atatürk ün balıkesir hutbesi

entry40 galeri0
    26.
  1. Atatürk ü en çok seven CHP nin genel başkanına kapak olsun. Babayiğitse gitsin o da bir camiye hutbe okusun. Atatürkü örnek alıyorsanız bunu da yapın. Eksiğiniz kalmasın o açıdan söyledim.
    1 ...
  2. 27.
  3. tamamı ve daha anlaşılır metni şu şekildedir;

    Ey Millet, Allah birdir. Şanı büyüktür.

    Allahın esenliği, sevgisi ve iyiliği üzerinize olsun.

    Peygamberimiz efendimiz hazretleri, Cenabı Hak tarafından insanlara dini gerçkleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir.

    Temel kanunu, hepimizce bilinmektedir ki, yüce Kurandaki mânası açık olan ayetlerdir. insanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz, son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor. Eğer akla, mantığa ve gerçeğe uymamış olsaydı, bununla diğer ilahi tabiat kanunarı arasında çelişki olması gerekirdi.
    Çünkü tüm evren kanunlarını yapan Cenabı Haktır.

    Arkadaşlar; Cenabı Peygamber çalışmasında iki yere, iki eve sahip bulunuyordu. Biri kendi evi, diğeri Allah'ın evi idi. Millet işlerini Allah'ın evinde yapardı. Hazreti Peygamberin mübarek yolunda bulunduğumuz bu dakikada milletimize; milletimizin bugününe ve geleceğine ait hususları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde Allah'ın huzurunda bulunuyoruz.

    Beni buna eriştiren Balıkesirin dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu fırsat ile büyük bir sevab kazanacağımı ümit ediyorum. Efendiler, camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmasının gerekli olduğunu düşünmek yani konuşup tartışmak, danışmak için yapılmıştır. Millet işlerinde her kişinin zihnini ayrı ayrı faaliyette bulunması zorunludur. işte biz de burada din ve dünya için, geleceğimiz ve bağımsızlığımız için, özellikle egemenliğimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım.

    Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşündüklerinizi anlamak istiyorum. Milli amaçlar, milli irade yalnız bir kişinin düşünmesinden değil, milletin bütün kişilerinin arzularının, emellerinin sonuçlarından ibarettir. Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.

    Hutbeler hakkında sorulan sorudan anlıyorum ki, bugünkü hutbelerin şekli, milletimizin duygusal fikirleri ve lisanı ile medeni ihtiyaçlarıyla uygun görülmektedir. Efendiler, hutbe demek topluma hitabetmek, yani söz söylemek demektir. Hutbenin manası budur.

    Hutbe denildiği zaman bundan birtakım kavram ve manalar çıkarılmamalıdır. Hutbeyi söyleyen hatiptir. Yani söz söyleyen demektir. Biliyoruz ki, Hazreti Peygamberin hayatta olduğu mutlu dönemlerde hutbeyi kendisi söylerdi. Gerek Peygamber Efendimiz ve gerek, dört halifenin hutbelerini okuyacak olursanız görürsünüz ki, gerek Peygamberin, gerek dört halifenin söylediği şeyler o günün sorunlarıdır, o günün askeri, idâri, mâli ve siyasi, sosyal konularıdır.

    islam toplumunun çoğalması ve islam ülkeleri gerilemeye başlayınca, Cenabı Peygamberin ve dört halifenin hutbeyi her yerde bizzat kendilerinin söylemelerine imkân kalmadığından halka söylemek istedikleri şeyleri bildirmeye birtakım kişileri memur etmişlerdir. Bunlar herhalde en büyük ve ileri gelen kişiler idi. Onlar camilerde ve meydanlarda ortaya çıkar, halkı aydınlatmak ve doğru yolu göstermek için bir şart lâzımdı. O da milletin lideri olan kişinin halka doğruyu söylemesi, halkı dinlemesi ve halkı aldatmaması!

    Halkı genel durumdan haberdar etmek son derece önemlidir. Çünkü, her şey açık söylendiği zaman halkın beyni faaliyet halinde bulunacak iyi şeyleri yapacak ve milletin zararına olan şeyleri reddederek şunun veya bunun arkasından gitmeyecektir. Ancak millete ait olan işleri milletten gizli yaptılar. Hutbelerin halkın anlayamayacağı bir lisanda olması ve onların da bugünün gereklerine ve ihtiyaçlarımıza temas etmemesi, Halife ve Padişah sıfatını taşıyan despotların arkasından köle gibi gitmeye mecbur etmek içindi.

    Hutbeden amaç halkın aydınlatılması ve ona yol gösterilmesidir, başka şey değildir. Yüz, ikiyüz, hatta bin yıl önceki hutbeleri okumak, insanları cahillik ve çağın gerisinde bırakmak demektir. Hatiplerin normal olarak halkın günlük kullandığı dil ile konuşmaları gereklidir. Geçen yıl Millet Meclisinde söylediğim bir nutukta demiştim ki "Minberler halkın akılları, vicdanları için bir ilim irfan kaynağı, ışık kaynağı olmuştur."

    Böyle olabilmek için minberlerde söylenecek sözlerin bilinmesi ve anlaşılması, ilim ve fen gerçeklerine uygun olması lazımdır. Hutbeyi verenlerin siyasi olayları, sosyal ve medeni olayları hergün izlemeleri zorunludur. Bunlar bilinmediği takdirde halka yanlış aşılamalar yapılmış olur. Bu nedenle, hutbeler tamamen Türkçe ve günün gereklerine uygun olmalıdır. Ve olacaktır.
    0 ...
  4. 28.
  5. ulu önder atatürk'ün din konusunda verdiği kapsamlı ve aslında bugün bile var olan tabuları yıkacak hutbesidir.

    ne derece büyük bir inanan olduğunu kendi ağzından duyunuz...

    aynı zamanda bu "biz atatürkçüyüz dinci deilükkkkkkkk" diyen hödüklere de atatürk'ten bir ayar olarak kabuldür.
    --spoiler--
    http://ekrem_sevil.tripod.com/ataturk.htm
    --spoiler--
    0 ...
  6. 29.
  7. ataturk'un hakikaten samimi bir dindar oldugunun gostergesi hutbe.
    0 ...
  8. 30.
  9. 31.
  10. atatürk'ün müslüman olduğunu göstermez.

    bursa'da okuduğu o hutbe, kurtuluş savaşı'ndan önce halkı bi şekilde kendi tarafında toplamak, padişaha karşı görüş oluşturmak için olduğunu en koyu kemalist dahi söyler. yazılı olması da, bu bilginin ne kadar inanılır olduğunu ortaya koyuyor.

    ancak gelin bakalım kendi sesi ile ne demiş :

    !/video/video.php?v=126016304104396&ref=mf
    0 ...
  11. 32.
  12. laikliği dinsizlik olarak algılayan örümcek kafaların araştırması gereken hadise.
    0 ...
  13. 33.
  14. neden atatürk'ün inançlı olup olmadığı hala bu kadar tartışma konusu yapılıyor anlamak mümkün değil. eğer allah'a karşı hataları olmuşsa, inançlı ya da inançsızsa bu tamamen kendisini ilgilendiren bir konudur. iyi ya da kötü hesabını allah'a verecektir.

    bizi ilgilendiren konu osmanlı imparatorluğu devletin anahtarlarını başka devletlere teslim etmek üzereyken atatürk'ün göstermiş olduğu yurt severlik ve padişaha karşı olan tutumudur. türk halkının karlı çıkmasını sağlayan ve bugün bizi bağımsız bir cumhuriyet yapan savaş stratejileridir. hala tartışın dinsizdi ya da değildi diye, bakalım bu bizi cumhuriyet yapanın sahibini değiştirebilecek mi!!
    2 ...
  15. 34.
  16. 35.
  17. cumhuriyetin ilanından evvel olması kafa karıştırıcıdır.

    atatürk, cumhuriyet ilan edildikten sonra bu tarz konuşmalar yapmaktan çekinmiştir.
    1 ...
  18. 36.
  19. atatürk'ün halife olmak niyetiyle yaptığı hutbedir.
    1 ...
  20. 37.
  21. Atatürk'ün 7 Şubat 1923 günü öğle vakti Zağnos Paşa Camii'nde okunan mevlidden sonra minbere çıkarak yaptığı konuşmadır. Atatürk hutbesinde Allah'ın birliğinden, şanının yücelğinden, islam dininin son ve kusursuz din olduğundan bahsetmiştir.

    ""Ey millet! Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selâmeti, sevgi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamber Efendimiz Hazretleri, Cenâb-i Hak tarafından insanlara dinî hakikatleri tebliğe memur edilmiş ve resul olmuştur. Temel nizami, hepimizin bildiği Kur'ân-ı Azimussan'daki açık ve kesin hükümlerdir.

    insanlara maneví mutluluk vermiş olan dinimiz, son dindir, mükemmel dindir. Çünkü dinimiz; akla, mantığa ve gerçeklere tamamen uymakta ve uygun gelmektedir. Eğer akla, mantığa ve gerçeklere uymamış olsa idi bununla diğer ilâhî tabiat kanunları arasında birbirine zıtlık olması gerekirdi. Çünkü bütün tabiat kanunlarını yapan Cenab-ı Hak'tır." demiştir.

    tam metin: http://tr.wikisource.org/...Cn_Bal%C4%B1kesir_Hutbesi

    kazım karabekir paşaya göre mustafa kemal paşa o dönemde halife olma istediği için böyle bir girişimde bulunmuştu. akabinde 1 kasım 1937 de meclis kürsüsünden

    "Dünyaca bilinmektedir ki, bizim devlet yönetimimizdeki ana programımız, Cumhuriyet Halk Partisi programıdır. Bunun kapsadığı prensipler, yönetimde ve politikada bizi aydınlatıcı ana çizgilerdir. Fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya yaşamdan almış bulunuyoruz." demiştir.

    (kaynak: http://www.tbmm.gov.tr/ta...ataturk_konusma/5d3yy.htm )
    1 ...
  22. 38.
  23. kemalistlerin övünç kaynağı hutbedir. ama yalandır.

    lütfen ama lütfen iyi okuyun!

    bu hutbenin yapılış tarihi -7 şubat 1923- tür. zaten bu da sözde hutbe'yi tarihleme adına belirtilmiştir ve hutbe okuyan ilk ve tek cumhurbaşkanı olarak lanse edilmiştir. bir hutbenin tarihine bakın, bir de ilk cumhurbaşkanlığı seçim tarihine.

    atatürk o zaman cumhurbaşkanı bile değildi. 29 ekim 1923te ilk cumhurbaşkanı seçilmişti.

    ve tarih yine çocuğu koydu! ahahaha.
    2 ...
  24. 39.
  25. hutbenin cuma ve bayram namazlarında minberde okunduğu müslümanlar tarafından bilinmektedir. 7 şubat 1923 tarihi ne cuma gününe denk gelmektedir, ne de o gün bayramdır. yani atatürk'ün söyledikleri hutbe kabul edilemez.
    0 ...
  26. 32.
  27. -dincilerin her gün söylediği yalanlar kadar yalan olmayan hutbe.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük