atatürk ün bursa nutku uydurmadır

entry37 galeri0
    27.
  1. aşırı dozda devrimcilik içeren bir nutkun, 'karşı devrimciler' tarafından "yok öyle bir nutuk" denilerek yok sayılmaya çalışılmasıdır.
    (bkz: at yalanı sikeyim inananı)
    1 ...
  2. 26.
  3. irticanın gerçek olmadğını kanıtlamak için elinden geleni yaptığı nutuktur. bursa nutku gerçek olmasa ne yazar ? sanki, bursa nutku'nun gerek olmadığı kanıtlanırsa, atatürk'ün irticaya hoşgörü gösterdiği gibi ahmakça bir yorum haklılık kazanacak !

    atatürk'ün düşünceleri zaten aynen nutuktaki gibidir. irticayı gördüğü yerde boğmak, onun temel düsturudur. cumhuriyeti ve devrimlerini emanet ettiği gençlere bu yönde telkinlerde bulunması da gayet tabiidir.
    2 ...
  4. 25.
  5. 1960lı yıllarda bursa mesajı okunur.
    yine o yıllarda eskişehir garında yine rivayet bir kelamı.

    biri isyana dairdir,
    biri ezmeye.

    yakın tarih bilirsiniz,
    onu seven onu seveni ezdi.

    geride kan revan.
    o ona ait değilmiş. ne çıkar allah aşkına bu saatten sonra.

    peki peki ne bursa ne eskişehirde garda
    kemal paşa sarfetmedi o sözleri. ama tarih değişmedi ki. kan bu, geri damarda vücut bulmuyor. akan aktı, asılan asıldı.
    1 ...
  6. 24.
  7. zaten ilgili metnin üslubu, Atatürk'ün bilinen hiçbir nutkuyla uyumlu değildir ama bizde tohumuna para sayılmadık çakma Atatürkçüler, dinsel ikon haline getirdikleri Atatürk'ü zerre kadar tanımadıkları için metni ona atfetmekte beis görmezler, hiçbiri de demez ki arkadaş bu ne iş. Kalkmış cumhuriyet kurmuş, öyle ya da böyle bu sistemin oturması için yeri gelmiş en yakın silah arkadaşları ile ayrı düşmüş. Eee sonra? Bunca uğraş verdiği sistemin yıkılması için "polisi var jandarması var demeyin alın sopayı girişin" diyecek he mi? La yürüyün gidin, polis jandarma demem alırım zopayı haa!
    0 ...
  8. 23.
  9. --spoiler--
    1975 yılında; ilk kez yazılı metin olarak, Cafer Tanrıverdi tarafından halka dağıtılmasından sonra, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan kovuşturmada, dönemin Türk Tarih Kurumu Başkanı Enver Ziya Karal ve Öğretim Üyesi Sami N. Özerdimir'in katkılarıyla Atatürk'e ait olduğu mahkemece karara bağlanan nutkun mahkemedeki orijinal metni aşağıdaki gibidir. Sonradan bulunan, mahkeme dosyasına da konulan, 1935 yılı yayını bir dergide vardır. Bursa'da Türkçe ezan okunmasına halkın karşı çıkması üzerine Bursa'ya giden Atatürk tarafından söylenen bu konuşmadan bir bölüm de, Celal Bayar tarafından meclis kürsüsünden okunmuştur. Daha sonra Türk Tarih Kurumu Yönetim Kurulu'nun 24 Ekim 1966 tarihli toplantısında Bornova Asliye Hukuk Hakimliğinin 27/9/1966 tarih ve 1966/338 sayılı yazısı ve bu yazıya ekli Atatürk'ün Bursa Nutku ile ilgili sözlerin üzerine gerekli incelemeler yapılır. Bu incelemeler sonunda bu sözlerin Atatürk'ün 1933 Şubatı'nda Bursa'da yaptığı konuşmadan mealen alınmak suretiyle çeşitli tarihlerde basılmış olduğu kanaatine oybirliği ile varılır. Bu mahkeme kararından sonra, nutkun tamamı, serbestçe okunur, söylenir ve dağıtılır hale gelmiştir.
    --spoiler--

    http://tr.wikisource.org/...Crk%27%C3%BCn_Bursa_Nutku
    1 ...
  10. 22.
  11. bursa nutku sanıldığı gibi atatürk'e ait bir şey değil. lafı direk kaynağa getireceğim. buyurun efenim.

    --spoiler--

    neredeyse 60 yıldır atatürk'e izafe edilip durulan "bursa nutku"nun ona ait olmadığını artık daha kesin olarak söyleyebiliriz.

    zira eski gerekçelere iki güçlü kanıt eklendi. bu kanıtları görmeden önce eski gerekçeleri sıralayayım:

    1) 'bursa nutku' adı verilen metin, bir "nutuk" değildir, olsa olsa bir sohbetten alınmıştır.

    2) atatürk'ün sağlığında hiç yayınlanmadığı gibi, ölümünden 9 yıl sonra bir kitapçıkta yayınlandığı zaman dahi onu kimseler ciddiye almamıştı.

    3) birilerince darbelere gerekçe olarak gösterilen bu sözde "nutuk", başka hiçbir bağımsız kaynak tarafından (tartışmalar başladıktan sonra yazılmış olan şike kokanlar hariç) doğrulanmış değildir.

    4) atatürk gibi otoriter bir devlet başkanının anarşiye prim verecek ve gençleri sokağa dökecek bir konuşma yapması mümkün değildir. (geniş bilgi için bkz. küller altında yakın tarih adlı kitabım.)

    şimdi daha kesin konuşmama sebep, doğrudan doğruya "bursa nutku"nun içinde yer aldığı kitabı incelemem oldu. şimdiye kadar bir "bursalı gazeteci" diye takdim edilen rıza ruşen yücer'in "atatürk'e ait birkaç fıkra ve hâtıra" adlı 1947'de basılan kitapçığına eğilen bir çalışmaya pek rastlamadım. tartışmalarda genellikle ikinci, hatta üçüncü el kitaplar kullanılmış. bu da meselenin niye arapsaçına döndüğünü açıklıyor zaten.

    rıza ruşen yücer, hepi topu 24 sayfacık tutan kitabındaki 16 adet "fıkra ve hatıra"nın doğruluğuna nedense garanti verememektedir. kitabının yıllar sonra bu kadar ciddiye alınacağını hiç düşünmediğine eminim. nitekim yazarın önsöz'de yer alan itiraf mahiyetindeki şu sözleri ibretliktir:

    "naklettiğim fıkra ve hâtıralar gerçekten olmuş mudur? bunu da kesin olarak temin edemem [garanti veremem]. çünkü ben, belgelendirmekten ziyade ve sadece işittiklerimi, -duyduğum şekle sadık kalarak- tesbit ve nakle önem verdim."

    demek ki, yazar bile anlattıklarının gerçekliğinden emin değildir. önemli bir kısmını başkalarından işitmiştir ve bunların gerçekten vuku bulup bulmadıklarını araştırıp soruşturmuş da değildir.

    böylece "bursa nutku"na neden 'sözde nutuk' dediğimizi ve bu "sohbeti" aktaran kişinin de olay yerinde bulunmadığını, konuşulduğu söylenen ve etrafında fırtına kopartılan sözleri başkasından işittiğini, onların gerçek olup olmadığına dair bir bilgi ve kanaatinin olmadığını bizzat kendi sözlerinden öğrenmiş oluyoruz.

    --spoiler--
    0 ...
  12. 21.
  13. mustafa armağan isimli şahsın amerikan gizli servisinin "paravan şirketlerinden" zaman gazetesindeki yazısındaki iddiadır.

    iddiaların hiçbirisi kanıt niteliği taşımayan "zanna" dayalı söylemlerdir. ortaya atılan söylemlerin birbirini tamamlamayan bir durumu vardır, atatürk´ün o nutku "13-14 kişinin bulunduğu bir içki masasında söylediği" "iddia edilmektedir"...ne demektir ?...iddia eden kimmiş? o belli değil.bu bir.

    atatürk´ün saat 16´da akşam yemeği yemediği söylemi genele bakaraktan belki doğrudur, ama o gün de akşam yemeğini o saatte yemediğini bilebiliyor muyuz?....belki o gün kahvaltı etmediğindden öğleden sonra "ortaya bir çilingir sofrası" kurdurtmuştur...öyle mi?....seninki iddiaysa ahanda bu da iddia, senin iddianın bu iddiadan daha mantıklı olduğunu senden başka kimse iddia edebilir mi?...edemez.

    atatürk´ün o "nutku" bir kalabalığa karşı yapmadığının "söylenti" olduğunu kendisi iddia ediyor armağan. "öyle söylendiği"...demek ki bal gibi de kalabalık bir grup önünde söylenmiş olabilir.

    atatürk´ e yapılan bir saldırıdır bu. b.o.p. un eşbaşkanınının durumunu güçlendirmek, onun elini kuvvetlendirmek için yapılan bir siyasi çalım hareketidir.

    ama, uyuyan uyumaya gene devam eder, o da bizim konumuz değildir. ayrıca kaynak gösterilen yazıdan "uydurmadır" diye bir sonuç çıkartmak da ayrıca gariptir. bir adamın kaynak gösterdiği yazıyı yazan adam bile, "söylentilerden" bahsederken, sözlük yazarı bunu bir "kur´an emri" gibi algıladı mı, ben o şahsın algılama gücünden şüphe ederim. kaynak gösterilen yazı içinde bir sürü boşluk taşımaktadır, ve kesinlikle "kesinlikle uydurmadır" diyememektedir. bu durumda bu başlığın ortaya koyduğu çıkarım, yanlıştır.
    0 ...
  14. 20.
  15. mustafa armağan her ne kadar yorumlarını beğenmesem de sağlam bir araştırmacıdır. (tabi bunda aileden zengin olması ve yapacak başka bir meşgalesi bulunmamasının da payı vardır) araştırılabilir isteyen belgelerle karşı tez öne sürebilir. tartışmalar bilimsel olduğu sürece bir problem yok.
    1 ...
  16. 19.
  17. bedava gazete dağıtıp "biz 1 milyon tiraj yapıyoruz" diyen gazetenin iddiasıdır.
    nedense sırf bu yüzden inanamıyorum.
    0 ...
  18. 18.
  19. değildir. yanlış bilgidir.
    0 ...
  20. 18.
  21. bursalıların halim selim insanlar olduğunu düşünürsek, insanları taşlı sopalı kavgaya çağıran bu metnin de yalan olma ihtimali epey yüksek olur..
    0 ...
  22. 17.
  23. yalana boğulmuş kemalistler için soğuk duş etkisi olan gerçekliktir.
    1 ...
  24. 16.
  25. hiçbir şeyi değiştirmeyecek olan iddiadır.ulu önderin türk gençliği için zaten bunları düşünüyor olduğunu anlamak güç değildir.bir kağıt veya sözler bütünü bize bir anlam ifade etmez.muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur.
    2 ...
  26. 15.
  27. kaynağı karalamaktan evvel yazıda iddia edilenlere sözün varsa aha da buyur yoksa yollar senin diye söylendiğimdir.
    0 ...
  28. 14.
  29. 13.
  30. 12.
  31. her otu boku bursa nutku'na dayandıran kemalist bi o kadar da seküler bünyelerin bilmesi gereken gerçek. evet böyle bir nutuk tarihte yok. hatta bu efsaneye dayanarak sokaklara dökülüp anarşiyi meşru kılmaya çalışan andavalların da bu vesile ile götlerin üstüne oturması gerekecek artık.

    (bkz: ben aslında yoooğğmmmm)

    [null http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=800112 ]
    0 ...
  32. 11.
  33. cumhuriyet yıkıcılarının önündeki son engel olan atatürk'ü yıkamayacaklarını anladığında o da bizdendi kisvesine bürünmesi sonucu varılmış kanıdır.
    1 ...
  34. 10.
  35. uydurma olsada türk gençlerinin apolitik olmamasını söyleyen ve ispatlanamamasada hıyanet içindeki iktidar sahiplerine karşı birlik olunmasını söyleyen bu nutka kimin itirazı var?

    ileri demokrasimizin mi?
    1 ...
  36. 9.
  37. ulan olm, atatürk söylemişse süper söylememişse siktir et oprtunizminizi sikeyim. metin genel olarak çok başarılı bir devrimci faaliyet anektodu. öte yandan atatürk öyle demez diyenlere gençliğe hitabeyi de okumalarını öneririm. kısaca ve basitçe, başınızdakiler davayı satarsa cumhuriyeti gerekirse elde sopayla taşla koruyun diyor. statükocu bir metin. devirin demiyor koruyun diyor sonuçta. yapılmış devrimi koruyun tadında. yani sosyalizme övgü yok. sosyalistlerin savunmasına gerek yok. o sebeple stalin alınmış olunmasının anlamı yok.

    ha ayrıca stalin kendisi iktidarda iken böyle bir metni kaleme alacak bir pezevenk değildi. vardır diyen kaynağını da göstersin diyecem ama yazarın sözlük içi motivlerinin referansı ile imkansız olduğunu biliyorum bu kaynağın.

    akp ve amerikanya taşşağı yoldaşlarının derdi ne metinle peki. çünkü uyuyan kitleyi uyandırabilir bir metin.

    hayır yani metnin atatürk tarafından söylenmemiş olması, kendisini cumhuriyetçi olarak konumlandıran adam için bir şeyi değiştirir mi? nutukta, bu ülkenin askeri var jandarması var polisi var bana ne deme, bunlar da sorunun bir parçası olabilir diyor.

    kimin yazdığını geç yalan mı anasını satayım. sorunun parçası ordu polis asker değil mi artık?

    12 eylülün apolitik projesi gençliğin yürümesi için neyiniz eksik.
    0 ...
  38. 8.
  39. "Türk Tarih Kurumu Yönetim Kurulu'nun 24 Ekim 1966 tarihli toplantısında Bornova Asliye Hukuk Hakimliğinin 27/9/1966 tarih ve 1966/338 sayılı yazısı ve bu yazıya ekli Atatürk'ün Bursa Nutku ile ilgili gerekli incelemeler yapılmıştır. Bu incelemeler sonunda bu sözlerin Atatürk'ün 1933 Şubatı'nda Bursa'da yaptığı konuşmadan mealen alınmak suretiyle çeşitli tarihlerde basılmış olduğu kanaatine oybirliği ile varılmıştır"

    hadi hayırlısı olsun bu gecede yatsıya kadar karın ağrınızın sebebini buldunuz...

    ayrıca Lord Kinross'un "Atatürk; Bir Milletin Yeniden Doğuşu" eserinde "Bu iki nutuk da 1960'da gençlik, Celal Bayar ve Menderes rejimine karşı başkaldırıp onların düşmesinde ve yerlerine geçici bir askeri rejimin gelmesinde büyük rol oynadığı zaman da çok tekrarlandı" diye noktayı koymuş. Artık noktayı dergiye mi yoksa size mi koymuş onu biz karar verelim...

    Madem zamanında bu kadar konusuldu hükümetleri devirdi. Neden o zaman yalan olduğu anlasılmadı ?

    Cevap : O zaman faşist bir anlayış yoktu.
    0 ...
  40. 7.
  41. 6.
  42. kemalistlerin "zaman söylüyor, akp söylüyor" diye karşı çıktığı iddia. halbuki, falih rıfkı'nın sözüdür bu, zaman'ın falan değil..

    ama öte yandan ben zaman'ın gayretini de anlamıyorum: uydurma olsa ne olur, gerçek olsa ne olur? kemalistler de çıksınlar kardeşim sokağa, hatta dağa çıksınlar, gerilla mücadelesi versinler.. bundan siz niye bu kadar rahatsız oluyorsunuz ki? ergenekon işi çıkınca çok mutlu olmadınız mı? "yasadışı kemalist örgüt üyesi üç kişi daha tutuklandı" derken, ağzınız kulaklarınıza varmıyor muydu? eee?

    laissez faire efenim, laissez passer!
    1 ...
  43. 5.
  44. doğruluğuna inandığım iddia.

    bursa nutku denilen şeyi okuyunca "iyi ki uydurmaymış" diye düşündüm. atatürkçü olanların bu metne inatla niye sahip çıktığını da anlayamıyorum. atatürk'ün bunları söylememiş olması, söylemiş olmasından daha iyi değil mi?
    2 ...
  45. 4.
© 2025 uludağ sözlük