atatürk ün bursa nutku

    4.
  1. türk genci, devrimlerin ve rejimin sahibi ve bekçisidir. bunlarin lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve devrimleri benimsemiştir. bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu, bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır demeyecektir.

    hemen müdahale edecektir. elle, taşla, sopa ve silahla, nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır. polis gelecektir; asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. genç, "polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi degildir" diye düşünecek, fakat asla yalvarmayacaktır. mahkeme onu mahkum edecektir. yine düşünecek: "demek adliyeyi de islah etmek, rejime göre düzenlemek lazım!" onu hapse atacaklar.

    kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber; bana, ismet paşa'ya,meclis'etelgraflar yağdırıp haksız ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını , kayrılmasını istemeyecek. diyecek ki, "ben inanç ve kanaatimin icabını yaptım. müdahale ve hareketimde haklıyım. eğer buraya haksız gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir!" işte benim anladiğim türk genci ve türk gençliği!"

    mustafa kemal atatürk
    49 ...
  2. 18.
  3. "atam senin çizdiğin genç tiplerini bu ülkede ya asarlar ya da evlerde katlederler" cevabını aklına getiren nutuktur, tam da bugünler için söylenmiş sanki..
    9 ...
  4. 3.
  5. oLay budur arkadaşLar.. tam bu günLeri anLatmıyor mu?.. poLis ve asker bir şey yapamıyor.. adaLetimiz kimin eLinde beLLi değiL.. bizLer türkiye cumhuriyeti gençLeriyiz.. bir imparotorLuk yıktık cumhuriyeti kurduk.. ama yine kan istiyorLarsa dökeriz.. hem de oLuk oLuk.. bu cumhuriyeti iLeLebet koruyacağız..

    (bkz: tehLikenin farkında mısınız)
    29 ...
  6. 25.
  7. tam metni şöyledir:
    Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

    Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, "Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir" diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, "demek adalet örgütünü de düzeltmek, yönetim biçimine göre düzenlemek gerek"

    Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haksız ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, "ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir."

    işte benim anladığım Türk Genci ve Türk Gençliği!

    Mustafa Kemal Atatürk
    Bursa, 5 Şubat 1933
    5 ...
  8. 27.
  9. ''türk genci devrimlerin ve rejimin sahibi ve bekçisidir. bunların luzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve devrimleri benimsemiştir. bunları zayıf düşürecek en küçük ve en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu; bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu, adliyesi vardır...demeyecektir. hemen müdahale edecektir''.
    5 ...
  10. 112.
  11. "Türk Tarih Kurumu Yönetim Kurulu'nun 24 Ekim 1966 tarihli toplantısında Bornova Asliye Hukuk Hakimliği'nin 27/9/1966 tarih ve 1966/338 sayılı yazısı ve bu yazıya ekli Atatürk'ün Bursa Nutku ile ilgili sözlerin üzerine gerekli incelemeler yapılmıştır. Bu incelemeler sonunda bu sözlerin Atatürk'ün 1933 Şubat'ında Bursa'da yaptığı konuşmadan mealen alınmak suretiyle çeşitli tarihlerde basılmış olduğu kanaatine oybirliğiyle varılmıştır."
    4 ...
  12. 5.
  13. bugunlerde daha da anlamlı olan ataturkun adeta gelecegi görüp... gençelere uyarıda bulunduğu... "tehlike" karşısında nasıl davranılması gerektiğini öğrettiği nutku
    10 ...
  14. 16.
  15. Şubat 1933'te Bursa Ulucami'de toplanan 100 kadar irticacı camilerde Türkçe ezan okunmasına karşı bir ayaklanma girişiminde bulunurlar. Ayaklanma kısa sürede bastırılır. Atatürk Bursa'ya gider. Çekirge yolu üzerinde bulunan bir köşkte akşam yemeği yenildiği sırasında bir kişi Atatürk e ayaklanmayla ilgili olarak şöyle diyecek olur: "Bursa gençliği olayı hemen bastıracaktı, fakat zabıta ve adliyeye olan güveninden ötürü..." Atatürk hemen konuşmakta olan kişinin sözünü keser ve yukarıdaki arkadaşlarımın verdiği konuşmayı yapar...
    6 ...
  16. 146.
  17. Çok şükür bu günlerde bile dilimizden düşmeyen, çomarlara inat tekrar dillendirdiğimizdir:

    “türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, ‘bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır.’ demeyecektir. elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.

    polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. genç, ‘polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir.’ diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. mahkeme onu yargılayacaktır. yine düşünecek, ‘demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.’ diyecek.

    onu hapse atacaklar. yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. diyecek ki, ‘ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. araya girişimde ve eylemimde haklıyım. eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.’

    işte benim anladığım türk genci ve türk gençliği
    3 ...
  18. 11.
  19. aklıma deniz gezmiş'i getiren büyük nutuk...
    sahi orda devrimlerden bahsediyordu değil mi?
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük