bir zamanlar gelir, beni unutmak veya unutturmak isteyen gayretler belirebilir. fikirlerimi inkâr edenler ve bana taan edenler çıkabilir. hattâ bunlar benim yakın bildiğim ve inandıklarım arasından bile olabilir. fakat, ektiğimiz tohumlar o kadar özlü ve kuvvetlidir ki, bu fikirler, hindden, mısırdan döner, dolaşır gene gelir, feyizli neticeleri kalpleri doldurur!
Bir gün insanlar hızlı şekilde haber alıp vermeye başladığında, benim hakkımda sözler uyduracaklar olacaktır. Bu tür uydurma sözleri sosyal medyaya sallayanları yakalayıp internetini kesmeniz yararınıza olacaktır. Eğer internet denen şey henüz icat edilmediyse başka bir şeyini kesin.
Ankara 1928
(bkz: kaynak) ver canımı ye. Eğer kaynak yoksa sakinleş, bilgisayarı kapat ve bir daha hiç dokunma.
şaşırtmıştır ama yine de kayde değer bir kaynak görmeden inanmayacağımdır. yanlış anlaşılmasın atatürk düşmanı olduğum için değil ki atatürk ü yeterli derecede severim. ama bazı kişilerin atatürk ü neredeyse ilahlaştırmaya, bazı kişilerin de tamamen silmeye çalışmalarından dolayı, atatürk hakkındaki bilgilere kolay kolay inanamaz oldum.
Atatürk'ün 1927'de yaptığı bir konuşmanın bir bölümüdür.
konuşmanın o bölümünü aynen yazıyorum, yorum sizin:
"efendiler, biz tekke ve zaviyeleri din düşmanı olduğumuz için değil, bilakis bu gibi yapılar din ve devlet düşmanı oldukları , Selçuklu ve Osmanlı'yı bu yüzden batırdığı için yasakladık.
çok değil yüzyıla kalmadan eğer bu sözlerime dikkat etmezseniz göreceksiniz ki, bazı kişiler bazı cemaatlerle bir araya gelerek bizlerin din düşmanı olduğunu öne sürecek, sizlerin oyunu alarak başa geçecek, ama sıra devleti bölüşmeye geldiğinde birbirlerine düşeceklerdir.
ayrıca unutmayın ki, o gün geldiğinde , her bir taraf diğerini dinsizlikle ve vatan hainliği ile suçlamaktan geri kalmayacaktır."