milyonları kahretmiş olan ölümün son durağına vardığı cenazedir. ulu önder mustafa kemal atatürk'ün kurucusu olduğu topraklarda yaşayan ve onun ilke ve inkilaplarına bağlı olan dünyadaki milyonlarca kişiyi sonsuz bir acıya gark ettiği ölümün törenidir.
her nesil bunun üzüntüsünü yaşayacaktır. cenaze töreninde ise, 19 kasım 1938'de 08:10 sularında dolmabahçe sarayında cenaze namazı kılındı. Cenaze her hangi bir camiye götürülmedi. imamlığı o dönemin Diyanet işleri Başkanı Prof. Şerefeddin Yaltkaya yaptı. Namaz; "Allahu ekber" yerine Türkçe, "Tanrı uludur" sözleriyle başladı ve selamlar, "Esselamu aleykum" yerine yine Türkçe olarak, "Esenlik üzerinize olsun" şeklinde verildi. daha sonra generaller tarafından top arabasına yerleştirildi.
odatv bu törene dair bazı (video) görüntüleri yayınlamıştır. ilk kez izleyeceğimiz iddiası taşıyor bir de, biraz baktım da harbiden daha önce gördüğümü anımsamıyorum. ilgincime gidiyor, şöyle şeyler hâlâ yeni yeni ortaya çıkıyor ya.
milyonlarca kişinin katıldığı ve aralarında ağlamayan tek insanın bile olmadığı törendir. atatürk'ün ne kadar sevildiğinin kanıtıdır. nüfus 17 milyondu. şimdi ata'yı seven hala 17 milyon sabit duruyor. gerisi işe yaramaz!
1- ismet inönü sebebi anlaşılamayan bir neşe içinde etrafa gülücükler saçmaktadır.
2- üst düzey askeri yetkililerin %90'ı hitler tipi bıyık bırakmış durumdadır.
3- videonun üzerine sonradan eklenmiş berbat bir keman sesi izlemeyi zorlaştırmaktadır.
4- videonun 15.dakikasında seslendirmede gece trenle getirilen taaabut yada gece trenle getirilen tağut denilmektedir. pek anlaşılamamaktadır.
başkaca da laf salatası ve berbat keman sesi dışında kayda değer bir görüntü yoktur. seyretmeye harcadığım vakite yazık.
Atatürk'ün cenaze töreni, onun son zaferi oldu. Tabutunun önünde karşıtlarının hepsi sessiz kaldı. Türk ve Alman askerleri, tabutunun arkasında bir sırada yürüdüler; bir diğer sırada Stalin ve Hitler'in temsilcileri yan yanaydılar; hem Valencia hem de General Franco çiçek yollamışlardı. Tabutun önünde faşistler, demokratlar ve komünistler eğildiler. Her sınıfıyla birlik olarak Türk halkı yakardı ve ağladı. Zenginle fakir, yüksekle alçak arasında hiçbir fark yoktu. Bugün Ankara’nın yaşamış olduğu, dünyanın hiçbir zaman görmediği bir törendi.