böyle bir durumu. atatürk hakkında düşünmek bile yasaktır çünkü.
    1 ...
  31. 42.
  32. sessizce düşünülmesi gereken ihtimaldir. şşşş... duymasınlar.
    0 ...
  33. 43.
  34. padişah ve halife olabilecekken cumhuriyeti kuran bir lider ne kadar diktatör ise atatürk'te o kadar diktatördür.
    3 ...
  35. 44.
  36. 45.
  37. Ben hayatımda hiç,eline tebeşir alıp alfabeyi öğreten,milletinin ilk öğretmeni olan bir diktatör görmedim.
    6 ...
  38. 46.
  39. adolf hitler:ben bütün ideolojimi,stratejilerimi atatürkten aldım sözüyle perçinlenen olaydır.
    2 ...
  40. 47.
  41. O zamanki cehalet oranına bağlı olarak bazı yaptırımlarda bulunduğu açıktır. Ancak kendi cebini doldurmamıştır. insanların ve ülkenin menfaati içindir. Bugünün şartlarında olsaydı elbette dayatmalarda bulunmazdı.
    4 ...
  42. 48.
  43. tabii diktatördür. hepimizin hayatı kayaydı, padişahım çok yaşa diye ağlar ağlar tepemize çıkarırdık. ama yok, adam bizim iyiliğimizi düşündü. o yüzden o bir diktatör. la allah aşkına alın şu beyinciklerinizi bi' yıkılın karşımdan yeter ya.
    4 ...
  44. 49.
  45. Diktatörlük, herhangi bir kurum, yazılı ya da yazılı olmayan yasal düzenlemeler veya başka bir sosyal ve/veya politik faktör tarafından sınırlanmamış bir liderliğin (genellikle bir diktatörün) mutlak yönetimidir. Diktatörlükler 4 çeşite ayrılabilmektedir.

    Kişi diktatörlüğü

    Devlet içinde tüm yetkileri kendi elinde tutup en üst düzeyde bulunan yöneticidir. Bu kişi aynı zamanda partisininde mutlak lideri olup dışişleri bakanlığı ve orduda başkomutanlık yapabilir. Tek parti rejimi vardır. Bu tür dikatörlüklerde demokrasiden asla söz edilemez. Katı bir liderlik ilkesi vardır. Bu diktatörlük çeşidi daha çok faşizm'de görülmüş olup bu diktatörlük çeşidinde en çok ünlenmiş olan kişi Adolf Hitler'dir.

    Parti diktatörlüğü

    Devletin idaresinin ve her türlü yetkinin tek bir parti elinde bulunmasıdır. Tek parti rejimi vardır. Bu diktatörlük çeşidinde de demokrasiden söz edilemez. Partinin başında otoriter bir lider olabileceğinden kişi diktatörlüğüne benzeyebilir. Daha çok komünizm'de görülmüştür ve bu diktatörlük rejimini sıkı sıkıya uygulamış ve en çok ünlenmiş kişi Josef Stalin'dir.

    Askerî diktatörlük

    Devlet idaresinin orduda bulunmasıdır. Bu tür yönetimlere cunta adı verilir. Siyasi partiler bulunmaz, bulunsa bile ordu kontrolünde varlığını sürdürür. Askeri yönetimlerin başına geçmiş kişiler genellikle yönetime darbe yoluyla gelmiştir. Bu diktatörlük çeşidini uygulayan en ünlü kişilere Francisco Franco ve Muammer Kaddafi örnek verilebilir.

    Müşfik diktatörlük

    Müşfik diktatörlük otoriter bir liderin sadece kendi kişisel çıkarına veya nüfusun sadece küçük bir bölümünün yararına değil de toplumun bütününün faydasına bir politika izlediği hükümet şeklidir. Müşfik ve hayırsever bir diktatör referandumlar yoluyla bazı demokratik kararların alınmasına izin verebilir. Çoğu diktatör rejim kendini daima hayırsever olarak gösterir ve demokratik rejimleri sürekli olarak dağınık, verimsiz ve bozuk olarak gösterme eğilimi içerisindedirler. Napolyon Bonapart, Fidel Castro, Josip Broz Tito, Ho Chi Minh gibi bazı liderler müşfik diktatörler olarak vasıflandırılırlar.

    (bkz: alıntı)
    0 ...
  46. 50.
  47. halamın bıyıkları olsa amcam olurdu zaten.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük